Aman bulaşmayın!
Televizyonda reyting kavgasının, ya da reyting kaygısının bu boyutlara gelmesi çok düşündürücü.
Ve bu kaygı, telaş, hırs, ya da kavga adını ne dersek diyelim saldırganlığa dönüştü.
Reyting çirkefliği diyebiliriz buna.
Ben de senelerce çeşitli televizyonlarda, magazin programlarında yorumculuk yaptım.
Son olarak, TV8’de Acun Bey'in kanalında magazin programında çalıştım.
Hiçbir zaman.
İnsanları rahatsız edecek, onları taciz edecek, gururlarını kıracak, aileleri lime lime edecek hiçbir konuyu konuşmadık.
Çok açıkça söyleyebilirim ki Acun Bey, geri dönüşü olumsuzluk yaratacak konuları almamızı hiç istemezdi.
Ve benimde şahsen, böylesine elim, acı ve trajik konulardan pay çıkarmak, reyting kovalamak aklımın ucuna gelmezdi.
Son yaşanan ölüm konusunda yaşananlara bakar mısınız?
Güllü ve ölümü konusu.
Kadının hayatını lime lime ettiler.
Kadının evini barkını lime lime ettiler
Sabah magazin masalarına ve bu konunun anlatımına bakın, akıl almaz ve inanılmaz değil mi?
Reyting kavgasında kadının hayatını paramparça ederek bir daha öldürdüler.
Önüne geleni telefonu bağlayarak, onlara sadece polisi ve adaleti ilgilendiren soruları şuursuzca sorarak konuyu parça pinçik ettiler.
Ve konuyu bilen ya da bilmeyen herkesi kullanarak, adına iddia diyerek reyting kavgasına dönüştürdüler.
Telefona bağlanan, konuşan anlatan bütün insanları zor durumda bırakarak, kendilerini iddia kelimesinin arkasına sakladılar.
Herkesten hesap soruyorlar, alacaklılar adeta.
Karşı apartman komşularına falan sesleniyorlar, gördüğünüz, bildiğiniz vardır bağlanın falan diye bağırıyorlar.
Yahu insanlar korkar ve bağlanmaz, insanlar olaylardan kaçar ve korkar.
Size mi hesap verecekler.
Onlar anlatacak, onları ortaya atacaksın ama sen iddialar diye kaçacaksın.
Siz reyting yapacaksınız diye mahalle bakkalı, komsusu, kim varsa size hesap mı verecek,
Size karşı ne sorumlulukları var ki.
Çok açık anlaşılıyor.
Tüylerim diken diken oldu palavralarını bırakacaksınız.
Kadının ölümü, hiçbirinin umurunda değil
Kadının çocukları ya da geriye kalanlar hiçbirinin umurunda değil.
Bu konuları, avukatları ve uzmanları ile işleyen programlar var.
Müge Anlı var.
İşinin uzmanı, programının tam hakimi olmuş ve ne sorması gerekiyorsa, sınırlarını bilerek soruyor.
Kendinize gelin.
Şarkıcı ve ölümü magazin haberi olabilir.
Ama bu kadardır.
Tiz ve cırtlak seslerinizle orada oyun oynamayın.
Yahu kadın 6.kattan evinin penceresinden camdan düşmüş ve ölmüş.
Sıcacık sesi ile insanların kalbinde yaşayan bu kadını rahat bırakın.
Cinayet masası, polis, adalet ve hukuk sistemi gerekeni yapacaktır.
Size ne oluyor ki.
Bakın size ne diyeceğim.
Televizyonda başkalarının acılarını ve kötü taraflarını yersiz ve gereksiz ararken, kendinizin iyi taraflarını kaybettiğinizi bilmelisiniz.
Televizyon kurnazlığı yapmanın alemi yok.
Bakınca görülen ve anlaşılan, bu kadar eğilip bükülme haliniz hiç hoş değil.
Ayrıca.
Hayatın sırrına akıl sır ermez.
Funda'nın aklındakiler…
... Bu influencer denen, beleş bedava yaşayan insanlar hayatımıza neden girdi bilmiyorum.
Hiçbirini takip etmiyorum ve hiçbirinin iş birliğinden asla zırnık almıyorum.
Ben oldum olalı, kolay para kazanan beleş ve bedavacıları hiç sevmem.
Ve olmayan hayatlarını beleş bedava yaşayarak diğer insanları özendiren insanları da hiç sevmem.
Bahar Candan.
İşte böyle gereksiz kontenjandan hayatımıza girdi.
Takip etmem ve bilmem ama sonuçta bunlara maruz kalıyorsunuz.
Kadın ablasının ölümünden ders almamış,
ve şuursuzlukta son noktaya gelmiş.
Atatürk'ün tarihe geçen o kıymetli sözünü kendisine uyarlamış.
“Benim naciz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır ama Bahar Candan ilelebet payidar kalacaktır.”
Diye paylaşım yapmış.
Bu kıza ne diyelim.
Ya da bu kızı takip edenlere ne diyelim
Her ikisine de.
Yazıklar olsun diyelim.