THY, Erivan’a neden uçmuyordu?
İrevan’ın dik yokuşu
oraya giden değilem.
(Kars türküsü)
Başlıktaki sorunun cevabını bulmak için, bundan tam 110 yıl geri gidip, o tarihte ne
olduğuna bakmak lazım.
Yedi cephede yedi düvele karşı savaş veren Osmanlı arkadan vurulmak gibi bir sorun
yaşamaktan korkmuştu. Bu nedenle devlet aklı, tebaasındaki Ermenileri 1915 yılında
Suriye’ye göçe zorlayıp, istemeyerek de olsa acı bir dram yaşanmasına sebep
olmuştu.
Adına tehcir denilen bu zorunlu göçte binlerce insan yerinden, yurdundan oldu,
binlercesi de yollarda can verdi.
Bu arada Ermeni çetelerin Anadolu’daki saldırılarında da binlerce Türk can ve mal
kaybına uğradı. Onlar da evlerini barklarını terk edip zorunlu göç ettiler. Ermenilerden
sağ kalanlar değişik yer ve coğrafyalara savrulup, oraları kendilerine vatan değil, yurt
bellediler.
Osmanlı’ya güvenerek himayesinde kalanlar da zamanla yaralarını sarma gayretine
düşüp, hayata tutundular. Birinci Dünya Savaşı’nın bitimi ve ardı sıra Türkiye
Cumhuriyeti’nin kuruluşu herkesin bir arada ve barış içinde yaşamasının yolunu açtı.
Yıllar böyle geçti. Ta ki, 1970’li yıllara gelinceye kadar. Kendilerine ‘Ermenistan'ın
Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu’ (Armenian Secret Army for the Liberation
of Armenia) ASALA adını veren bir terör örgütünün Türk diplomatlarına karşı
başlattığı saldırı Türkiye’nin Ermenilere ve Sovyetlerin idaresi altındaki Ermenistan’a
bakış açısının değişmesine yol açtı. 1990'lı yıllarda diplomatik ilişkilerini kesen ve
1993'te de sınırlarını kapatan Türkiye ile Ermenistan arasındaki resmi ilişkiler,
2008'de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün maç ziyaretiyle biraz ilerleme gösterdiyse
de ardından yine eski haline döndü. Azerbaycan’ın Karabağ’ı geri almasıyla 14 yıl
sonra 2021’de başlayan normalleşme süreci kapsamında özel temsilciler vasıtasıyla
yürütülen görüşmelerden sonra 14 Ocak 2021’de Moskova’da yapılan toplantıda ilk
olarak uçak seferlerinin başlatılması kararı alınmıştı. Daha önce Fly Air ve Atlasjet
tarafından yapılan ve sonra kesintiye uğrayan uçak seferleri için bir engel yoktu. İşte
bu nedenle Ermenistan Sivil Havacılık Komitesi, Erivan’a uçmak için başvuruda
bulunan Pegasus Hava Yolları’na haftada üç uçuş izni verdi. Türkiye’ye uçmak
isteyen Ermenistan tarafının (Moldovya orijinli) Fly One Armenia adlı şirketine de
Türk sivil havacılık otoritesi SHGM, haftada üç uçuş hakkı tanıdı. Mutabakata göre ilk
uçuşlar, 2 Şubat 2022 tarihinde karşılıklı olarak yapılacaktı. Erivan Zvartnots
Havalimanı’ndan kalkan Fly One Armenia İstanbul Havalimanı’na indi ve çiçeklerle
karşılandı. Aynı gün Pegasus’un uçağı da Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan kalkıp
Erivan Havalimanı’na indi. Bir sorun çıkmadı.
Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Aram Ananyan, “Şehirleri ve insanları tekrar
birbirine bağlıyoruz. Herkesi memnuniyetle ve sevgiyle Ermenistan'a davet ediyorum"
diyordu, ancak Türk Hava Yolları o günlerde Erivan’a sefer yapmayı düşünmedi,
çünkü Ermenistan ile siyasi ilişkilerimiz normalleşmemişti.
Yolcu potansiyelinin de yeterli sayıya ulaşmamış olması da ayrı bir nedendi.
Erivan-İstanbul arası 2 saat olan bu uçuşlarda 2019 yılında sadece 61 bin 431 yolcu
taşınmıştı. Bu sayı çok azdı.
Yolcu sayısının az olmasının nedeni Ermenistan nüfusunun 3 milyon kadar olmasının
yanı sıra en büyük etken, iki halk arasındaki 100 yıldır devam eden soğukluktur
demek hiç yanlış olmaz.
İşte bu soğukluğun giderilmesi ve iki halk arasında sıcak ilişkiler kurulması için
bayrak taşıyıcı Türk Hava Yolları Kamuyu Aydınlatma Platformu’na bir açıklama
yaparak Ermenistan’ın başkenti Erivan’a uçuş yapacağını açıkladı. Açıklamada
“Ortaklığımız Yönetim Kurulu'nca, imkanlar ve pazar koşullarına bağlı olarak
Romanya'nın Temeşvar şehrine ve Ermenistan'ın başkenti Erivan'a tarifeli sefer
başlatılmasına karar verilmiştir" denildi.
Adına ne dersek diyelim, 1915 yılında yaşanan acı olaylar her iki milletin de üzülerek
hatırladığı tarihi bir gerçektir.
İki ülke halkları arasındaki ilişkilerin gelişmesi, insanların birbirini tanıması ile
mümkündür. Ermenistan’dan buraya çalışmak için, iş seyahati için gelenlerin yanı
sıra az da olsa gezmeye gelenlerin varlığını görmek doğrusu iyi bir gelişme. Tabii
bunu söylerken, Türk halkının da gezip görmek için Ermenistan’a gitmesi arzu edilen
bir durumdur. İki ülkede de bu gelişmelerden memnun olmayanlar tabii ki vardır.
Siyasetçilerin masada imzalayacağı mutabakatlardan daha çok halkın birbirine
yakınlığı önemlidir.
Ermenistan’dan bize turist gelmesi için havayolu ulaşımının yanı sıra, kara yolu
seçeneği de göz ardı edilmemeli. 1993’te kapanan Akyaka -Akhurik, Alican-Margara,
Doğukapı-Akhuryan demiryolu ve kara sınır kapılarının da en yakın zamanda
açılması gereklidir.
Meseleye önce insani açıdan sonra da tabi ki ekonomik açıdan da bakabiliriz.
Her iki taraf bundan karlı çıkacaktır.
Mutlu yarınlar Türkiye’m.
ICAO kararı; yaş sınırı 65’te kalsın! Ticari pilotlar iki yıl daha uçabilmeli
Havayolu şirketleri birer ticari kuruluş olup, asıl amaçları elbette ekonomik açıdan
daha fazla para kazanmaktır.
Ancak, para kazanmak için konulan kurallardan taviz vermeleri telafisi güç bazı
sorunlar doğurur, insan hayatını tehlikeye atar veya ölümle sonuçlanan kazalara da
neden olabilir. Bu kuralları globalde Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Sivil
Havacılık Örgütü (ICAO) koyar ve denetimini de yapar.
Örgüte bağlı olan 193 ülkenin, aynı şekilde birer Sivil Havacılık Otoritesi
bulunmaktadır. Tıpkı bizdeki SHGM (Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü) gibi.
Uluslararası üst kuruluşun kararlarına uygun olarak yerel otoriteler de kendi
ülkelerindeki kararları alır ve denetim konusunu hayata geçirir. Havayolu ve turizm
şirketlerinin ticari olarak bağlı olduğu özel üst kuruluş ise IATA adıyla bilinen
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’dir. 350’ye yakın havayoluyla sektörün yüzde
80’ını temsil etmekte olan IATA üyelerinin haklarını korur.
Kanada’nın Montreal kentinde 23 Eylül – 3 Ekim 2025 tarihleri arasında yapılan ICAO
42. Genel Kurulu’na bir öneri sunan IATA, üye havayollarının önemli istihdam sorunu
olan pilotların çalışma yaşının 65’ten, 67’ye çıkması konusunda önemli bir öneri
sundu.
IATA, yaş sınırının iki yıl artırılmasının sektördeki pilot açığını hafifleteceğini ve uçuş
emniyetini riske atmayacağını savundu. Ancak, ICAO delegeleri, bu değişiklik
önerisini kabul etmeyerek mevcut 65 yaş sınırının aynen devam etmesini
kararlaştırdı. Bu kararla, “65 yaş üstü pilotların ICAO kuralları gereği uluslararası
uçuşlarda görev alamayacağı” şeklindeki mevcut kural değişmeden aynen devam
edecek.
Nasıl ki, pilot olmak için asgari yaş sınırı varsa, elbette bir üst sınır olması da bu
kadar çok normal ve gereklidir.
Havayolu şirketleri işe alım yaparken 35 yaşında veya daha genç olmanızı tercih
eder, ancak pilot olmak için üst yaş konusunda bir sınır bulunmuyor. Fakat, sağlıklı
da olsanız yasalar 65 yaşından sonra sizi uçuştan men eder.
Bu konu gerçekten tartışmaya açıktır.
Pilotların hepsinin 65 yaşından sonra uçuş yapabilme kabiliyetini kaybettiği
söylenemez. Periyodik sağlık testlerini yaptıran pilotların iki yıl daha uçması
sağlanmalıdır. Çünkü, 65 yaş artık çok genç değilse bile yaşlı da sayılmayan bir
yaştır. Kaldı ki, bütün pilotlar lisans kaybına uğramamak için sağlıklarına dikkat eden
bir mesleğin mensubudur.
Tüm bunlara rağmen sağlık barajını aşamayan pilotların uçuştan alınması normal
olup, buna sözümüz olamaz. Fakat, kalbinde, gözünde, kulağında mental
kabiliyetlerinde bir gerileme olmayan, eli ayağı tutan, fakat 65 yaşını doldurmuş olan
pilotların iki yıl daha uçmasında ne sakınca olabilir. Bu durum sektörde hep yaşanan
pilot sıkıntısının da önüne geçecek, onların ailevi yaşantısına katkısı olacaktır.
Konunun insani boyutu da bulunuyor.
Uçuştan yaş haddi nedeniyle men edilen sağlıklı yüzlerce pilotun hayata küsmesi ve
ailevi sorunlar yaşanması kaçınılmaz bir durumdur. Bu nedenle pilotların yaş sınırı
67’ye çıkarılmalı.