İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Güzel konuşmanın gücü

YAYINLAMA:

Güzellik göreceli bir kavram, tıpkı “güç” kavramı gibi. Ancak bugünlerde hepimizin özellikle dikkat etmesi gereken bir şey var: Dil. Sokakta, siyasette, gündelik yaşantıda, hatta dijital mecralarda kullanılan dil ve üslup giderek daha gergin ve saldırgan hale geliyor. Düşüncelerini karşı tarafa aktarmaya çalışan insanların bu dikkatsizliği, büyük iletişim kazalarına neden oluyor.

Oysa nazik, özenli ve düşünülmüş bir dil, sadece karşımızdakini değil, bizi de dönüştürür ve geliştirir. Hepimizin ihtiyacı olan şey, daha dikkatli bir iletişim tarzıdır. Çünkü kelimelerin tonu, seçimi ve niyeti iletişimin yönünü belirler.

Güzel konuşmak; sadece etkileyici olmak değildir. Etkisinin farkında olarak güzel izler bırakmaktır. İnsan beyni, sert ve yargılayıcı kelimelere fiziksel bir tehdit gibi tepki verir. Bu da aramızdaki bağların kopmasına ve gerilimin artmasına yol açar. Duyarlı ve yumuşak bir dil ise insanlar arasında muhabbet bağlarını güçlendirir.

Güzel konuşmak sadece karşımızdakine değil, bize de iyi gelir. Nazik bir üslup, bireyin öz saygısını ve özgüvenini artırır. Böyle bireyler, topluma çok daha faydalı hale gelirler.

Modern çağda “net olmak” bahanesiyle sertlik, acelecilik ve hoyratlık neredeyse normalleşti. Herkes “Ben buyum, dobra konuşurum, herkes beni böyle kabul etsin” derken; nezaket, incelik ve zarafet neredeyse yok oldu. Güzel konuşmak artık bir erdem değil, sanki bir “yumuşaklık” göstergesiymiş gibi algılanıyor. Oysa öyle değil.

Doğru zamanda söylenen nazik bir söz; bir ilişkiyi kurtarabilir, bir tartışmayı yatıştırabilir, hatta bir insanın gününü güzelleştirebilir. Bugünden itibaren dilimize ve tarzımıza biraz daha özen gösterdiğimizde, insan ilişkilerimizin ne kadar hızlı iyileştiğini fark edeceğiz.

Yazılarımızda da hep söylüyoruz: Bu toplumun huzuru ve insanlığın geleceği için, saygı, nezaket ve hoşgörüyü şiar edinmeliyiz. Bu topraklarda var olan kardeşlik duygusu, daha güçlü yaşatılsın diye birbirimizi daha çok dinleyecek, anlamaya çalışacak ve kullandığımız dile her zaman dikkat edeceğiz.

Belki fazla iyimserim… Ama umudun, her zaman yeşermeye devam edeceğine inanıyorum.

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...