İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Havacılıkta kokpitler de millileşiyor

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Tarih, 24 Ağustos 2020. Koltuğuna oturalı henüz 6 ay olan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu yaptığı bir açıklama ile TC tescilli uçaklarda görev yapan yabancı pilotları tedirgin etmiş, şirketlerde ve kokpitlerde telaşa neden olmuştu. 
Bakan Karaismailoğlu, Türk sivil havacılık sektörünün hızlı büyümesi nedeniyle, yetişmiş eleman ihtiyacının bir bölümünü yurt dışından karşılamak zorunda kaldığını belirtip “Şu anda sivil havacılık sektörümüzde yabancı uyruklu pilot, uçuş ve kabin ekibi gibi görevlilerin oranı yüzde 11’i bulmakta. Bu nedenle, sektörde yerli ve yetişmiş eleman istihdamı için çalışma bir başlattık. Tüm paydaşlarla iş birliği yaparak havacılık sektöründe öncelikli olarak vatandaşlarımızın istihdamını hedefliyoruz” diyordu. 

1300 YABANCI PİLOT VARDI

Bakan bu sözleri söylediğinde Türk tescilli uçaklarda değişik ülkelerden 1300’e yakın pilot görev yapıyordu. Hava-Sen’e göre bunun ekonomimize maliyeti 100 milyon dolara ulaşmıştı.

Bakan’ın bu demecinin sonra uçak sayısıyla doğru orantılı olarak yabancı pilot çalıştıran THY, pilotları ücretsiz izne gönderdi, bazıları geri dönmedi.

Kamuoyunda sadece THY’nin yabancı pilot çalıştırdığı gibi çok yanlış bir algı vardı. O tarihte Türkiye’de havayolu şirketlerinde 3 bin 755’i kaptan, 3 bin 982’si ikinci kaptan olmak üzere tam 7 bin 737 pilot görev yapıyordu. 
TC tescilli uçaklarda görev yapan 3 bin 755 kaptanın 587’si, 3 bin 982 (F/O- First officer) ikinci pilotun 227’si yabancıydı. Bazı şirketlerde toplam sayıya göre yabancı sayısı çoktu, THY ise oransal olarak beşinci sıradaydı.

Türkiye'de 2024 yıl sonu itibarıyla 15 bin 530 olan lisanslı pilot sayısının, 2025 yılı sonunda 16 bin 030'a yükselmesi hedefleniyor. Üniversite ve uçuş okullarının yanı sıra Türk Hava Yolları Uçuş Akademisi bu konuda önemli bir görevi yerine getiriyor. 

TAFA İHTİYACI KARŞILAYACAK

THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, TAFA mezuniyet törenindeki konuşmasında, “Altı meydanda hizmet veren Uçuş Akademimiz bugüne kadar 1913 mezun verdi. Yüzüncü yılımızı kutlayacağımız 2033 hedeflerimiz doğrultusunda Akademimizin kapasitesini de 600'e çıkaracak, hem markamızın hem de sektörümüzün kokpit ihtiyacını karşılayacağız. Attığımız her bir adım vizyonumuzun ve emeğimizin bir göstergesi.” diyerek yabancı pilot çalıştırmak zorunda kalmayacaklarını dile getiriyordu. 

Bolat, toplam pilot sayısının 7 bin 200 olduğu, THY’de yabancı pilot sayısının da 200’ün biraz üstünde olduğunu belirterek “Bir dönem bu sayı binlere kadar çıkmıştı, ancak artık ihtiyaç kalmadı. Uzun süredir yabancı pilot alımı yapmıyoruz” diye konuştu.

Diğer büyük şirketlere baktığımızda şöyle bir tablo ile karşılaşıyoruz. 

YABANCI SAYISI AZALIYOR

Türkiye’de faaliyette olan dört büyük havayolu şirketinde ise durum şöyle. 36’si kadın 771 kaptan pilot istihdam eden Pegasus’ta 98’i kadın olan 651 First Officer olmak üzere toplamda 134’ü kadın olan 1422 pilot çalışıyor. Şirketteki yabancı pilot sayısı 153 olup bu sayı oransal olarak yüzde 9.8’dır. 

A Jet şirketinde, 5’i kadın 230 kaptan, 21’ı kadın 173 F/O istihdam ediliyor. Şirketin yabancı pilot sayısı belirsiz.

Oran yüzde 10 olsa A Jet’te tahminen 40 yabancı pilot görev yapıyor olabilir.

SunEkspres’te ise durum biraz farklı. Şirkette 20’si kadın 449’u erkek olmak üzere 469 kaptan, 52’si kadın 407’si erkek olmak üzere 459 F/O çalışıyor. 72 kadın, 856 da erkek olmak üzere toplam 928 pilotun görev yaptığı SunEkspres’te 144 yabancı pilot çalışıyor.

Corendon Airlines’ta ise biri yabancı 82’si Türk 83 kaptan, 87’si Türk yedisi yabancı toplam 94 F/O görev yapıyor. 

71 Kaptan Türk, 12 Kaptan yabancı olmak üzere toplam 83 kaptan var. 

88 F/O Türk, 6 yabancı F/O yabancı olmak üzere 94 F/O görev yapmakta.

Kadın pilot sayısı 8, erkek pilot sayısı 169 olmak üzere toplam sayı 177 kişi. 

177 pilotun sadece 18’ı yabancıdır. 

Free Bird, Tailwind, Anka, Southwind, BBN, MGA, MNG,ACT ve ULS’yi ve iş jetlerindekileri de sayarsak yabancı pilot sayısı 600’e kadar düşmüştür.  

Bu rakamlar gösteriyor ki, havacılıkta kokpit de yerelleşiyor veya millileşiyor. 

Mutlu yarınlar Türkiyem…

[email protected]

————————————————————

Üyeler için alınan tesisi işletemediler

DHMİ Mensupları Vakfı otelini satıyor

Ben, tam 30 yıldır havacılık sektörünü izleyen birisi olarak varlığından hiç de haberdar olmadığım, duymadığım bir vakıftan söz etmek isterim sizlere. 

Kısa adı DHMİ olan Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nde çalışanların kurduğu bu vakfın adı DHMİ Genel Müdürlüğü Mensupları Yardımlaşma Vakfı imiş. Bu Vakfın varlığından haberdar olmam da sahibi oldukları otelin satış duyurusu sayesinde oldu. 

Merak ettim, neyin nesidir bu vakıf. 

Vakıf, 1993 yılında Ankara’da Doç. Dr.  H. Yurdakul Yiğitgüden, Aydın Müftüoğlu, Gürsel Sümer, Dr. Yıldırım Saldıraner, Osman Sakarya, Burtay Ölek, Gürbüz Akdemir, Metin Gönen, Pamir Şensöz, Hikmet Yaşar Şener, Cezmi Orkun, Yücel Subaşı, Gafur Yardımcı, Yılmaz Keleş, Yılmaz Durmuşoğlu ve A. Kemal Üner tarafından kurulmuş. Kurucularının bazılarını tanıdığım bu vakfın amacı üyelerine sosyal ve ekonomik anlamda yardım ve destek olmak. Vakfın giriş aidatının yanı sıra 2025 yılından sonra aylık aidatları 600 TL’ye çıkmış. Vakıf yönetimi aidatların 2026 yılında iki kat artacağını duyurup üyelerine şimdiden üye olunmasını de önererek onlara bir iyilik yaptığını da ortaya koyuyor.(!) 

Vakfın aldığı giriş ve aylık aidatların çok mu az mı olduğu konusunda bir yorum yapmadan önce, üyelerinden ne alıp, onlara bunun karşılığında ne verdiğine bakmak daha doğru olur. 

Meydan Grup Reklam Turizm Gıda Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi adlı bir şirketi de bulunan vakfın şu anda lokal ve otel işletmeciliği yaptığını görüyoruz. Gelirleriyle üyelerine kâr payı dağıtan vakıf, ölüm yardımı ve cenaze nakil ücretlerini de ödüyor. 

Bunlar alkışlanacak davranışlar tabii. 

Alanya’nın Mahmutlar Mahallesi’ndeki 4 yıldızlı 116 odalı Galaxy Beach Hotel, DHMİ Vakıf İşletmesinin malı olup halen faaliyetlerini sürdürmekte. Otel vakıf üyelerine indirimli fiyatlarla tatil imkanı sağlamaktayken, nedense iş başındaki yönetim bu oteli satışa çıkarıldığını duyurdu. 320 milyon TL +KDV bedelle açık arttırma yoluyla satılacağı duyurulan otele kimlerin talip olduğu veya olacağı ise henüz bilinmiyor. 

DHMİ Vakfı, Galaxy Beach Otel için daha önce 2021 yılında satış veya 10 yıllık kiralama seçeneğiyle ihaleye çıkmış, ancak süreç sonuçlanmamıştı.

Otelin gerçek değeri nedir, neden satış kararı alındı bunları üyeler biliyor mu?

Şurası bir gerçek ki, vakıf yönetiminin oteli satma gerekçesi ekonomik olarak çok kârlı olmadığı olabilir. Otelin satış yerine kiraya verilmesinin de mümkün olmadığına göre satılıp, gelirin üyelere pay edilmesi en doğru yol olacak diye düşünmüş olabilirler sayın yöneticiler. 

Hani derler ya “Cehenneme giden yollar iyi niyet taşlarıyla döşenmiştir”. Bu otelin satın alınması veya yapımı da işte bu misal. Her biri değişik kademelerde kamu görevi yapan eski ve yeni yöneticiler, üyelerine faydası olsun, ucuz tatil yapsınlar diye sahip oldukları otel, başlarına sıkıntı oldu. 

Demek ki, herkes bildiği işi yapmalı…

 

 

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...