İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Düğün dernek

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Her fırsatta sadelikten dem vuran ve sadeliği savunan (!) genç kızlarımız, mevzu-u bahis kendi düğünleri olunca tamamen değişiyorlar, ne yapacaklarını şaşırıyorlar. 

Akıllarına ne gelirse veya sosyal medyadan, dizilerden, çevrelerinden ne görürlerse aynısını yapmaya çalışıyorlar ve daha sade yapılabilecek bu merasimleri kendileri için eziyete dönüştürmeyi başarıyorlar. 

Görenek belâsıyla gayr-ı zaruri ihtiyaçların zaruri hale getirilerek gösteriş için her masrafa girilmesi, yeni yeni âdetlerin icad edilip bitmeyen isteklerinin erkek tarafından karşılanmasının beklenmesi gençlerin izdivâcını daha da zor hale getiriyor. Anneler, büyük taarruza düşman üzerine asker gönderir gibi gençleri evliliğe yolluyorlar.

Bir tarafta "Kendini ezdirme!", "Evlenene kadar ne aldırırsan kârdır.", "Adamın iki kaşığı varsa birini kıracaksın!" gibi Allah'ın rızasına muvâfık olmayan nasihatler eden kız anneleri, diğer tarafta ise gardını almış bekleyen oğlan anneleri... 

Neticede daha başlamadan sorun yaşanan evlilikler, sonrasında bu sorunların sürekli dile getirilmesi ve büyüyerek devam etmesi... 

İki gün için dünyanın masrafının yapılması, ev dizilirken senelerce sürecek fâizli kredi borçlarının yükü altına girilmesi, iktisatsızlık ve kanaatsizlik kaynaklı geçim sıkıntısı, bununla birlikte yaşanan huzursuzluklar ve ayrılıklar...

 Peygamber Efendimiz (sav): "Nikâhın en hayırlısı kolay olanıdır." buyuruyor. Bu sebeple imkân nisbetinde karşılıklı olarak bunun sağlanması için gayret gösterilmesi gerekiyor. Aile saadetinin olabilmesi için lüks bir ev, son moda eşyalar alınmasına lüzum yok.

Bunlar olmadan da huzur yakalanabilir. "Umulmadık yerlerden" rızık gönderen ve rızka kefil olduğunu ifade eden Rabb'imiz, Kur'an'ı Kerim'de evlenenleri lütfuyla zengin edeceğini de bildiriyor. O'na itimad edilmeyişinin sebebi başta iman zaafiyetidir. Bir evlilik, karşılıklı emniyet, samimi hürmet ve muhabbetle devam eder.

Bunları yıkacak her türlü tehlikeden o yuva muhafaza edilmelidir. Genç çiftler evlerinin mahremiyetini sosyal medyada sergileme hastalığından vazgeçmelidirler. Numune-i imtisal olma bahanesiyle mesture hanımlar dahi şeytanın sağdan yaklaşmasıyla evlerinin en mahremlerini göstermekten çekinmiyorlar. Allah'ın kavvam olarak vazifelendirdiği kocalar da onlara yardım ederek birlikte zillete düşüyorlar. 

"Binler veyl o iki bedbaht zevc ve zevceye ki birbirinin fıskını ve sefahetini taklit ediyorlar. Birbirine ateşe atılmasında yardım ediyorlar." (Lem'alar) Evlilik bir ibadettir ve bu ibadetin şartlarına uygun şekilde yapılması saadet-i dareyni netice verir. Ebeveynlerin evlatlarını bu şuurda ve İslâm terbiyesiyle yetiştirmeleri elzemdir.

Maddiyat ve sûret üzerine tesis edilen nefsin heva ve heveslerine göre kurulan ve yaşanan, Allah'ın rızasına muvâfık olmayan evlilikler, bunlar bitince, en ufak bir darbede yıkılmaya mahkumdurlar.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...