İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Hele bir sorun, niye gittik?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Bu hafta herkes Cannes’daydı. “Eşref Rüya”, “Güller ve Günahlar”, “Çarpıntı”, “Veliaht”… Ekranda hangi dizi varsa, başrolleri oradaydı. Ama ortada festival yok, yarışma yok, kırmızı halı yok. Peki niye gittiler?

İşin Aslı astarı öyle iki kelimeyle anlatılacak kadar basit değil. Artık bu sektör nefes almakta zorlanıyor. Kanallar maliyetleri karşılayamıyor, yapımcılar zar zor ayakta duruyor. Dizi tutmazsa hemen “final” kararı geliyor. Bu yüzden neredeyse her yapım, sezon ortasında gözünü dış pazarlara dikiyor. 

Cannes, bu işin vitrini. Her yıl Cannes’da MIPCOM diye bir fuar düzenleniyor. Diziler, formatlar, projeler dünyanın dört bir yanından alıcılara gösteriliyor. Bizimkiler de MIPCOM’a gitti. Tatil yapmaya, gezmeye, şov yapmaya gitmediler. Tamamen ekmek parası için gittiler. Çağatay Ulusoy ile Demet Özdemir dizileri satılsın diye Cadillac’larıyla tur attı. Murat Yıldırım ve Cemre Baysel’in merdiven başı pozları da aynı sebepten. Akın Akınözü ve Serra Arıtürk de “Bizim diziyi de bir bakın!” demeye gitti.

Anlayacağınız; Cannes’a gitmek bir mecburiyetti. Eskiden dizi tuttu mu mesele kapanırdı, şimdi öyle değil. Yurt dışı satışı olmadan bütçeler dönmüyor. Hatta bazı diziler sırf orada alıcı bulduğu için yayında kalıyor. Mesela “Aşk ve Gözyaşı”! Sektör ayakta kalmak için tüm hücreleriyle savaşıyor. Umarım tüm emekler yerini bulmuştur, kimse eli boş dönmemiştir. 

KİM BİLİR…

Özgü Kaya’yı oyuncu olarak tanıyorum. Hatta şu sıralar TRT’de “Cennet’in Çocukları”nda oynuyor. Ama ben onun oyunculuğuna hiçbir zaman ısınamadım. Yüzü güzel, fiziği yerinde fakat oynadığı karakterler bana hiç geçmiyor. Hep bir yanı donukluk, hep bir tarafı eksik.

Şimdi ise bambaşka bir haberle gündemde… Victoria’s Secret defilesinde yürüyecekmiş. Özgü Kaya, dünya çapında modellerin arasında yer alacak. Çok havalı. Açıkçası, bence bu iş tam ona göre. Çünkü duruşu, fiziği, enerjisi o işe çok daha yakın. Oyunculukta yakalayamadığı ivmeyi, podyumda çok daha hızlı yakalayabilir.

Malum; Türkiye’de modellik işi tam anlamı ile yapılamıyor. Belki Özgü Kaya’nın şansı yurt dışında yaver gider. Ve adını dünyaca ünlü modeller arasına yazdırır. Ben onu oyunculukta hiç alkışlayamadım… Kim bilir, podyumda yürürken en önden alkışlarım.

ÖZLEDİK BE… 

HBO’nun yeni dizisi “Mahlukat”, Ali Atay yönetmenliğinde geliyor. Başrollerde Ceren Moray, Onur Berk Arslanoğlu, Gülçin Kültür Şahin ve Alper Baytekin var. Çekimler eylül sonunda başladı, dizinin 2026’da HBO Max’te yayınlanması planlanıyor. Yapım OGM Pictures’ın imzasını taşıyor.

“Mahlukat”, “Türk usulü Hayalet Avcıları” olarak anılıyor. Hem konusu hem kadrosu bir hayli dikkat çekici. Ekranda sadece güldüren değil, aynı zamanda zeka isteyen, izleyiciyi oyuna dahil eden bir iş görmeyeli epey olmuştu.

Ben bu diziyi merakla bekliyorum. Ali Atay’ın mizahı diye bir gerçek var. Alışılmışın dışında, hem absürt, hem zekice. “Mahlukat” da o dengeyi tutturursa, Leyla ile Mecnun’un hala doldurulamayan yeri nihayet dolar. Gerçekten buna hasret kaldık.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...