İstanbul
Açık
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Mazlumların sesi: Türkiye'nin vicdan coğrafyası

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti, tarih boyunca olduğu gibi bugün de bir vicdan terazisi üzerinde duruyor. Bu terazi, önce kendi milletinin ihtiyaçlarını tartıyor; ardından gözünü, sınırları aşan mazlumlara, sömürülen topraklara çeviriyor. Temel önceliğimiz nettir: Halkımızın dayanışma duygusunu istismar ettirmeden, ülkesi içindeki ihtiyaç sahiplerine ulaşmak. Bu, milli onurumuzun gereğidir.

Yardımlaşma ve dayanışma, bu topraklarda mayalanmış en güçlü duygudur. Ancak bu soylu duygu, kötü niyetli kişi ve kurumlarca istismar edilmemelidir. Devletin ve sivil toplumun birinci önceliği, yardımların şeffaf bir şekilde gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşması olmalıdır. Kendi insanımızın yüzü gülmeden, dışarıya uzanan elimiz tam güçle uzanamaz.

Biz Niye Oralardayız ?
Peki, Türkiye sınırların dışına neden bu kadar güçlü bir el uzatıyor? Asya’dan Balkanlar’a, Türk Cumhuriyetlerinden Afrika’ya uzanan yardım faaliyetlerimizin temelinde sadece vicdan değil, stratejik bir derinlik de yatıyor.

Sömürüye Karşı Uyanış: Türk halkının yardımları, sömürülen ülkelerin ve halkların uyanışına vesile oluyor. Kaynakların ülke içinde kalması, bu coğrafyaların kalkınmasının ve kendi ayakları üzerinde durmasının önünü açıyor. Türkiye, bu uyanışın lokomotifliğini üstleniyor.

Kazan-Kazan Formülü: Afrika’da petrol ve gaz arama çalışmalarına sağlanan katkı gibi faaliyetler, hem ilgili ülkeye kalkınma imkanı sunuyor hem de Türkiye bütçesine yeni kazanımlar elde edilmesini sağlıyor. Bu, sadece yardım değil, sürdürülebilir bir iş birliği modelidir.

Tarihin Sesi: Suriye, Musul ve Kudüs
"Biz niye Suriye’deyiz? Musul ve Kerkük’le neden dertleniyoruz?" soruları, yalnızca siyasetin değil, tarihin de sorusudur. Düne kadar Osmanlı coğrafyası olan bu topraklar, kültür ve akrabalık bağlarımızla ayrılmaz bir bütündür. Orada kalan dedelerimiz, akrabalık bağlarımız ve binlerce yıllık ortak geçmişimiz, bu coğrafyalara sırt çevirmemize engeldir.
Hele ki Kudüs... Tüm Müslümanların kutsalı olan Kudüs'e sahip çıkılmadığı zaman, diğer hiçbir siyasetin ve mücadelenin anlamı kalmayacaktır. Kutsalımıza sahip çıkmak, inancımızın ve kimliğimizin gereğidir.

İnsan Olmanın Kriteri: Mazlumun Kimliği Olmaz
Ukrayna Savaşı sırasında Romanya sınırında, mezhebi, ırkı ne olursa olsun, mağdur olan insanlara uzatılan yardım eli, bu milletin insanlık anlayışının en somut örneğidir. "Bizim orada ne işimiz vardı? Müslüman değillerdi ki..." diye düşünmek, bize yakışmaz.
Mazlum ve mağdurdular. Çocuktular, kadındılar, yaşlıydılar.
İnsan olmanın kriteri budur: İmkanlarımız nispetinde, bireysel ya da devlet olarak, mazlum ve mağdurların yanında olmaktır. Sadece din, dil, ırk gözetmeksizin, nerede bir gözyaşı varsa oraya el uzatmak, Türk Milletinin vicdan pusulasıdır.

Rabbim, hem ülkemizdeki hem de dünyadaki ihtiyaç sahibi mazlumlara yetecek imkanları bize nasip etsin. Türkiye, yalnızca coğrafi sınırlarından ibaret bir devlet değil; vicdanı coğrafyaları aşan bir merhamet kapısıdır. Bu dengeyi iyi korumak, önce kendi insanımızın refahını sağlamak ve ardından yeryüzündeki tüm mazlumların yanında durmak, bizim en büyük gücümüz ve misyonumuz olmaya devam edecektir.
Peki, enkazın altından uzanan bir eli görmezden gelerek, kendimizi "insan" olarak tanımlayabilir miyiz? Unutmayalım ki, bu dünyada kurtardığımız her mazlum, aslında kendi vicdanımızı ve insanlığımızı kurtarmaktan başka bir şey değildir.

Muhabbetle…

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...