İstanbul
Açık
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Kendini kötü hissetmemenin de bir yolu olmalı!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Kendini kötü hissetmemenin de bir yolu olmalı!
Hoş geldin Kasım
Hoş geldin sonbahar.
Oturduğum evin yolu hep ağaç, ağaçlar renk cümbüşü keyfinde pıt pıt yapraklarını döküyor.
Sabahın erken saatleri.
Ben, sabah erken kalkan yol alırı en iyi bilenlerdenim.
Tabiatın, yaprakların renk cümbüşünün keyifli seyircisiyim, aman tek yaprağa basmayayım
gayreti ile metroya yürüyorum.
Tabiata teşekkürü borç bilen biriyim ben.
Metroya biniyorum, Eminönü'nde iniyorum.
Arkadaşımla buluşacağım, ikimizde sözleştiğimiz saatten erken gelmişiz.
Saatler erken olduğu için, Mısır çarşısı ve çıkışı sokaklar tenha.
Kahve kokan sokaktan koklaya koklaya geçiyoruz, dönüşte kahve alacağız.
Canım annem, Nuri Toplar’dan kahve alacağız canım merak etme.
Kuruyemişçiler sıra sıra.
Kuruyemişçiler fiyat ve ürünlerini saklama haliyle mücevherci tadında
Kuruyemişlerin üstü kapalı, aman tadına bakmak için bir tane bile almayalım duygusu var.
Hurma 450 TL, kilosu.
Eskiden satıcılar kendi eli ile yoldan çevirip zorla verirlerdi.
Her şeyin tadına baka baka yürüdüğümüz sokaklar, tadına bakmadan seyrede seyrede
yürüdüğümüz sokaklar haline gelmiş.
Kahve içtik, yanında Allah'ın suyunu vermiyorlar.
Kahve yanı su yok mudur, o yok işte, istersen parası ile su var.
Satıcılara yabancılaşma hali var insanlarda.
Hani avaz avaz bağıran esnaf, ne oldu bunlara.
Abla bir çay içer misin ikramı yapan satıcılara ne oldu.
Herkes ve hepimiz paracı olduk.
Birden kendimi kendi ülkemde değil gurbette gibi hissettim.
Gurbette yaşamadım, ama duygusu çok zor anlatanların bilirim.
Gurbet.. bir yerlerde okumuştum, 2 senede geçen bir hastalık gibiymiş.
Aaaa hastalık falan.
Bu duygudan hemen vazgeç Funda diyorum
Hemen baharatçıya giriyoruz, 30 senelik dostum.
Oh miss gibi kokuyor.
Hint yağı, hindistan cevizi yağı, bamya tohumu falan bir şeyler alıyorum.
Arkadaşımda aynısını alıyor.
Sokaklar kalabalıklaşmaya başlıyor.
İnsanlar hınca hınç sokaklarda dolaşmaya başlıyor.
Alışveriş var gibi görünüyor ama ne kadar yok gibi belli değil.
Hayat Kitabı oku işte.
Yine de umut var gönlümüzde.
Umut aslında sahici bir dirençtir.
Betonların arasından, boynunu uzatan yeşil bir yaprak, bir çiçek umuttur.
Ne hayallerinizin ölmesine ne yarınlarınızın ölmesine izin vermeyin olur mu?
Kendini kötü hissetmemenin de bir yolu olmalı.
Ölmedik ya.

Funda'nın aklındakiler…
... Gencecik kadın, 64 yaşında evli ve çocuk babası adam ile ilişkisi var.
Tam 5 senedir.
Gazete haberine göre sebebi belirsiz bir konudan tartışma yapmışlar diyor ki sebebi bellidir
aslında.
Adam, sokak ortasında tartıştığı kadına 15 adet peş peşe kurşun sıkıyor.
Kadın kaldırıldığı hastanede ölüyor.
Genç bir kadının boşu boşuna, ölüm haberi değil mi?
Ne kadar yazık değil mi?
Bir hayatın, yaşanacak bir ömrün sona ermesi hikayesi böyle olmamalı değil mi?
Yakınlarına sabır dilemekten başka elden ne gelir.
Elden şu gelir belki.
Kadınlar ilişkilerine dikkat etmek, temkinli davranmak zorundalar.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...