Kışın Akdeniz’e açılan kapı
Kruvaziyer seyahati, yıllar önce sadece Amerika kıtasının gözde tatil anlayışı olarak görülürdü. Oysa bugün, özellikle son birkaç yılda, Türkiye’de bambaşka bir ivme kazandı. Bunun en önemli nedenlerinden biri, hiç kuşkusuz MSC Cruises’ın Türkiye’ye verdiği stratejik önem ve bu doğrultuda attığı güçlü adımlar. Geçtiğimiz günlerde katıldığım MSC Cruises kış programı lansmanı, bu tabloyu birebir görmek açısından benim için oldukça kıymetliydi.
Bu yıl, dünyanın en büyük üçüncü kruvaziyer markası olan MSC Cruises, Avrupa’dan Güney Amerika’ya, Orta Doğu’dan Güney Afrika’ya kadar uzanan liderliğini, kış sezonunda Türkiye çıkışlı seferlerle taçlandırıyor. MSC Lirica, Kasım 2025 – Mart 2026 döneminde İstanbul ve İzmir çıkışlı 20 özel kış seferi ile Ege ve Adriyatik kıyılarını keşfetmek isteyen misafirlerle buluşacak.
Kış aylarında seyahat etmenin bir büyüsü vardır. Daha sessiz limanlar, hafif bir bahar havası ve şehrin gerçek ritmini duyabileceğiniz sakin sokaklar… İşte MSC Lirica’nın yeni kış rotası tam da bu hissi yaşatacak bir güzergâh sunuyor: Korfu, Bari, Pire/Atina ve İzmir/Efes.
Bu rotada, yazın kalabalığı olmadan tarihi şehirleri keşfetmek, Akdeniz’in gastronomik mirasını daha yerel bir atmosferde deneyimlemek mümkün. Üstelik İstanbul ve İzmir’den biniş imkanı, uçak ve aktarma stresini tamamen ortadan kaldırıyor.
MSC Lirica, 2.658 yolcu kapasitesi, 13 güvertesi, geniş açık alanları, spa & wellness alanı, dünya mutfaklarından seçki restoranları ve tiyatro gösterileriyle klasik kruvaziyer deneyimini modern bir çizgiyle birleştiriyor.
TÜRK MİSAFİRLERE ÖZEL HİZMET
Fakat benim toplantıda en çok dikkatimi çeken nokta, gemideki Türk misafirlere özel hizmetlerin kapsamı oldu. MSC Cruises Türkiye ofisi; Türkçe menüler, günlük bültenler, Türkçe anonslar, Türk TV kanalları, Türkçe asistanlık hizmeti, Türk kahvaltı tabağı ve Türk kahvesi gibi detaylarla, misafirlerin kendilerini tam anlamıyla evlerinde hissetmelerini sağlayan bir donanım sunuyor. Bu yaklaşım, MSC’nin Türkiye pazarına bakışını çok net gösteriyor.
Toplantıda konuşan MSC Cruises Türkiye Müdürü Işın Hekimoğlu, rakamlarla Türkiye’nin önemini net bir şekilde aktardı:
2025’te dünya genelinde 5 milyon yolcu.
Türkiye’ye konumlandırılan 3 gemi ile yüz binden fazla yabancı misafirin ülkemiz limanlarına taşınması.
Önümüzdeki 3 yılda 35 binden fazla Türk yolcunun Türkiye çıkışlı seferlerde ağırlanması.
Hekimoğlu, cruise seyahatinin diğer tatil alternatiflerine kıyasla daha uygun fiyatlı ve erişilebilir olduğunu vurgulayarak Türkiye’de farkındalığı artırmayı hedeflediklerini söyledi.
Merkezi Cenevre’de bulunan MSC Cruises, köklerini 300 yıllık denizcilik mirasına sahip MSC Grubu’ndan alıyor. 23 gemilik modern filosu ve geleceğe dönük dev yatırım portföyüyle dünyanın en hızlı büyüyen kruvaziyer markalarından biri.
2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefi ise şirketin çevresel sorumluluğunu güçlü biçimde ortaya koyuyor.
MSC, bu yıl 14 Kasım – 1 Aralık arasında yüzde 50’ye varan indirimler sunmaya başladı. Kampanya, yalnızca kış değil, 2027 yazına kadar birçok programa rezervasyon imkanı tanıyor.
Bu yılki lansmandan çıkarken hissettiğim şey açıktı:
Türkiye artık kruvaziyer dünyasının yalnızca bir uğrak limanı değil, ana merkezlerinden biri.
Kışın Akdeniz’de sakin bir yolculuk, tarih ve kültürün dingin ritmi, gemide Türk misafirperverliğinin sıcaklığı…
MSC Lirica, tüm bu unsurları bir araya getirerek Türkiye çıkışlı cruise deneyimini bambaşka bir seviyeye taşıyor.