İstanbul
Açık
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Dijital itaat: Beğen tuşuyla onaylanan hayatlar

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Artık hayatımızın içinde yaptığımız eylemlerden kullandığımız ifadelere, gittiğimiz yerlere, giyim tarzımıza ve hatta yaşam felsefemizin tamamına yön veren şey; sosyal medyada bize uygulanan etkileşimler. Aldığımız her beğeni, beynimizde yaptığımız eylemlerle ilgili olayın derinliğine iniyor. Beğeni almadığımız herhangi bir durumda ise kendimizi güçsüz, başarısız ve kıymetsiz hissediyoruz.

Dijital platformlar fiziksel olarak bir otorite uygulamıyor; ama algoritmalar ve sosyal dinamikler davranışlarımızı yönlendiriyor. Farkında olmadan “Acaba bu paylaşıma ne kadar beğeni alırım? Kaç tane beğeni gelir? Nasıl yorumlar alırım?” kaygısıyla hareket ediyoruz. “Yaptığım bu paylaşım ya da yazı tepki alır mı? Linç yer miyim?” korkusuyla yaşıyoruz. Aslında kendi kendimize sansür uyguluyor ve görünmez bir baskı altında kalıyoruz.

Peki gerçekten beğeni sayıları bizim gerçek değerimizi ve kalitemizi ölçüyor mu? Böyle düşündüğümüz için daha çok kabul görmek, daha fazla görünmek ve daha çok sevilmekle ilgili bir telaşa kapılıyoruz. Bu sanal duruş hayatımızı tamamen esir almış durumda. Bu baskı altında otomatik olarak kendimizi kodluyor ve ürettiğimiz içeriklerde, paylaşımlarda tamamen bu dijital itaate kendi isteğimizle boyun eğiyoruz.

Kendi hür irademizle “uyum sağlama” kaygısıyla sosyal baskının esareti altındayız. Eskiden organik olarak yüz yüze onay aranırken, artık birbirimizi değerlendirme kıstaslarımız izlenme oranlarımız, yorumlarımız ve paylaşımlarımızın dijital platformlarda ne kadar kabul gördüğü olmuş durumda. Modern insan, sosyal medyanın tutsağı hâline gelmiş; dijital kalabalığın nabzına göre hareket ediyor ve otoritenin ne dediğine boyun eğmek zorunda kalıyor.

Ne dersiniz… Gerçek kimliğimizden yeterince uzaklaşmadık mı?

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...