İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Erivan’ın “Ağrı Dağı” Kararı: Bir Sembolün Sessizce İnişi ve Yeni Bir Sayfanın Gölgesindeki Büyük Değişim

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Dış politikada bazen bir kelime, bazen tek bir imza, bazen de küçücük bir görsel…

Yılların tortusunu, öfkelerini, ezberlerini değiştirmeye yeter.

 

Ermenistan’ın pasaport damgalarından Ağrı Dağı’nı çıkarması da tam olarak böyle bir adım.

Küçük görünen ama büyük anlamlar taşıyan, sembolik ama etkisi stratejik olan, sessiz ama aslında yüksek sesle konuşan bir hamle.

 

Erivan yönetimi Kasım 2025’ten itibaren Ağrı Dağı siluetini pasaportlardan kaldırıyor.

Yani Ermenistan devletinin yıllardır sahiplenmek istediği bir sembol, resmi defterlerden çıkıyor.

 

Neden mi?

Cevabı Başbakan Paşinyan’ın aylar önce söylediği şu cümlede saklı:

“Ermenistan’ın en yüksek dağı Arakads Dağı’dır. Ağrı Dağı Ermenistan’a ait değildir.”

 

Bu cümle, Erivan’ın yeni rotasının şifrelerini çoktan vermişti.

 

Bir sembolün çöküşü değil; bir politikanın dönüşümü

 

Ağrı Dağı, Ermenistan açısından yıllarca bir “tarihsel aidiyet” sembolü olarak sunuldu.

Oysa Paşinyan’ın son yıllarda attığı adımlar gösteriyor ki Ermenistan artık geçmişin hayaletleriyle değil, geleceğin gerçekleriyle hareket etmeyi seçiyor.

 

Paşinyan’ın net mesajı şu:

“Gerçek Ermenistan, bugün sınırları belli olan Ermenistan’dır.”

 

Bu söylemin üzerine gelen pasaport değişikliği, bir ezberin kırılmasıdır.

 

Zengezur Koridoru’na verilen ‘yeşil ışık’: Ankara ve Bakü’nün dikkatle izlediği süreç

 

Ermenistan’ın sembolik adımları bununla sınırlı değil.

 

Haziran ayında bizzat Türkiye’ye gelip Zengezur Koridoru ile ilgili şu cümleyi kuran bir Ermenistan Başbakanı vardı:

“Zengezur’dan geçsinler, Türkiye bize tehdit değil.”

 

Bu, hem Türkiye hem Azerbaycan açısından tarihi bir dönüşüm sinyalidir.

 

Çünkü Zengezur Koridoru Türk dünyasını birleştiren stratejik bir hat.

Paşinyan’ın buna itiraz değil, destek vermesi bölge jeopolitiğinde bir kırılma anıdır.

 

Bir Ermenistan Başbakanı’ndan ilk kez şu cümleyi duyduk:

“Türkiye Ermenistan için tehdit değil. Ermenistan da Türkiye için tehdit değil.”

 

Bu ifadeler, sadece diplomatik bir yumuşama değil;

tamamen yeni bir jeopolitik aklın dışavurumudur.

 

Sınır kapıları için zemin hazırlanıyor

 

Erivan’ın bu kararının ardından gözler Türkiye-Ermenistan sınırına çevrildi.

Ağrı Dağı’nın damgalardan kaldırılması, Zengezur için verilen onay, “Ermenistan gerçek sınırların farkında” açıklamaları…

 

Tüm bunlar bir araya geldiğinde doğal olarak şu beklenti yükseliyor:

Sınır kapıları yumuşuyor mu?

 

Şu bilgi önemli:

İki ülke arasında ilk kez heyetlerarası görüşme gerçekleştirildi.

Türk özel temsilci Serdar Kılıç, Alican Kapısı’ndan Ermenistan’a geçerek masaya oturdu.

 

Bu, sadece bir diplomatik görüşme değil;

yıllardır kapalı olan bir kapının ilk kez aralanmasıdır.

 

Paşinyan’ın siyasi riski: İçeride fırtına, dışarıda alkış

 

Elbette Paşinyan bu adımları kolay atmıyor.

Ermenistan’da radikal milliyetçi kesimlerin tepkisi büyük.

 

“Ağrı Dağı”nı pasaportlardan çıkarmak, Ermenistan’da çok güçlü sembolik anlamlara sahip.

Bu nedenle Paşinyan içeride ciddi baskı altında.

 

Ama Erivan şunu gördü:

“Tarihî iddialar, ekonomik sorunları çözmüyor.”

“Semboller değil, ilişkiler geleceği şekillendiriyor.”

 

Paşinyan’ın stratejisi net:

Ermenistan’ı fakirleştiren izolasyondan çıkarmak.

 

Küçük bir damga, büyük bir değişim

 

Bazen büyük değişimler küçük detaylarda saklıdır.

 

Ermenistan’ın pasaport damgalarındaki “Ağrı Dağı” siluetini kaldırması da işte böyle bir detay.

 

Bu karar bize üç şeyi söylüyor:

 

Ermenistan artık geçmişin sembol siyasetiyle değil, geleceğin gerçekliğiyle hareket ediyor.

 

Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde yeni bir sayfa açılmasının psikolojik bariyerleri kalkıyor.

 

Zengezur Koridoru ve sınır kapılarının açılması artık bir hayal değil, bir süreçtir.

 

Ortadoğu’nun, Kafkasya’nın ve Türk dünyasının kaderini etkileyecek bir dönemin içindeyiz.

 

Belki de yıllar sonra bugünleri şöyle hatırlayacağız:

“Her şey, bir pasaport damgasındaki Ağrı Dağı’nın silinmesiyle başladı.”


 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...