Somali’nin Ankara’ya Uzanan Güveni: “Bu İlişki Baki Kalacak” Diyen Bir Dış Politika Başarısının Anatomisi
Afrika kıtasının doğusunda, Hint Okyanusu’nun kenarında bir ülke var…
Yıllarca iç savaşla boğuşmuş, terörle mücadele etmiş, açlık kriziyle sınanmış bir coğrafya: Somali.
Ama bugün Somali, Türkiye ile kurduğu benzersiz ortaklık sayesinde çok daha farklı bir hikâye anlatıyor.
Somali Savunma Bakanı Ahmed Moallim Fiqi’nin sözleri, sadece bir diplomasi cümlesi değil; iki ülke arasında kurulan derin güvenin açık bir ifadesi:
“Türkiye ile ilişkilerimiz en iyi seviyede. Büyük projeler hayata geçirmek istiyoruz.”
Bu sözler, Ankara’nın Afrika politikasının sahadaki karşılığını gösteren en güçlü işaretlerden biri.
Erdoğan’ın Mogadişu’ya indiği o gün… Bir ülkenin kaderi değişti
Fiqi, 2011 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerçekleştirdiği tarihi ziyareti hatırlatırken duygusallaşıyor:
“O günü hatırlıyorum… Şehir güvensizdi, açlık vardı. Birkaç gün sonra şehir kurtarıldı.”
Bu cümle, Somali halkının hafızasında Türkiye’nin nasıl bir yer edindiğini anlatmaya yeter.
Erdoğan, o dönem hiçbir dünya liderinin gitmeye cesaret edemediği Mogadişu’ya indi.
Yanında bakanlar, iş insanları, yardım ekipleri…
Ve o gün bir kapı açıldı.
O kapı hâlâ açık.
Türk helikopterleri Somali semalarında, Türk eğitmenleri Somali ordusunda
Bakan Fiqi’nin sözleri, bugünkü tabloyu net şekilde ortaya koyuyor:
“Üzerimizde uçan Türkiye’nin ürettiği son teknoloji savaş helikopterleri var.”
“Silahlı güçlerimizin kullandığı büyük savunma araçlarımız Türkiye’nin üretimi.”
“Özel Kuvvetlerimiz TURKSOM’da Türk askerleri tarafından eğitiliyor.”
TURKSOM Askeri Eğitim Üssü bugün Somali ordusunun belkemiği.
Somali’nin terörle mücadelesinde en kritik başarıların arkasında Türk eğitmenlerin imzası var.
Bu işbirliği sadece savunma alanında değil, devlet kapasitesinin yeniden inşasında da belirleyici bir rol oynuyor.
Somali’den gelen mesaj net: “Ekonomide büyük projeler istiyoruz”
Bakan Fiqi, Türkiye ile yeni bir döneme girildiğini söyleyerek şunu vurguluyor:
“Özellikle ülkenin istikrarı için ekonomi alanındaki işbirliğini geliştirmek istiyoruz.”
Bu, iki ülke ilişkilerinin artık güvenlikten çıkıp kalkınma eksenine evrildiğinin işareti.
Limanlar, altyapı projeleri, enerji, tarım, teknoloji transferi…
Somali artık yalnızca Türkiye’den destek almıyor;
“Türkiye ile birlikte büyümek” istiyor.
“Bu ilişki baki kalacak…”
Belki de en önemli cümle şu:
“Bu ilişkinin baki kalacağına inanıyorum.”
Somali, Türkiye’nin Afrika’daki en büyük büyükelçiliğine ev sahipliği yapıyor.
Bu bile tek başına Ankara’nın Somali’ye verdiği stratejik önemi anlatıyor.
Türkiye’nin Afrika’da kazandığı güven, Batı’nın çoğu zaman “geçici yardım ilişkisi” olarak gördüğü kıtanın artık “kalıcı ortaklık” aradığını da gösteriyor.
Somali’nin Türkiye’ye bakışı, çıkar ilişkisi değil;
omuz omuza yürünmüş zorlu yılların getirdiği bir kardeşlik ilişkisi.
Son söz: Türkiye-Somali ortaklığı sadece bir diplomasi projesi değil, bir insanlık hikâyesi
Bir ülkenin kaderi bazen doğru zamanda atılan cesur bir adımla değişir.
Türkiye’nin Somali’ye attığı adım da tam olarak böyle bir adımdı.
Bugün Somali sokaklarında Türk bayrağı görünce yüzü aydınlanan çocuklar varsa,
Mogadişu semalarında Türk helikopterleri güvenliği sağlıyorsa,
Somali ordusu Türk eğitmenlerle profesyonelleşiyorsa…
Bu, Türkiye’nin dış politikadaki en insani, en samimi başarı hikâyelerinden biridir.
Somali Savunma Bakanı’nın söylediği gibi:
“Gerçekten daha iyi bir yerdeyiz… Ve bu ilişki gün geçtikçe ilerleyecek.”
Afrika’nın kalbinde Türkiye’nin izi artık silinmez.
Çünkü bu ilişki diplomatik bir tercih değil, gönüllere kazınmış bir bağdır.