İstanbul
Açık
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Zihinsel gürültü, kendi sesimizi duyamaz hâle geldik

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Dijitalleşen dünya ile birlikte ekranımıza düşen haberler, görüntüler ve etkileşim çılgınlığı bizi bambaşka bir hâle dönüştürdü. Güne başlar başlamaz elimize aldığımız telefonla zamanın nasıl akıp geçtiğini fark etmiyoruz. İzlediğimiz her bir görüntünün anlık olarak bize dopamin salgılatması, o evren içerisinde kalmamızı sağlarken; daha sonrasında bir bakıyoruz ki zihnimiz yüz binlerce görsel algıyla tutsak hâle gelmiş.

Günün sonunda, hafızamızda ne kaldı diye baktığımızda sadece derin bir yorgunluk izi var. Yorgunuz… Kendimizle konuşmayı unuttuk, ailemizle diyaloğu azalttık ve tefekkürü belki de tamamen terk ettik.

Bunun için geçtiğimiz günlerde kıymetli dostum Hakkı Alkan’ın yaptığı bir paylaşım dikkatimi çekti. İşinde uzman bir isim olan Alkan, “Haftada bir telefondan uzaklaşıyorum ve dijital detoks yapıyorum.” diyor. Bence çok önemli bir etkinlik. Arada bir, belki gün boyunca, telefondan uzaklaşıp sevdiklerimizle baş başa kalmalıyız. Çünkü gerçekten duygu durumunu yönetemeyen ve bu kadar olumsuz mesajla tükenmişlik sendromu yaşayan bireyler hâline geldik.

Biraz dinlenmeye ihtiyacımız var. Ruhumuzu, gönlümüzü, beynimizi… Zihnimizi neyle tanımlıyorsak, hepsinin dinlenmeye ihtiyacı var. Ve biraz da birbirimizi dinlemeye…

Bu kadar yoğun gürültü bizi tüketiyor; daha sabırsız, daha anlayışsız insanlar hâline geldik. Yazılarımda ara ara hatırlatıyorum: Dönmek… Biraz daha kendi özümüze dönmek.

Onun için, bu zihinsel yorgunluğa karşı, bu yazı bittiğinde —saat kaçta okuyorsunuz bilmiyorum— belki gün boyu yapamazsınız ama en azından birkaç saatliğine bu dijital dünyadan ve telefondan uzak durun. Küçük bir tavsiye…

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...