İstanbul
Parçalı bulutlu
9°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Namaz dinin direğidir

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

İnsan için en büyük ıstırap, farkında olsun veya olmasın Rabb’inden uzak kalmasıdır. Allah insana şah damarından da yakın. Ebede namzed, kâinatın zübdesi insan ise yaptıkları veya yapmadıklarıyla O’ndan fersah fersah uzaklaşıp ancak nefsine zulmediyor. 

Kendini tanımıyor ki, Rabbini tanısın. Acziyetinden bîhaber, mânen hasta, yalnızca sûrete müteveccih. Midesini doyurup kalbini ve ruhunu aç bırakmış. Kalbin ve ruhun en ehemmiyetli ihtiyacı olan namazı göz ardı etmiş. Sırtında bir yük, bir belâ olarak görüyor namazı.

Belli vakitlere tahsis edilmiş, geçmişte verilen nimetlerin şükrü olan namaz, hakikatte Rabb’inin huzur-u şahanesine, O en sevgilinin, en hakiki dostun manevi huzuruna kabul ediliş, bir mülâkattır, miraçtır. Kul için en büyük şereftir.

Aklın, ruhun, kalbin rahat etmesi ancak namaz ile olur. Sünnet-i seniyye dairesinde, güzel bir niyetle yapılan mübah işler ancak namazla ibadete dönüşür, namaz ile kıymet kazanır. Kur’anda tahşidat yapılan, Peygamber Efendimiz’in (sav) ehemmiyetle üzerinde durduğu, kızı Fâtıma Annemize (ra): ”Namazını kılmazsan, seni ben dahi kurtaramam” meâlindeki, ashabına “Cennette beraber olmak için namazla bana yardım ediniz”, ”Namaz dinin direğidir” gibi çok sayıda ifadelerinden imandan sonra en faziletli amel olduğunu anlamamız gerekiyor. Müslüman, elindekinin kıymetini bilemiyor.

Sanki Allah’ın, kulunun namazına ihtiyacı varmış gibi, sırtında bir yükmüş gibi zoraki yapmaya çalışıyor. İnsan, ibadet için halk edilen bir varlıktır ki ancak ibadetiyle, takvâsıyla kıymet kazanır.

Ehl-i mektebin bir kısmı, Kur’an’ı Kerim’de bahsi geçen ehl-i kitabın namazı alaya ve eğlenceye aldığı gibi namazla alay ediyor, aklî melekelerini kullanamadıklarını cümle âleme sosyal medya üzerinden ilân ediyorlar. 

Zira akıllar, gaflet sarhoşluğu ile örtülmüş durumda. Parasının belli bir miktarını kısacık dünya hayatı için biriktirmeye çalışan, zor günler için saklayan insan, ebedî kalacağı âhiret yurdu için kendisine verilen yirmi dört altın kıymetindeki yirmi dört saatinden birisini Allah için sarf etmezse, daha da fenâsı Allah’ın emirleriyle istihza ederse elbette akılsızlık etmiş olur. 

Dünya gurbetinde, bir yolcu hükmündeki insan, sonsuz aczi ve fakrıyla, kudreti ve rahmeti sonsuz bir Zât’a güvenip dayanmazsa, O’nun huzuruna çıkmazsa hüsrana uğrar, zarar eder, ebedî hayatını kaybeder.

Hayatın ağır yükleriyle baş edemez.Ruhunun ve kalbinin acılarını dindiremez, yaralarını O’ndan başka şeylerle tedavi edemez. 

Bir müslümanın en büyük virdi olması gereken namazı kılmayan, kılamayanın, Allah’ın huzuruna niçin kabul edilmediğini sorgulaması gerekiyor. 

Rabbim hakikatini idrak etmeyi nasib eylesin, secdelerimizi ziyâdeleştirsin, dâima ve son nefsimize kadar huzuruna kabul edilenlerden eylesin.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...