İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

EŞİMİN KALP DOKTORUNU ÇOK KISKANIYORUM

YAYINLAMA:

İtiraf etmeliyim, eşimin kalp doktorunu fena kıskanıyorum. Durun, hemen yanlış anlamayın sakın! Gözlerinizin önünde güzel, cazibeli bir kadın doktor canlanmasın hemen. Eşime kalp pilini takan hekim bir erkek. Peki niye onu böylesine kıskanıyorum dersiniz? Eşimin kalbinin kontrolü tamamıyla onun ellerinde. Kalp yetersizliğinin tedavisi amacıyla takılan pilin nasıl, ne şekilde çalışacağını bilgisayardan programlıyor. Mesela eşimin nabzının ne kadar atacağını, pilin hangi değerlerde çalışacağını planlıyor. Kontrole gittiğimizde James Bond çantasını andıran kutuyu açıp, eşimin kalbindeki pille wireless aracığıyla bağlantı kuruyor. Ve geçmişe ait kalbinin tüm sırlarını bir bir deşifre ediyor:

“24 Temmuz’da çarpıntınız olmuş. Bunun dışında aritmiyle ilgili hiçbir yakınmanız görünmüyor.”

“3 Eylül’den itibaren vücudunuzda sıvı birikmeye başlamış.”

“10-15 Eylül arasında kalp pilinizin alarmı çalmış.”

“Eşik değerleriniz yükselmiş. Batarya sizi en fazla bir yıl daha idare edebilir.”

Doktorumuzla son görüşmemizde “Biliyor musunuz sizi kıskanıyorum ben” dedim. “Niye?” diye sordu şaşkın bir ifadeyle. “Eşimin kalbinin kontrolü sizin elinizde çünkü” dedim. Güldü.“Dışa karışıyorum ama içe bir şey yapamıyorum” dedi. İşin şakası bir yana, tıp teknolojisinin hastalıklarının tedavisinde yarattığı çözümler bilimkurgu filmlerini aratmıyor.

ARİTMİ VE KALP YETERSİZLİĞİNDE PİL Kalp yetersizliği olan seçilmiş uygun vakalarda “biventikü- ler ICD” denilen üç odacıklı kalp pillerinin yarattığı olumlu etkiye bizzat bir hasta yakını olarak şahidim. Pil, kaslardaki sorun nedeniyle pompa görevini yerine getiremeyen kalbin senkronize olarak iyi çalışmasını sağlıyor. İlaçların yetersiz kaldığı durumlarda kalp kaslarının çalışmaması yüzünden yürümekte zorlanan, 3-5 adım atınca nefes nefese kalan hastalar, kalp pilleriyle günlük yaşamlarına dönebiliyorlar. Bunun tek şartı ise hastanın kalbinin üç odacıklı pillere uygun olması. Eşimin sağlık hikayesinde bizzat deneyimlediğimiz kalp pillerinin olumlu etkisi sadece bir örnek. Tıp teknolojisindeki gelişmeler sayesinde kanser, kalp hastalığı, organ yetmezlikleri gibi hayatı tehdit eden problemlerin tedavisinde, hastaların kaliteli bir yaşam sürmelerinde ve ömrün uzamasında önemli adımlar atılıyor.

YAŞAM KURTARAN TEDAVİLER

Kalp destek cihazları, son evre kalp yetersizliği olan ve nakil olmayı bekleyen hastalarda bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor. Kalbin görevini üstlenen bu cihazlar, nakile kadar geçecek sürede hastaları yatağa ya da makineye bağlı olmaktan kurtarıyor. Kanserde hedefe yönelik tedavilerle radyoterapinin çevre dokularına zarar vermesi önleniyor. Geliştirilen yeni ilaç tedavileriyle tümörlü dokunun hapsedilerek kanserin kalp hastalığı, diyabet gibi kronik bir hastalık olması hedefleniyor. Parkinson gibi hastalıklarda ellerdeki titremelerin tedavisinde beyin pilleri kullanılıyor. Omuriliğe yerleştirilen piller ise kanserli hastalarda dayanılmaz, şiddetli ağrıların dindirilmesini ya da biraz olsun hafifletilmesini sağlıyor. Keşke benim de kardiyoloji doktorumuz gibi bir imkanım olsaydı! Kalp şeklindeki bir kutuyu getirip, wireless aracılığıyla bağlandığım eşimin kalbindeki sevgiye, öfkeye, arzuya dair olup biten tüm iniş çıkışları bilebilseydim.. Fena mı olurdu yani?

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...