İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

İRAN , HAVACILIKTA BÜYÜK OYNUYOR..

YAYINLAMA:

En çok kitabı, Erzurum'da kardan kıştan göz açamadığımız lise yıllarımda okudum diyebilirim.
Bugün yazacağım konuya giriş yapmamı sağlayacak konu bana Abbas Sayar'ın "Yılkı Atı" adlı romanını hatırlattı. Yaşlanan, iş göremez hale gelen atların doğaya salınmasını ve onların dramatik kaderini anlatan bir kitap olarak unutulmazlarım arasındadır.

Sadece atlar mı kaderine terkedilir. Bütün canlılar için söyleyebileceğimiz bu durumu eşyalar, aletler, makineler için de söylemek mümkündür. Son zamanlarda sosyal medyada görüp te üzülerek paylaştığım bir kaç fotoğraf, uçakların da kaderine terkedildikten sonra bir işe daha yarayabildiğini gösteriyordu. Motorunun ömrü, yani cycle'i biten uçakların uçmaya takatleri kalmayınca hemen çürümesin diye ya Arizona Çölü'ne gider ya da cin fikirli girişimciler tarafından "Köfte Airlines" adıyla restoran yapılır. Bugünlerde okuduğum haberler bana, yakında bir çok uçağın "Yılkı Uçağı" haline geleceğini anlatıyor. Komşumuz İran, akıllı bir hareketle ambargo belasından kurtulunca ilk olarak en aç olduğu havacılık pazarına saldırdı.

37 yıldan bu yana yeni uçak alamayan, ABD, AB ve BM yaptırımlarına karşı direnen kadim komşumuz ambargo kalkınca maksadına nail oldu. Halen filosunda 30 yıllık Airbus A300 ve 310’ların yanı sıra, Boeing'ten Şah Rıza (Bu şirkete ortak olduğu da söylenir)tarafından alınan 727-200 ve 747'ler, Fokker, Tupolev ve Ilyushinler'den oluşan bir çok işe yaramaz uçak var. Para var, ama motor ve yedek parça almak için imkan yok. Haliyle uçaklar patır patır düşüyordu. Yasaklı dönemde 200 uçak kazasında 2 bini aşkın insan hayatını bu nedenle kaybetti.
Şimdi haberler İran İslam Cumhuriyeti'nin havacılıkta dengeleri değiştirecek atılımlarını anlatıyor. Airbus, İran ile 127 uçaklık anlaşmayı ilk imzalayan firma oldu. A-380 belki olmaz ama, A-350'ler bu listede yer alıyor.
Japon Mitsubishi ve Kanadalı Bombardier ile de görüşen İran Air son bombayı, eski partneri Boeing ile yaptığı 100 uçaklık anlaşma ile patlattı.

Elbette bu uçakların teslimi zamana yayılacaktır. Ama şurası bir geçek ki, önü açılan İran, lessor diye tanımlanan ikinci el uçak satıcılarından da filosunu yenilemeyi ve büyütmeyi hızla sürdürecektir. Bu durum, birilerinin pazar payını ciddi olarak etkileyecektir. Ortadoğu'da ve Körfez'deki büyük oyuncular olan Emirates, Qatar, Ethiad, Gulf Air ve Saudia bu büyümeden zarar görebilecek şirketlerdir. Havacılığa feci halde aç olan ve iştahla ve de 5 milyar dolar ile adeta pazara saldıran milli havayolu İran Air ve başta Mahan Air olmak üzere diğer özel şirketler bir şekilde pastadan pay almanın agresif tavrını hayata geçirmeye çalışacaklardır.
Türkiye ile İran, yüzyıllardır savaşmayan iki komşu ülke. Geçmişte onlar Kemalizm'e, biz ise İran İslam Devrimi'ne hep mesafeli olduk. Halkının 35 milyonu Azeri asıllı olan İran iyi bir pazar. Turizm iki ülke için de çok önemli.

Milli havayolu şirketimiz THY'nin İran pazarındaki yeri azımsanmayacak kadar yüksek. Fakat, ibre tersine dönebilir. ABD'ye, Kanada'ya ve Avrupa'ya giden İranlılar, konforu THY'yı aratmayacak olan kendi şirketlerini tercih edebilir. Orada neler oluyor diye çok ciddi bir şekilde bakmak lazım. "Yel kayadan ne alır" diye düşünme lüksümüz olmamalı. Tabii, çanlar bizim için çalmasın.. İyi uçuşlar Türkiye'm..

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...