İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

BİZ ÜÇ KİŞİYDİK : SATOSHİ , PİKACHU , HİKARİ

YAYINLAMA:

Pokemon GO çılgınlığı almış başını gidiyor. Bildiğimiz kadarıyla izah edip, konuya girelim. Japonya’da bir firma, cep telefonları için oyun üretiyor. Adı Pokemon GO. Özetin özeti şu: Dijital bir serap üretilmiş. Bu kadar. Pokemon, Pocket Monster, cep canavarı tabirinden üretilmiş bir kelime. Açlığa yok faydası tokluğa yok faydası. Ama seven seviyor. Yeryüzünün farklı yerlerine dağılmış minik yaratıkları bularak puan kazanma üzerine kurulmuş oyun. Çıkalı bir hafta olmasına rağmen dünyayı kasıp kavuruyor. Elinde cep telefonuyla meczuba benzer hareketlerle yürüyen kişiler etrafınızda biterse şaşırmayın. Pokemon çılgınlığı sizin sahillerinize vurmuş demektir. Pokemon, cep telefon kamerasında görünen Japon icadı yaratıklar. Kameradaki görüntü ile oyun şirketinin gönderdiği çizimler birleşiyor ve hibrid bir görüntü çıkıyor ortaya. Doksanlı yılların ikinci yarısında Tamagotchi adında sanal hayvan besleme modası başlamıştı. Aslında hayvan yok ama dijital cihaz size bir hayvanın sorumluluğunu yüklüyordu. Böylece siz de bir hayvana bakma, sahip çıkma duygunuzu tatmin etmiş oluyordunuz. Ölen sanal oyuncaklar, Tamagotchiler için mezarlıklar bile ihdas edildi. Görülen şey bir hayal, seraptı ama yaşanan acılar gerçekti.

Bazı gerçek sorunlarımız var. İnsan olarak, insanlık olarak… Bunlar sorumluluk gerektiriyor. Mülteciler, gelir dağılımındaki adaletsizlikler ve belki de en az dillendirilenlerden biri, yalnızlık. Dünya ekonomisi yalnızlık, birliktelik ve yeniden yalnızlık üzerine kurulu... Özgürlük dediğimiz bahis, daha iyi bir tüketici olmanızı vazediyor. Bir şeyler yapıp yalnızlıktan kurtulmanız gerekiyor. Bunun için sosyalleşmeniz lazım. Kocaman bir endüstri… Yalnızlıktan kurtulduysanız şimdi de özgür olmak için yeniden yalnız olmanız gerekiyor. Bu da ayrı harcama kalemleri demek. Hukuk ve psikoloji sektörleri emrinizde… Onlar sektör değil bilim dalı dediğinizi duyar gibiyim. Unutun bunları, her şey sektör, herkes müşteri.

Pokemon işte yalnızlaşan dünyanın ortasında yükselen bir oyun. Telefon kullanacak kadar akıllıysanız, yalnız kalacak kadar çaresiz olamazsanız. Gerçekleri feda etmeye hazırsanız, sentetik mutluluklar kapınızda biter. Yeter ki he deyin. Gerisi kolay. Artık Pokemon GO oyuncuları yepyeni bir dünyaya adım atıyor. Dağda bayırda Pikaçu aramaya hazır modern zaman kaşifleri onlar. Şuraya yazıyorum, insanları dışarıya çıkardığı için, harekete geçirdiği için çok faydalı olarak gören kişiler de olacaktır. Dağda bayırda Pokemon oynayanların yerlerini tespit edip onları gasp eden kişilerin haberleri de gelmeye başladığına göre nur topu gibi bir gündemimiz var demektir. Televizyonlarda kıdemli Pokemon uzmanları arzı endam eder, yakındır. Yalnızlık artık büyük kitleler halinde yaşanan ve kalabalık ortamlarda görülebilen bir hal aldı. Pikachu, yalnızlıktan kurtaran bir arkadaş olmaya aday. Robotik sistemler insanlaşırken, insanlar da robotlaşıyor, zombileşiyor. Pokemon içindeki çöpçatanlık servisi de sosyalleşmenin yeni adresi olmaya aday. Kayıtsız kalmak için çok geç, anlam vermek için çok erken. Böyle bir zamanın içindeyiz. Japonya’dan yayılan bu salgın bu yaza damgasını vuracak anlaşılan. Yakında bir de şarkı duyarız inceden: Biz üç kişiydik, Satoshi, Pikachu, Hikari…

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...