İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

HÖDÜKOLOJİK SORUN

YAYINLAMA:

Eski Roma’da, tek adamlık gücüne erişmiş Sezar’ın cumhuriyet düzenine son verip imparatorluğunu ilan etmesinden korkulan dönemde, onun en yakını idealist Brutus özgürlükleri koruma amacıyla suikastçılara katılır. Saldırıya direnen Sezar kendi yetiştirdiği ve oğlu gibi sevdiği gözdesini eli hançerliler arasında görünce “Sen de mi Brutus?” diye bağırır. “Öyleyse yıkıl Sezar!” Ve dövüşü bırakıp ölür. Venediklilerin en başarılı generali zenci Othello masum karısı Desdemona’yı çok sevmekte ve kıskanmaktadır. Emrindeki güvenilir adam”, iblis ruhlu Iago nefret ettiği komutanının içine kurt düşüre düşüre eşinin ihanetine inandırır onu. Othello Desdemona’yı boğar, gerçeği öğrenince (savaştığı bir Türk askerini kastederek) “Sünnetli köpeği böyle öldürmüştüm” narasıyla hançerini kendi göğsüne saplar.

Macbeth kralın en güvendiği savaşçısıdır. O kadar ki, ziyaretler sırasında geceyi onun şatosunda, onun gösterdiği odada, onun hazırlattığı yatakta geçirir. Macbeth’in karısı Lady Macbeth ise kraliçe olmak için yanıp tutuşmaktadır. Ağzından girip burnundan çıktığı kocasını cinayete azmettirir. Macbeth gecenin köründe odasına girdiği konuğunu kevgire çevirir. Kral olur ama lanetlidir. O da düşman kılıçlarıyla dünya değiştirir.

Bütün bunları ve insan röntgeni diyebileceğimiz sayısız görüntüyü nerede seyrederiz? En kapsamlı sanat dalı olan tiyatronun sahnesinde. O büyülü ortamda insanlar hem kendilerinin hem başkalarının iç dünyasını görür. Kâh gözyaşları, kâh kahkahalarla. İyi bir temsilden sokağa çıkan her seyirci ruhunu yoklarsa biraz farklı bir kişi olduğunu sezer.

Yani oyuncular “başka biri” numarası yapan göz boyayıcılar değil, tam tersine hepimizi kendi gerçeklerimizle göz göze getiren kişilik uzmanlarıdır. İşleri zor olduğu kadar önemli ve değerlidir. Öyleyken bizde uğraşlarının adını bir küçümseme deyimi gibi kullanma huyumuz darbe denemesinden bu yana depreşmiş görünüyor. Basına yansıyan bir tartışmadan iki satır şöyle:

“Bütün bunlar tiyatro.”

“Sensin tiyatro!

Öteki de atışmalarımızdaki geleneksel cevabı yapıştıracak neredeyse:

“Tiyatro babandır!”

Asıl sorulacak soru şu: 2016 Türkiye’sinde neden darbe denemesi gibi ilkellikler yaşanıyor hâlâ?

En akla yakın yanıt:

2016 Türkiye’sinde tiyatronun adını bir aşağılama deyimi gibi kullanacak kadar ilkel kişiler hâlâ pek çok da ondan.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...