İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

6 AYLIK EVLİLİK?

YAYINLAMA:

Helin Avşar 6 ay önce evlenmişti... Şimdi ayrılmış ve haberini sosyal medyadan şöyle duyurmuş-buyurmuş.... "Bugün itibariyle boşanmış bulunuyorum. Bana karşı bir yanlışı yoktur. Hayırlısı olsun". Olsun bacım da… Evlilikte yanlışı sadece erkek yaparmış, kadın da bunu kabul eder ya da etmezmiş gibi… Eee yanlışı yoksa niye boşandın bacım diyesim var. Demeyeceğim..

Ama ben başka şey diyeceğim evlilik üzerine... Dediklerim ve yazdıklarım uzun uzun süren "sürdüyoruz işte" evlilikleri üzerine. Çabucak boşanmak üzerine değil ya da “evliliğin nasıl” sorusuna "sürdürüyoruz işte" diyenlere . Ben bu evlilikleri ciddiye alırım… Yılları var ve emeği var. Var da. Hangisi tuhaf? Hangisi anlamsız?

Bir Rus atasözü vardır… “Karşıdan iki kişi geliyor sandım; adamla karısıymış”. Evlilik iki kişinin bir potada erittiği bir alaşım olsaydı, ne bu atasözü olurdu ne de evliliğe katlanmak değil mi? Tükenen sözcükler bir bakmışsınız ki bitmiş artık. ALFABENİZ SİLİNMİŞ… Uzun zamandır sözcüklerin içi boşalmış, ruhsuz "canımlar" tatsız tuzsuz "tatlımlar"… Çocuklar ve sorunlarından başka konuşacak şey yok. Yeni bir şeyler yaratmanın yarasızlığına inanmak tek inanç olmuş.. Onun için kılını bile kıpırdatmayı istememe hali sarmış bedeni…

Bir zamanlar birlikte yarattığınız, perdelerini takarken ömürboyu birliktelik sözü verip, yemek odası, yatak odası, beyaz eşyalar, müzik seti porselen takımlar derken, alırken.... Her şeyimiz oldu sonradan... Ne güzel değil mi? Eksikliklerimizi tamamlarken günden güne eksildiğini farketmediğimiz evliliğimiz.. İnsanların değişebileceğini, dönüşebileceğini hiç hesaba katmaz şu evlilik kurumu denen mantık. Sonsuza değin sözü verilir.

Değişim sürecine birlikte girilmiyorsa, kavşaklarda buluşulmuyorsa, ölümcül uzaklıklara düşülür. Sevdiğin adamı, aşık olduğun kadını arar durursun. Bu sorularda AŞK UZAKTADIR artık. Hiçbir dalga vurmaz kumsallarına... Neden çekip gitmiyoruz kendi kıyılarımıza der gibi yaparsın da diyemezsin... Gidemezsin… Yuvasından uzağa attığı her adımda çocukları. E ee demem o ki, bu 6 ay evlilik de yuva ve emek olmuyor ki, bu anlattıklarım olsun.

Funda'ya takılanlar…

......Magazin programı Bodrum'da çekim yapmış. Cemil İpekçi plajda oturuyor şezlongda yatıyor. Görüntü almışlar. Leopar slip bir mayo giymiş. Bundan daha kötü görüntü var mı bilmiyorum? Çok defa hayat, birbirinin zıttı görünen başlangıç ve sonlarla doludur da. Bunun ne başlangıcı ne sonu var. Utanç verici ben utandım. O utanmadı

.........Hande Yener'in plaj partisi, konseri çok güzel geçmiş. Kendini bir yerden alıp, bir yere koymak ne zor değil mi? Hala plaj, hala kumda bikini ile zıplayan eğlenen insanlar. Yalandan.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...