İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

MEYDANDAN MEHMET'E MEKTUP

YAYINLAMA:

Necip Fazıl, bu toprakların umududur. Herkes başını önüne eğdiğinde umudu diri tutmak için bu millete ilham vermiştir. Şiirleri önemlidir ama şiirlerinden daha da önemlisi bizzat kendisidir. Tankın önüne geçen, uçaklara kafa tutan insanlar var ya... Necip Fazıl işte onların öncülerinden biridir. Neredeyse tüm Türkiye, millete karşı duranlar tarafından zapt edilmişken ümit aşılamıştır. Ünlü şiirdir, Zindandan Mehmet’e Mektup... “Zindan iki hece Mehmedim” lafta diye başlar... Zindan dediği Toptaşı Cezaevi, Üsküdar... Şimdilerde Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nin yeni eğitim alanlarından biri olarak hizmet vermek üzere tadil ediliyor. Valide Atik Camii’nin hemen yanı...

Zindan iki hece diyor ya Necip Fazıl, işte onun gibi meydan da iki hece... İki heceyle anlatması mümkün olmayan iki hece... Necip Fazıl’ın zindanı, milletin kozası oldu. Orada duygular nöbete durdu, tüm bir millet, avludaki altı köşeli taşların üzerinde gidip geldi. Sonra sokağa çıktı. Daha önce hiç olmadığı şekilde. Necip Fazıl şunu diyordu Mehmet’e aynı şiirde: Ölsek de sevinin eve dönsek de... Ölenler şehit oldu 15 Temmuz da eve dönenler de vatanı sahipsiz bırakmamanın onuruyla, gururuyla yaşayacak. Gaziler, yaralarını bir şeref madalyası olarak ömürleri boyunca taşıyacak. 15 Temmuz, Necip Fazıl’ın kabul olmuş duasıdır. “Sapan taşlarının yanında füze, başka alemlere farkımız bizim”dir. Necip Fazıl bu tekerleğin tümsekte kalmayacağını yine aynı şiirde dile getirir. Zindanlardan çıkan millet meydanları doldurdu. Tek bir taşkınlık olmadan, suç işlemeden, şiddete sarılmadan...

Bir destan yazıldı Anadolu’da, bir destan yazıldı İstanbul’da ve Trakya’da... Bir destan yazıldı, Türk’ün yaşadığı her yerde, bir destan yazıldı kalbi Türkiye ile atan her yerde... Herkesin payı var bunda. Sabahlara kadar nöbet bekleyen milletin, yaşlının gencin, kadının erkeğin, şehidin gazinin... Siyasi görüşlerini bir kenara bırakan muhaliflerin, onları bağrına basan muarzılarının... Türkiye bir defa daha kendini tanımlıyor. Memleket toprakları kocaman bir şiir olup gür sesle haykırıyor: Ölsek de sevinin eve dönsek de... Necip Fazıl, Üsküdar’dan seslenmeye devam ediyor, sesi Toptaşı Cezaevi’nin taş duvarlarını aşıp Kısıklı Meydanı’na ulaşıyor... Daha görmediği kardeşlerine güvenen Necip Fazıl, nöbet tutmaya şiirleriyle devam ediyor. Hani küçümseyenler vardır onun şiirlerini, kişiliğini. Beyler, o gece, 15 Temmuz’da bir şahlanış olduysa parolasını Necip Fazıl belirlemiştir. Kaldırımlar şairi, meydanlarda nöbetteydi. Hiç bırakmadığı memleket nöbetini tutmaya devam ediyordu.

Üsküdar’da yükselen sesi tüm İstanbul’u kaplıyor, tüm Türkiye’yi sarıyor ve bedeli ödenmiş bir hayatı milletine armağan ediyordu. Evet, meydan iki hece Mehmedim lafta Evet, tüm millet bu meydan da aynı safta... Necip Fazıl yaşasa en güzel şiirini 15 Temmuz sonrasındaki nöbet meydanları için yazardı. Zira o, bugünleri dört duvarın arasına hapsedilmişken görmüştü. Mezarın gül bahçesi, mekanın cennet olsun şairlerin sultanı.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...