İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

BATI ''MİKSER''DİR!

YAYINLAMA:

Alamancı vatandaşın köyüne gelirken, şapkasına tüy taktığı ve eşine dostuna elektrikli mikser getirdiği zamanlar Kemal Sunal filmlerinde kaldı. Şimdi dünyanın neresine giderseniz gidin ancak otantik el işlerini hediye diye getirirsiniz yakınlarınıza. Gidip de gördüğünüzde “Vay be adamlar ne yapmış arkadaş!” diyeceğiniz bir şey kalmadı dünyada sizi şaşırtacak.

Dolayısıyla “Avrupa’nın göbeğinde PKK propagandası” gibi bir başlık, aslında hem tuhaftır, hem de yanlış bir algıya sebep olmaktadır. “Avrupa’nın göbeği” ifadesi hiçbir anlamda bir ehemmiyet ve fazilet ifade etmez. Ne Avrupa, Ne Amerika “medeniyet” kavramıyla anılacak durumda değildir. Çünkü medeniyet insani incelikleri ve değerleri çağdaşlık ise teknolojik seviyeye yatkınlığı tarif eder. Bir defa Avrupa baştan aşağı, PKK’ya kucak açmış vaziyettedir. Fransa’nın dümen suyundaki köylü Belçika’nın PKK ve DHKP-C’ye ekstra yataklık ettiği zaten alışageldiğimiz bir şey.

Sadece Belçika değil, Almanya, Avusturya, Danimarka, Fransa, Hollanda, İsveç ve Yunanistan başta olmak üzere diğer AB ülkelerinde de PKK faaliyet yürütüyor. Hani Avrupa Birliği için Türkiye’ye kriter dayatan bu Donkişotlar, en hafifinden iki yüzlü, riyakar, samimiyetsiz, yalancı, küstah, güvenilmez özelliklere sahip olduklarını defalarca ispatladılar. İşte vakti zamanında bunların kovduğu kanunsuzlar da Amerika’yı mesken tuttu; şimdi başımıza sözde süper güç kesilmiş durumda. Başkan adaylarının seviyelerine bakın, dünyanın halini anlayın:

“ABD Başkanı Barack Obama, Cumhuriyetçi Partinin başkan adayı Donald Trump tarafından DAEŞ'in kurucusu olmakla suçlandı. Trump, partisinin Florida'da düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, DAEŞ'in birçok yönden Obama'ya saygı gösterdiğini ileri sürdü. "Obama, DAEŞ'in kurucusudur" ifadesini kullandı. Trump, Demokrat Partinin başkan adayı Hillary Clinton'ın da terör örgütünün kurucu ortaklarından olduğunu iddia etti.” Tabii bizim cahil çağdaşlarımız, Amerikan hayranıdır, Avrupa iştahlısıdır, Kapıkule’nin ötesini ayrıcalık sanır. Kansızlıktır Türkçesi. El-Kaide’yi, DAEŞ’i kuranlar Müslüman değildirler ve bu örgütleri ve eylemlerini Müslümanlıkla ilintili zannetmek de ahmaklıktır. Bu ahmaklıkta ısrar da kansızlıktır.

Sağ-sol kavgasını tezgâhlayanlar da… Arkasından 12 Eylül darbesini yaptıranlar da belli. Osmanlı, kendi ırkı Türk de dâhil her kavimle savaşmış bir tek Kürtlerle savaşmamış. Dolayısıyla Türk-Kürt kavgasını tezgâhlayanlar da belli. Bu tezgâhlar yetmeyince etkiyi arttırmak için darbe tezgâhlayanlar da… Dolayısıyla laiklik, Kemalizm, başörtüsü, irtica, faşizm, komünizm, Sünni, Alevi, tarikat, Türk, Kürt sıfat ve tanımlamalarının geçtiği bütün tartışmalar zararımızadır.

Yerli, milli, dürüst, mert, insan gibi sıfat ve tanımlamaları ciddiye almak faydamıza olacaktır. Artık yanlış adreslerden dostluk beklemeyelim. Almanya dost mudur? Veya Amerika? Bu mümkün müdür? Geçmişte olmuş mudur? Belçika Avrupa’nın göbeği midir? Türkiye’nin tırnağı olabilir mi? Velhasıl… Medeniyet ile çağdaşlık arasındaki farkı anlayalım… Avrupa ve Amerika’yı “çağdaşlık” adına kutsayanları da, mümkünse yollayalım gitsinler, hem onlar rahat etsinler, hem biz.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...