İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

İÇ SESİNİZE KARŞI SAĞIR OLMAYIN!

YAYINLAMA:

Son günlerde en sıradan olaylara bile hemen sinirli tepkiler vermeye mi başladınız? Eşinizle ya da iş arkadaşlarınızla sürekli gergin anlar yaşıyor, yaptıkları ufak bir yaramazlıkta avaz avaz bağırarak çocuklarınızı azarlıyor musunuz? Eskiden keyif aldığınız ortamlardan, kişilerden uzak mı kalmak istiyorsunuz? İçinizden sık sık ağlamak geliyor, geceleri uyumakta zorlanıyor musunuz? Ya da tam tersine, yataktan kalmak sizin için bir işkence haline mi dönüştü? Sürekli uyuma arzunuz mu var?

İştahınızda artma ya da tam tersine azalma oldu mu? Mide ağrılarınız, gaz şikayetleriniz fazlalaştı mı? Nerdeyse ağrısız bir gün geçirmez mi oldunuz? Kaygılar ve korkular sizi esir almak üzere mi? Aslında bu tür değişiklikler, iç dünyanızdaki bazı problemlerin göstergesi... Ya da bir başka deyişle ruhsal danışmanlık almanız gerektiğini gösteren belirtiler. Acaba kaçımız bu işaretleri fark edip, en önemlisi kabullenip bir psikiyatriste ya da bir psikoloğa başvuruyoruz?

RUHUN HASTAYSA, SONUNDA BEDENİN DE HASTALANIR!

“Son zamanlarda çok sinirli ve kırıcı oldun. Bir psikiyatriste başvursan iyi olur” önerisine çoğu insan agresif tepkiler veriyor. Kimi “Ben deli miyim? Ne işim var ruh doktorunda?” diye çıkışıyor; kimi de kendisine yol gösteren kişiye karşı saldırıya geçiyor: “Asıl sorun sende. Ruh doktoruna sen git!” Oysa, bu kısır tartışmalar ve tedavi olmayan depresyon sonunda kişilerin işlerinden, eşlerinden, ailelerinden olmalarına bile yol açabiliyor. İç dünyamızla ilgili sorunların, psikolojimizi bozan hastalıkların faturası bazen beden sağlığımızdan da çıkabiliyor. Depresyondan kaygı bozukluğuna, fobilere kadar çeşitli ruhsal problemlerin tedavi edilmediği takdirde ağrı, ürtiker, yüksek tansiyon, kalp ve kanser gibi hastalıklara yol açabildiği de bir gerçek.

PSİKİYATRİSTE GİTTİĞİNİ SIR GİBİ SAKLAYANLAR...

Bir insanın nasıl midesinde, gözlerinde, akciğerinde çeşitli sağlık problemleri gelişebilirse, ruhu da hastalanabilir. Ancak nedense en eğitimli kişiler bile, ruhsal hastalıkların bir ayıp, bir kusur olabileceğini düşünüyor; bu yüzden doktora gitmeyi şiddetle reddediyor. Bir uzmandan danışmanlık aldıklarında da, bunu en yakınlarından bile bir sır gibi saklamaya özel bir gayret sarf ediyorlar.

PSİKİYATRİST SAYISI YETERSİZ...

Tabii, bir de madalyonun diğer tarafına bakmak lazım. Ülkemizde psikiyatrist sayısının azlığı da önemli bir problem olarak ortaya çıkıyor. 2014 verilerine göre Türkiye’de 1 milyon kişiye 15 psikiyatrist ve 16 psikolog düşüyor. Çocuk ve ergen psikiyatristleri açısından durum daha da kötü. 1 milyon kişiye düşen çocuk ve ergen psikiyatrist sayısı sadece 3. İdealde bu oranın Avrupa ülkelerindeki gibi 1 milyonda 100 olması gerekiyor. Diğer problemlere gelince. Devlet ve üniversitelere bağlı kurumlarda aylar sonrasına verilen randevular... Muayene sürelerinin azlığı... Özel hastanelerde ya da muayenehanelerde psikolog ve psikiyatristlerin seans ücretlerinin 300 TL’den başlaması...

RUHUNUZDAKİ GRİ BULUTLARIN DAĞILMASI İÇİN...

Bir psikiyatri uzmanına ulaşmak zor olsa da, iç sesinizin isyanına karşı sağır olmayın! Ruhunuzun verdiği alarm sinyallerini dikkate alıp sosyal güvencenize, bütçenize, özel ya da kamu tercihinize göre bir uzmandan mutlaka destek alın! Ruhunuzdaki gri bulutlar belki terapiyle, belki uzmanınızın yazacağı ilaçla, belki başlayacağınız nefes egzersizi, meditasyon, yürüyüş ya da dans kursuyla dağılacaktır. Dünyaya karanlık bakan gözlüklerden kurtulup, hayatın iyi ve güzel yanlarını da farketmek için haydi artık harekete geçin!

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...