İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

CHP'Yİ SEVEBİLME İHTİMALİ

YAYINLAMA:

Siyasetin göbeğine gireceğiz destur varsa. 15 Temmuz olmasa bu konuların talibi çok diye tercih etmiyordum ama şimdi durum biraz farklı. Önce biraz geriye gidelim. Turgut Özallı yılları hatırlayalım. Özal malum biraz tonton bir devlet adamımızdı. Yemeyi içmeyi severdi. Houston’daki Methodist Hastanesi’nde DeBakey’e ameliyat olmuştu. Ameliyat için Amerika’ya gidilen zamanlardı. Şimdi güzel hastanelerimiz var çok şükür. Hatta Özal’ın ameliyat olduğu hastanenin aynısı Malatya’ya inşa edilmiş.

Bypass denilen sistemle yapılan kalp ameliyatları ile hastanın ölüm riski azaltılmış oluyor. Böylece daha fazla kişi ameliyat olmaya cesaret edebildiği gibi, değerli birçok kişi de insanlığa daha fazla hizmet etme şansı bulabiliyor. Özal bunlardan biri. Bypass iyi bir şey yani. Şimdi siyasi hayatımızda By-Bass diye bir gerçek var. ABD Büyükelçisi John Bass’tan söz ediyorum. İçişlerimizle fazlaca ilgili ve hayran kitlesi edinmiş bir sözde diplomattan söz ediyorum. Dinleyeni olduğu için konuşuyor da konuşuyor. Oysa iktidar ve muhalefet birlik olsa bu adamlara prim vermeseler, bir konuşur iki konuşur sonra susar, haddini bilir.

Ancak Kemal Kılıçdaroğlu, ismi geçen bu sözde diplomatla siyasi hamlelerini paylaşıyor ve bir şekilde “aferin” bekliyor. Ana muhalefetin ve basının siyaset ve habercilik biçimi işte bu By-Bass sistemi. John Bass Türk vatandaşı olmadığı için oy kullanma hakkı da yok. Ama bunu umursayan da yok. Meşruiyet alanını milletle değil ABD ile çerçeveleyen bu akıl maalesef ülkeye pahalıya patlıyor. By-Bass sistemini içselleştiren Kemal Kılıçdaroğlu, F-16’lar tarafından bombalanan Meclis’in zarar gören yerlerinin tamir edilmesini istiyor. Oldu Sayın Kılıçdaroğlu, onu tamir edelim de yıkılan gönüller ne olacak? Şehitlere karşı bu saygısızca üslubu nasıl tamir edeceksiniz?

Yenikapı’da doğruları söyleyen ana muhalefet lideri, devleti FETÖ’den arındırma sürecindeki kanun hükmündeki kararnameleri Anayasa Mahkemesi’ne götürme tehdidi savuruyor. Oysa bu halk Yenikapı’da bir olabilme ihtimalini sevmişti. Adı CHP de olsa, sicili millete düşmanlıkla dolu olsa da birlik adına Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisini sevebilme ihtimalini sevmişti. Lakin oyun bitti, Kemal Kılıçdaroğlu milleti bypass ederek By-Bass’a tevessül etti. Ağız dolusu sövdükleri Özal’ı bu millet niye gönlüne yazdı anlayamadılar. Özal, kendi şartlarında ameliyat olsun istemişti tüm Türkiye. Hasta haliyle ameliyat olurken bile milleti düşünmüştü.

Kemal Kılıçdaroğlu ise kamuoyu tepkisi çekmeyecek kadar birlik görüntüsü verdikten sonra eski küçük hesaplarına dönüş yaptı. Türkiye’nin CHP’yi umut vaat eden parti olarak görmesi başka bahara kaldı. Yenikapı ruhunu yeniden yakalamak için bombalanan Meclis’in istekleriniz doğrultusunda tamir edildikten sonra -Allah korusun- bir daha mı bombalanması gerekiyor? Millet yaşadığı musibetin tekrar etmemesi için teyakkuzda ve sizi ABD Büyükelçisi’ne taahhütler vermek yerine kendinize gelmenizi bekliyor. Belki bir gün bu toprakların diliyle siyaset yapabilecek bir CHP’yi sevebilme ihtimalini seviyor.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...