İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

BAYRAMDA NEDEN MEZARLIĞA GİDERİZ?

YAYINLAMA:

Gençlik yıllarımda bayramlarda insanların mezarlıklara koşturmasını tuhaf bulur, “Hayatta olanlarla doğru dürüst bayramlaşmıyorsunuz, koşarak mezarlıklara gidiyorsunuz.” şeklinde söylendiğim olurdu. Bayram öncesi İstanbul’da ne kadar mezarlık varsa ziyaretçilerin akınına uğrardı. Özellikle Arife günlerinde mezarlık bölgelerinde trafik durur, mezarlıklarda iğne atsan yere düşmezdi. Sadece İstanbul’da değil tüm şehirlerde ve köylerde durum aynıydı. İlk gençlik yıllarıma dair anlattığım hâl devam ediyor, bayramlarda yine mezarlık ziyaretleri büyük bir ilgiyle devam ettiriliyor. Yaşım ilerledikçe mezarlık ziyaretleri gayet makul gelmeye başladı. Ben de herkes gibi her bayramda kendimi mezarlıkta bulmaya, çocuklarımı da mezarlığa götürmeye başladım. Bu değişimin muhtemelen yaşımın ilerlemesiyle ilişkili olduğu düşünülecektir ama benimki biraz farklı oldu. Anlatayım.

Babam vefat ettiğinde üniversitede hazırlık sınıfındaydım. Ondan üç yıl önce de dedem vefat etmişti. Sonraki yıllarda bayram günlerinde evde babamın olmayışı hepimizde eksiklik oluşturmaya başladı. Bayramlarda ayaklarımın mezarlık yoluna doğru kaymasının ilk işaretleri böyle oluştu. Sonrasında babaannem, halam ve amcam vefat etti. Aile büyüklerinin mekânı evden mezarlığa doğru kaydıkça mezarlık yoluna daha sık girmeye başladım. Her bayramda ailecek gittik mezarlığa. Bayram olmasa bile memlekete gittiğim de mezarlığa uğradım. Her gidişimde Kur’an’dan sureler okudum, toprağını temizledim, çiçeklerini suladım.

Mezarlık ziyareti, kabirdekine dua yapmanın ötesinde daha büyük bir şey… İnsan mezarlığa gidince toprağın altındaki ile fiziken yaklaşıyor, hatıralarına dalıyor, bayram iklimine mezardaki annesini, babasını, dedesini, halasını manen dâhil ediyor. Böylece fiziki âlemdeki bayram buluşmasındaki eksikler duygu dünyasının gayretiyle tamamlanmış oluyor. Kimi hayatta kimi mezarda olsa da aile bayramın o neşe ikliminde bir araya geliyor. Dedemi, babaannemi, babamı, halamı, amcamı kaybettikten sonraki bayramlarda, insanların yoğun şekilde mezarlıklara koşturmasının anlamı ben de iyiden iyide değişti. İnsanlar doğru bir şey yapıyorlardı. Bayramlarla ilgili okumalarım da, bayram-mezarlık ilişkisine dair değişimimi hızlandırdı. Her ne kadar çocuk ve genç de olsam bayrama sadece ‘bayram namazı’ çerçevesinde bir anlam yüklüyor, bayramın iklimine katkı sunan diğer sosyal-kültürel unsurları bayramın dini yönünün dışında kalan ‘seküler’ hareketlilik olarak değerlendiriyordum. Oysa bütün hareketlilikler, aktiviteler, ziyaretler, oyunlar, buluşmalar, bir araya gelmeler, ikramlar bayramların eda edilmeye başlandığı ilk yıldan itibaren anlam olarak bayram ibadetinin içinde vardı. Bütün bunları Hazreti Peygamber Efendimizin hayatını okudukça anlamıştım.

Yaşım kırkı geçtikten sonra Barış Manço’nun bayram şarkısını farklı bir ruh hâliyle dinler oldum. Bayramın bendeki anlamıyla birlikte o şarkının kulaklarımdaki yankısı değişti. Barış Manço’nun bayram şarkısını çocuk şarkısını niyetiyle dinleniyor olsa da kocaman adamların şarkısı aslında. Rivayet doğruysa Barış Manço bu şarkıyı bir bayram günü kaybettiği annesine ithafen yazmış. Şarkının sözlerini okuyunca o ağır hüznü adeta yaşıyorsunuz. Şarkının ilk kısmı şöyle; “Sen gittin gideli içimde öyle bir sızı var ki / Yalnız sen anlarsın / Sen şimdi uzakta cennette meleklerle bizi düşler ağlarsın / Bugün bayram erken kalkın çocuklar / Giyelim en güzel giysileri / Elimizde taze kır çiçekleri, üzmeyelim bugün annemizi”

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...