İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

SEFER

YAYINLAMA:

Hac insanın Allah'a seferidir diyor Ali Şeriati. Dünyanın dört bir tarafından gelen farklı renklerin farklı milletlerin bir olduğu ve tek olduğu... Ölümün sıradanlaştığı, hayatın farklı bir anlam kazandığı... Gerçek bir mahşer provasıdır Hac. Bir sefere çıkıyor insan, beraberinde milyonlarca Müslümanla, ama tek başına. Hem yaratıcısını arıyor hem de kendini.

Hac oldukça meşakkatli bir yolculuk ve bu yolculuk Kabe'yi terk ederek başlıyor. Yeniden gelmek üzere yola çıkıyorsunuz. İstikamet Arafat. Dünyanın dört bir tarafından gelen Müslümanlar büyük buluşma için Arafat’ta yani ilk tövbenin kabul edildiği, Hz. Adem ve Hz. Havva'nın kavuştuğu, onların yaratıcıyı bildikleri ve af diledikleri yere geliyorlar.

Yaklaşık 3 milyon Müslüman aynı anda aynı yöne dönüp ayağa kalkıyor ve yaratıcıya dua ediyor. Arafat'tan Müzdelife’ye, şuur ve idrak makamına yolculuk başlıyor sonra. Sabaha karşı yine yola düşüyorsunuz ama bu sefer silahlarınızı kuşanarak. Çünkü vakit düşmanla karşılaşma, İsmail’ini kurban etme ve Aşk için vazgeçme vakti. Bir babanın Allah istediği için oğlundan, bir oğlun Allah babasından istediği için hayatından vazgeçtiği makama çıkıyorsunuz. İsmail’inizi kurban edip, terk ettiğiniz Kabe’ye geri dönüyorsunuz. Bilgi, şuur ve aşk makamlarından müteşekkil bir sefer bu. Sonsuz sabitlik ve sonsuz hareketten ibaret.

2015 yılında Hac mevsiminde iki büyük felaket yaşandı. İlki mataf alanındaki vinç kazası, ikincisi Mina’daki izdiham. Bu iki olayda binden fazla kişi hayatını kaybetti. Ben 2015 yılında hacı oldum. İki büyük faciaya da şahit oldum. Özellikle vinç kazasında orada idim. Bu meşakkatli hac yolculuğunun üzerinden bir yıl geçti. Gitmeden önce bana, zor olan Hac değil sonrasıdır, demişlerdi. Döndüğüm zaman anladım ne demek istediklerini. Evet, gerçekten zor olan hac sonrası o duyguları muhafaza etmek, kurbanını, vazgeçtiklerini aklında tutmak, akdinden dönmemek.

Yaşadığımız hayatlar mekanikleştikçe, hissetmek zorlaşıyor. Allah ile olan ilişkimizi de sanal dünyanın bir parçası haline getirme eğilimlerimiz var. Hac ihram ile soyutlarken, kalabalığın içinde yaşadığın yalnızlıkla seni Allah’a yaklaştırıyor. Yaşanılan yalnızlık ise şehir hayatındaki yalnızlığa hiç benzemiyor. Kaçıp kurtulmak istediğin nefesini kesen bir yalnızlık değil, tam tersi serin rüzgarlar estiren ferah nefesler aldıran bir yalnızlık bu. Belki de en çok ihtiyacımız olan şey yani. Bilme, anlama ve hissetme… Bu duygularla izledim hac haberlerini. Bu meşakkatli yolculuğu nihayete erdiren, Allah’la akitleşen tüm hacıların seferi mübarek ve daim olsun. Allah isteyen herkesi kavuştursun.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...