İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

HAYATINDAN DAHA UZUN YAŞAYAN BİLGE: ALİJA

YAYINLAMA:

Hiç görmedim, hep özledim.

Alija için ölüm yıldönümünde söyleyeceğim şeyler bundan ibaret aslında. Boşnakça yazılışı ile Alija Izetbegovic, Türkçesi ile Aliya İzzetbegoviç, Bosna-Hersek’in efsane lideri. Onu lider yapan özellikler çeşitli. Öncelikli olarak bir eylem adamı. Genç Müslümanlar isminde bir teşkilatı kuruyor. Hem de İslam dünyasının en karanlık dönemlerinden birinde. Mücadelesi ömrünce devam ediyor.

Alija’yı ömrümce hiç görmedim. Seslendiği hiçbir toplantıda bulunmadım. Dolayısı ile onunla ilgili anılarım okuduklarımla, gördüklerimle sınırlı.

Bu yazıda ironik şekilde onun kutlamalara ilişkin görüşüne de yer vermek istiyorum: “İnsanlar daima bir şeyler kutluyor, ayin yapıyorlar. Kutlama yapılmaksızın duramazlar. Sâni 'Teâlâ'ya ibadet etmezlerse, onun eserine ibadet ederler. Hâlık Teâlâ'ya secde etmezlerse mahlukata secde ederler. Tüm fark budur, ama esaslıdır.”

Saraybosna’ya her gittiğimde Kovaçi Şehitliği’nde askerlerinin yanındaki mezarını ziyaret ederim. Mezarının sadeliği hayata ve ölüme bakışımı yeniden düşünmektir. Onun düşüncelerini önemli kılan kuşkusuz hayatı ile söyledikleri arasındaki tam uyumdur. İnandığı gibi yaşayanların, hayatı iman ve salih amel ekseninde sade şekilde yaşayanlara verilen en büyük ödüldür hayırla yad edilmek.

Bu yazıyı 19 Ekim ölüm yıldönümünde kaleme almamın, onu ölüm yıldönümünde anmak dışında bir sebebi var. O da Alija hakkında yanlış bilinen şeylere dikkat çekmek.

Alija için bilge kral ifadesi kullanılır. Bu yanlıştır. Kendisi krallık iddiasında bulunmadığı gibi krallık hayali kuranlara hayli ağır sözlerle yüklenmiştir. Kurucusu olduğu Demokratik Eylem Partisi’nin toplantılarında yapmış olduğu ikazları bu yöndeki en ciddi ikazları olarak kabul edebiliriz.

Alija, partisinin toplantısında resminin asılmasına bile izin vermemiş ve bunu yapanları uyarmıştır. İçinde bulunduğumuz dönemde düşüncelerinden çok resimlerinin, resim üstü yazılarının ortalıkta dolaştığını görmek üzüntü veriyor.

Alija, klasik bir Müslüman değildir. Savunduğu temel değerlerden biri de eleştirel düşüncedir. “Ben olsam Müslüman Doğu’daki tüm mekteplere eleştirel düşünce dersi koyardım” diyecek kadar önemser bu özelliği.

Alija eleştirel düşünce ve muhalif kimliği ile öne çıksa da bu onu anarşist yapmaz. Aksine ömrünün en önemli dönemini bir devlet tesis etmek için harcamıştır: “Bir kelimeyi hiç aklınızdan çıkarmayın: Devlet. Devletin ne kadar önemli olduğunu hepimiz idrak etmeliyiz. Devletsiz bir millet boşluğa düşer, rüzgarda savrulup gider.”

Yine onun sözleriyle devam edelim: “Hayat tehlikeli bir şeydir. Güvensizlik yaşamanın bedelidir. Sadece ölenler ile asla doğmayacak olanlar mutlak anlamda güvendedirler.”

Günümüz insanına sadece nasıl onurlu şekilde mücadele edileceğini değil, aynı zamanda nasıl barış yapılacağını ve ideallerimizi gerçeklerden kopmadan nasıl yaşatabileceğimizi gösteriyor. Kovaçi Mezarlığı’ndaki mütevazi mezara girdiği ilk an yağmur altında tüm halkını en kalabalık şekilde gördüğü son andı. Kıymetli anlardan oluşan bir hayatın ardından şu sözleri edebilmek yine ona, Alija’ya nasip oldu: “Hayat kısa sözüne hiç itibar etmedim. Çünkü yeterince uzun yaşadığımı düşünüyorum."

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...