İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

"ŞU LANET MÜLTECİLER!"

YAYINLAMA:

Lanet okuma hemen diyeceksiniz. Sende hiç insanlık kalmadı mı niye mültecilere böyle sesleniyorsun diyeceksiniz. Tırnak içine aldığımı görüp başka birinin görüşünü yansıttığımı da düşünebilirsiniz. Yargılamayı bir kenara bırakın da anlatacaklarımı dinleyin önce.

Bir kıta düşünün. Dünyanın her yerinden mülteciler çeksin. Ülkesinde ne kadar huzursuz olan varsa özellikle deniz yoluyla o kıtaya hücum etsin. Gittiği yerin adetlerine zerre kadar ilgi duymasın. Adımını attıktan sonra oraya tüm akrabalarını da çağırsın. Sayısını güçlendirdikten sonra çeteler kursun. Gittiği o kıtanın insanlarını doğrasın. Hile hurdayla mülteci olarak gittiği yerin topraklarını ele geçirsin. Sonra orada demografik olarak üstünlük kursun ve kıtanın ev sahiplerini belirli alanlarda yaşamaya zorlasın.

Nasıl?

Korkunç bir senaryo değil mi?

Size kesinlikle katılıyorum. Ama bunu yapanlar Suriyeli mülteciler değil. Amerika’yı kendince keşfeden Kolomb ve şürekası. Yani Avrupalılar.

Başka bir kıta düşünün. Bu kıtada büyük zenginlikler olsun. O kıtaya gelen mülteciler sayıca az olmalarına rağmen vahşi oldukları için ortalığı talan etsinler.

Bu sefer de Moğollardan söz etmiyorum. Yine Avrupalıların Afrika’ya gitmelerinden söz ediyorum.

Başka bir kıta düşünün. Bu kıta huzur içinde yaşarken bir ülkenin mültecileri bu kıtaya doluşsun. Bu kıtaya hem de azılı suçlularını getirsinler. Açık bir hapishaneye dönüştürsünler.

Ne kadar ayıp değil mi?

Bu defa da Avustralya’yı işgal eden İngilizlerden söz ediyorum.

İnsan hareketliliği günümüz dünyasını şekillendiren en önemli faktörlerden. Suriye’den dünyaya yayılan insan göçü dünyanın gördüğü ne ilk ne de son kitlesel insan hareketliliği.

Türkiye’ye son yüzyılda gelen insan sayısının toplam nüfusa oranı çok yüksek. Bunlardan çok azı Suriyeli. Çoğunluğu ise kıta olarak Avrupa’dan gelenlerden oluşuyor.

Lafı nereye getireceğim. Şuraya: Avrupa geleneksel olarak istikrarsızlık üreten, sürekli göç veren ve burnundan kıl aldırmayan bir kıta. Amerika, Afrika ve Avustralya’da yani üç kıtada kendi mültecileriyle değişime sebep oldu. Dünyanın başındaki birçok sorun da Avrupa’nın sorunlarını kendi için çözememesinden kaynaklandı.

Mesela Yahudilere reva gördükleri insanlık dışı muamelelerle onları kıtadan attılar. Bunu ilk olarak 15. Yüzyılda İspanya’da gerçekleştirdiler. Son olarak da 20. Yüzyılın ortasında. Başka bir kıtanın sorunu haline getirdiler.

İki Dünya Savaşı’nın ikisini de yine kendi topraklarında çıkarıp dünyaya ihraç ettiler.

Sözün özü: Avrupa’nın göçmen sorunu büyük. Ama bu mülteci sorunu topraklarına gelen mültecilerden müteşekkil değil. O sadece işin görünen yüzü.

Avrupa, bir arada yaşamayı beceremeyen, sürekli göçmen, mülteci üreten bir yapıda. Ne kendi huzur buluyor ne de dünyaya huzur veriyor. Geride kan ve gözyaşı bırakıyor.

Avrupa’nın “lanet” mültecileri olmasa dünyanın ne kadar huzurlu bir yer olabileceğini düşünebiliyor musunuz? En azından Kızılderililerin kıtası, Hillary ve Trump gibi iki ucubeden hangisiyle yönetileceğini tartışmak gibi bir saçmalıkla uğraşıyor olmazdı.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...