İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

TATİLİNİZ MÜBAREK OLSUN

YAYINLAMA:

Her tatil bir bayramdır. Her bayram da tatil. Tatil dinlenmeye, bayram kutlamaya tekabül eder. Hele uzun bayramlar, tam bir tatildir. Hele uzun tatiller, onlar da tam bir bayramdır.

Gelelim bugüne...

29 Ekim bu yıl cumartesi gününe denk geldi. Dolayısı ile resmi tatil sadece cuma gününün öğleden sonrası oldu. Halbuki eskiden öyle miydi azizim. Perşembe günü tatil olur. Cuma da izin alınır, hafta sonu ile de birleştirilir oldu mu sana dört günlük uzun bir tatil. Çarşamba akşamından tası tarağı toplayıp çıkılır. Arabayla ya da uçakla. Eskiden tatiller böyle değildi. Herkes evinde otururdu. Şimdi ise durum farklı. Tatil Cumhuriyetinde yaşıyoruz. Kimsenin dinlenmesinde gözüm yok ama tatil dediğimiz şey artık biraz eğlence zorunluluğuna doğru evriliyor. Hayatı kaçırmamak, dolu dolu yaşamak adına paldır küldür bir yerlere yetişmeye çalışıyoruz. Sanki doldurmamız gereken karneler var. Tatillerde onu tamamlamaya çalışıyoruz. Dünyanın en güzel şehirlerinden birinde yaşayan İstanbullular bile tatil dendi mi bir Bodrum, Alaçatı sevdasına kaptırıyorlar kendilerini. Kötü mü oluyor? Asla. Tatil zamanlarında şehir, pineklemek isteyenler için harika bir yere dönüşüyor.

Bir de diğer tarafından bakalım. Cumhuriyet Bayramı tatili, herkesin Cumhuriyet üzerine düşünmesi için mi ihdas olunmuştur yoksa şehir dışına kaçması için mi? Eski zamanın şartlarına bakınca çoluk çocuk bayram kutlamalarına katılsınlar, coşkulu olsun kutlamalar diye düşünmüş olsalar gerek. Şimdi ise sadece tatil. Bayram eşittir tatil anlayışı hızla yayılıyor. Bu sadece milli günler için geçerli değil. Bayram tatilleri, yani dini günler de bayramdan çok tatilin adresi oluyor. Acı ama gerçek. Aslında haksız da değiliz genel olarak, sıkışık günlerin ardından biraz rahatlamak isteyeceğimiz “kutsal günlere” ihtiyaç duyuyoruz. Kutsal gün demem şundan “holiday” yani tatilin İngilizcesi kutsal gün demek. Seküler tatiller de bir anlamda yine kutsallık kazanmış oluyor. Herhalde idrak etmek için kendimizi bu kadar hırpalamamız bundan.

Zaten bizde tatil öyle kutsal bir şey değildir diye savunalım kendimiz. Açıyoruz sözlüğü: Tatil ya da Ta'til, çalışmaya ara vermek, çalışmayı durdurmak, izine başlamak; kesmek; muattal bırakmak. Arapça’dan geçen bu sözcük sayesinde biz zaten baştan niyetimizi ortaya koymuşuz. Tatil deyip geçmeyin, herkesin üzerinde ittifak ettiği nadir değerlerimizdendir kendisi. Seküler, dini fark etmez, yeter ki biraz nefes alalım. Sadece İslam dininin kutsal günleri değil tüm dinlerin kutsal günleri resmi tatil olarak kabul edilse sanırım itiraz eden çıkmaz. Çünkü, nasıl desek, çalışmak yoruyor bünyeyi.

Tatiller güzeldir. Bayramlar da güzeldir. Ortak bir geçmişi ifade eder. Ailemizi hatırlamamıza vesile olur. Yeni şartlar yeni adetler getirir, kutlamalar değişir. Ama hepimiz tatil cumhuriyetinde mutlu insanlar oluruz. Yahut olmak isteriz. Bir ama daha kuralım: Tatil yapacağız diye kendimizi helak etmeyelim.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...