İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

HALEP'TEN KUZGUNCUK'A DÖKÜLEN

YAYINLAMA:

Halep, Suriye’de acısı Türkiye’de. Şu anda uçaklar tarafından bombalanan şehir neredeyse hayalet bir görüntüye büründü. Saraybosna kuşatmasına benzeten de var başka savaşlara da. Halep bizim için bu topraklar için medeniyetin sembolüdür. Halep oradaysa arşın burada diye bir deyim vardır. Hemen herkes bilir ama tekrarlayalım. Adamın biri altmış arşın uzağa atladığını söylemiş. Kısaca palavra sallamış. Nasrettin Hoca da demiş ki: Halep oradaysa arşın burada.

Halep orada ve Halep Pasajı burada… Tıpkı Suriye Pasajı gibi... Zamanında, savaşın uzak olduğu günlerde Halep önemli bir ticaret merkeziydi. Güneyimizdeki bazı illerin vilayeti Halep’ti. Bunu Halep’le olan duygularımızın düşüncelerimizin ne kadar derin köklere dayandığını izah etmek için yazıyorum. Orada parası olan birisi yatırımını İstanbul’a yaparmış. İşte Halep Pasajı bize o günlerden armağan. Bir Haleplinin İstanbul’u çok seven bir Haleplinin İstiklal Caddesine kondurduğu bir eser. Tarih 1885. O günlerde Suriye ile aynı başkente sahibiz, İstanbul herkesin başkenti, bu topraklarda yaşan herkesin.

Sonra Cihan Harbi patlak veriyor ve Suriye’nin başkenti artık İstanbul olmuyor. Halep kendini yeni başkente bağlı buluyor. Kazalarından, ilçelerinden bazıları Türkiye’de bazıları ise Suriye’de kalıyor. Ama gönüller bir, biliyoruz.

Sonra günümüze geliyoruz. Suriye’de yaşanan savaş nedeniyle Halep bir defa daha eski günleri hatırlıyor. Halep, İstanbul’u hatırlıyor. Balkan muhacirlerinin İstanbul sokaklarını doldurduğu günlerden yaklaşık yüz yıl sonra başka bir hikaye geliyor Halep’ten. İstanbul’un sokakları Suriyeli sanatçılarla doluyor. Kimi müzisyen, kimi kitapçı kimi de ressam. İşte Suriyeli sanatçıların hikayeleri de zaman içinde İstanbul’da kendine bir yuva buluyor. Halep Pasajı’nın bu toprakların, İstanbul’un değerli bir parçası olması gibi Suriyeli sanatçılar da bu toprakların hikayesini kendi dillerinde anlatıyor. Sanatın dilinde. Contemporary İstanbul’da Halepli bir sanat galerisi sahibi olan Adnan Alahmad ile konuşurken İstanbul’u çok ama çok sevdiğini dinliyorum. Gözleri bana sevgisini anlatıyor. Burada çok mutluyum ama Halep diyor ve boğazı düğümleniyor. Büyük bir mutlulukla sergideki eserleri takdim ediyor. Savaşın izini taşıyan eserleri barış umuduyla, cesaretle takdim ediyor. Yakın zaman önce Kuzguncuk’ta bir galeri açtığını öğreniyorum. Biz kendisiyle sohbet ederken bir sanatçı da sohbetimizi telefonunun kamerasından kaydediyor.

İstanbul’da bir sanat fuarı bize Halep ve Kuzguncuk’un arasındaki mesafenin ne kadar kısa olduğunu gösteriyor. Sanat işin bahanesi, ama güzel bir bahanesi… Balkan muhacirlerinin çocuklarının torunlarının bu topraklara sanatını taşıması gibi Suriye’den gelen kardeşlerimiz de bu topraklara sanatın tohumlarını atacaklar. Vaktiniz olursa pazar gününe kadar Lütfi Kırdar’daki Contemporary İstanbul’a gidebilirsiniz. Eğer vaktiniz olmasa da Kuzguncuk’a uğrayın daha sonra… Kuzguncuk Bostanı’nın hemen yanında bulacaksınız Kelimeler’i… Kelimeler ne mi? Halep’ten Kuzguncuk’a gelen sanat galerisinin adı Kelimat yani Kelimeler… Zira söz susunca sanatla akıyor kelimeler…

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...