İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

BERLİN'İN İNTİKAMI

YAYINLAMA:

Berlin, Almanya’nın cisimleşmiş halidir. Bir şehirden öte tüm bir Alman milletinin kaderinin cisimleşmiş halidir. Bakınız Brandenburg Kapısı, bakınız Checkpoint Charlie… Önceleri küçük iki köyden müteşekkil olan coğrafya zaman içinde gelişmiş. Prusya zamanlarında Alman iradesinin timsali haline gelmiş. Bir İstanbul değil elbette. Sağına bakmış soluna bakmış, biraz emperyal olayım demiş. Koloniler kurduğu zamanda arkeologlarını yurtdışına yollayıp müzeleri için tarih yağmalamış. Sonra Birinci ve İkinci Cihan Harplerini geçirmiş. Hitler, Berlin’i nasıl ifade etsem bilmem, biraz “köylü” bulmuş. Yenileyip dünyanın başkenti olmaya namzet Germania projesini hayata geçirmiş. Kader ağlarını örmüş ve Berlin, dünyanın başkenti olmak yerine tam dört sektöre ayrılmış. Sovyetler aslan payını almış bu paydan. Fransa, İngiltere ve ABD de paylarına düşenle yetinmişler. Doğu Almanya’nın tam içinde kalmış, ABD, Fransız ve İngiliz sektörleri… Dolayısı ile iki Almanya’nın birleşmesine gelinceye değin zor günler geçirmiş. Batı Alman işçilerinin pek de tercih etmediği bir yer olduğu için Batı Berlin Türklerin çok yoğun yaşadığı bir yer haline gelmiş.

Şunu söyleyebiliriz: Berlin, İstanbul’dan sonra en fazla Türk’ün yaşadığı şehirdir Avrupa’da… Edirne’den bile fazladır Türklerin Berlin’deki nüfusu… Hatta yerleşik Türklerin esprili ifadesiyle: Bu şehirde çok fazla Alman var.

Berlin, bölünmüşlüğün içindeki bölünmüşlüktür. Türkiye’de ailesinin bir kısmını bırakanlar, ailesinin bir kısmını Berlin Duvarı’nın diğer tarafında bırakanlarla bu şehirde buluşmuştur. Önce duvar yıkıldı ve Berlin iki Almanya gibi tekrar bir araya geldi. Zor zamanlar geçirdi şehir. Şunu bilmek lazım ki şehrin sadece bugününe meftun olanlar eski halinde sanırım uzun bir zaman kalmak istemezlerdi.

Önceleri dudak bükülen “Almancı” kültürü zaman içinde büyüdü serpildi. İçlerinden önce öfkeli sesler çıktı ve müzik yaptılar. Şimdi güzel sanatların birçok alanında Berlinli Türkler başarılı sonuçlar elde ediyor.

Türkiye uzaklardan bakıyor ve şehrin şu anki haline aşık oluyor. Kasvetli olması şu havalı haline ayrı bir hava bile katıyor diyebiliriz. İşgalci güçlerden İngiltere Brexit ile kendine yeni bir Berlin Duvarı ördü. ABD de yeni duvarını Meksika sınırında öreceğe benziyor. Fransa desek o da duvarlarını mülteci mahallelerinin etrafında dolandırıyor. Batı Berlin’in eski efendileri kendi dertlerine düştüler.

Şimdi Berlin kendine yeni bir gelecek kuruyor. İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkmasından sonra çok kültürlü bir başkent olarak enerjisini ortaya koyuyor. Yarım yüzyıl önce Berlin’i mesken tutan işçilerimizin yerini şimdi okumuş yazmışlarımız alıyor Berlin şehrinin sokaklarında. Berlin kendini küçümseyen herkesten intikamını soğukkanlı bir şekilde alıyor. Onu ve cefakar sakinlerini görgüsüzlükle suçlayan herkes ya kendi derdine düşüyor ya da büyük bir aşka kapılıp her fırsatta ona geliyor.

İnsan yine de düşünmeden edemiyor, Berlin’in daha önce güçlü olduğu iki dönem dünya için iki büyük problem çıkarmıştı. Şimdi bir üçüncüsü mü? Aman Allah göstermesin.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...