İstanbul
Parçalı bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

​"YENİ DÜNYA" YENİ BİR DÜNYA ARARKEN

YAYINLAMA:

Amerika kıtası için yeni dünya denir. Anlamlıdır. Sadece bir kıta olmasının ötesinde farklı devletlerden oluşan bir devlet olarak algılar Amerikalı dünyayı. Geri kalanları uzaylı gibi görür. Avrupalının oryantalist damarı nasıl bizim toprakları doğu olarak görürse, Amerika’nın doğusu da Avrupa’dır. Uzak doğusu da biz oluyoruz.

Sonsuza dek yaşayacağını düşünen bu yeni dünya bir sabah kulağına gelen tuhaf bir sesle uyandı: “Amerika öldü, yaşasın yeni Amerika!”

Bunun aslı şuydu, “Kral öldü yaşasın yeni kral”... Yani gelene ağam gidene paşam... Trump’ın gelmesiyle Amerika’da yepyeni bir dönem başladı. Müesses nizam terimini filan kullanıp başınızı ağrıtmak istemiyorum. Ama olan şu: Trump sadece Hillary Clinton’ı değil kendi partisini de yendi. Büyük bir temsil krizi kapıda. Sadece oyuncular değil, oyun da değişiyor dünyada.

Oyunun değişmesinin temel nedeni oyunun kuralları. Aktörler giderek daha fazla rol istiyorlar oyunda ve sonra ortada oyun diye bir şey kalmıyor. Küreselleşme bir bumerang etkisiyle çıktığı topraklara dönüyor ve tornado edasıyla ustalık dönemini yaşatıyor. Üçüncü dünya ülkeleri üzerinde denenen tüm vahşi kapitalist uygulamalardan Amerikan halkı ve yakın gelecekte Avrupa ahalisi muaf olmayacak. Çünkü deniz bitti. Artık küresel ekonominin, büyük şirketlerin doyması için sıska ekonomiler yeterli gelmiyor. Biliyorsunuz, Mortgage Krizi küresel düzenin Amerika isimli kırmızı elmadan aldığı büyük bir ısırıktı. ABD, tehdidin büyüklüğünü görerek uzlaşma yoluna gitti. Canavara istediği lokmayı verdi. Ancak bu iştahını daha da artırdı doymak bilmeyen canavarın.

Hillary Clinton karşısında Demokrat Parti’nin başkan adaylığı için çırpınan Bernie Sanders, orta sınıfın refahının yüzde birlik süper zenginlere transfer edildiğini, bunun rahatsızlık verici olduğunu söyledi. Charlie Rose’un karşısında sorulara cevap verirken batan bir gemiye nemli gözlerle bakan eski bir mürettebat gördüm.

Amerika, dünya için kurduğu düzene kendisi alışamıyor. Önümüzdeki dönem ABD askeri güçlerinin belki de ayrılıkçı hareketleri durdurmak için kendi toprakları içinde konuşlanacağı günlere gebe.

Bildiğimiz Amerika, bayrağının üzerindeki yıldızlarla tarihin sayfalarına gömülmek üzere. Bu elbette ABD’nin bugünden yarına çökeceği anlamına gelmiyor. Daha uzun ve acı verici bir sürecin henüz başlangıcında olduğumuzu hissediyoruz.

Küresel ekonomiye yön veren büyük şirketler bugüne dek ABD ile birlikte diğer ülkelere operasyon düzenlerken artık operasyon alanı ABD sınırlarının içine kaydı. ABD sömürgeciliği dünyayı inletirken yükselmeyen itirazlar, Trump karşıtları tarafından canhıraş feryatlar olarak yükseliyor.

Amerika, kendi geleceği için karar vermenin arifesinde... İşçi sınıfının ve orta sınıfın, kendilerini merkezde görmek isteyecekleri, küresel kar mekanizmalarını doyurmaya yeter diyecekleri yeni bir dünya ihtiyacı artıyor.

Başı derde giren her ülkenin yaptığı gibi Amerika da suçlu olarak Amerika’yı görüyor. Bunun için de yeni bir kimlik kartı çıkarıp kendinden çok uzağa kaçmak için Trump’ın gemisine binmeyi bile denedi. Bu gemi hangi limana gider onu kaptanın kendisi bile bilmiyor. Ancak görebildiğimiz şu: Yeni dünya kendine yeni bir dünya arıyor

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...