İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

​GİYİLEBİLİR TEKNOLOJİLER

YAYINLAMA:

Son yıllarda teknoloji dünyasında en çok konuşulan konuların başında nesnelerin interneti geliyorsa ikinci sırada da kesinlikle giyilebilir teknolojiler var. Gerçi her iki başlıkta da henüz çok tatminkâr ürün veya hizmetler göremediğimiz için hayatımızı nasıl etkileyeceğini tam olarak bilemiyoruz ama büyük bir umutla bekliyoruz.

Nesnelerin interneti konusunda henüz kafalar çok karışıkken giyilebilir teknolojiler konusunda ilk örnekleri görmeye başladık bile. Zaten temel olarak hali hazırda kullandığımız eşyaların, akıllı cihazlara dönüştürülmüşü olarak tanımlanabilen giyilebilir teknolojiler konusunda en bilinen örneklerse kesinlikle saatler.

Açıkça söylemek gerekirse Samsung’un Türkiye lansmanı dün yapılan Gear S3 modelini, geride bıraktığımız Eylül ayında IFA Fuarı’nda görünceye kadar “akıllı saat” kavramına biraz mesafeli yaklaşıyordum. Çünkü Gear serisinin ilk iki üyesi de dahil olmak üzere eldeki örnekler bana pek de akıllı veya hayatı kolaylaştıran cihazlar olarak görünmüyordu. Pil süresi ve yapabildikleri kısıtlı bu örnekleri kullanabilmek için özel bir çaba gerekiyor gibime geliyordu. Tabii bir de kol saati gibi modern dünyanın bir şıklık ve statü sembolü olarak kabul ettiği bir nesneyi sadece “akıllandırmak” ona bileklerde yer açmaya yetmiyordu. Evet, tasarımından bahsediyorum.

Samsung Gear S3

frontier ve classic isimli iki farklı versiyonu bulunan Gear S3’te Samsung, ilk iki Gear modelinin tasarım anlayışını korumakla birlikte daha modern ve şık bir çizgiye ulaşmayı başarmış. En nihayetinde bir kol saatinden bahsettiğimiz için bu gelişmenin en az teknolojik yeterlilik kadar önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü günümüzde kol saati kullananlar veya kullanmayı düşünebilecekler için şık bir görünümün ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Zaten Gear S3’ün de iki farklı versiyonu olması biraz bu yüzden; maceracı bir ruha sahip olanlar için frontier, zarif ve ikonik bir stil benimseyenler içinse classic düşünülmüş.

Bu arada 22 mm’lik standart kayış boyutu kullanılan Gear S3 modelleri, sahibine birçok farklı kayış kullanımı imkânı da sunuyor. 22 mm’lik kayış boyu, saat sektöründe bir standart olmasa da birçok kol saati üreticisinin halen kullandığı bir ölçü. Yani birçok geleneksel saatin kordonunu Gear S3 ile de kullanmak mümkün. Bu sayede şu an analog kol saati kullananların, akıllı saate geçişteki “şıklık” sorunu büyük ölçüde giderilmiş oluyor. Ayrıca Gear S3’ün 4 güne varan pil ömrü de önceki nesil akıllı saatlere nazaran kullanıcısını şarj süresi açısından oldukça mutlu edecektir.

Gear S3, hoparlör, GPS, barometre ve hız ölçer de barındırdığı için farklı anlarda farklı ihtiyaçların karşılanması gibi opsiyonlar da sunuyor. Bir dağcı veya denizci GPS özelliğini kullanırken, bir üniversite öğrencisi hoparlörü kullanarak arkadaşlarıyla birlikte müzik dinleyebilir.

Bunun dışında ise günümüz insanının telefonla konuşma, mesajları okuma, sosyal medyayı takip etme gibi “ihtiyaçlarını” da telefonu cebinden çıkarmadan yapabilmesini sağlıyor. Takvim takibi ve spor uygulamalarının yönetimi konusunda da Gear S3, Samsung’un geliştirdiği teknolojilerle öne çıkıyor.

Açıkça söylemek gerekirse Gear S3’ün frontier modeli benim de alıp, kullanmayı isteyeceğim çok güzel bir “oyuncak” olarak görünüyor. Eminim teknolojik oyuncaklardan hoşlanan birçok kişi de benimle aynı fikirde olacaktır...


Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...