İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

AVRUPA MERKEZ BANKASI İLE MİLLİ PARA YARIŞI

YAYINLAMA:

Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın TL kampanyasının (milli para kullanımı) etkisi gelişmekte olan ülkelerde ses getirmeyi başardı. Dolar kademeli olarak aşağı yönlü inmeye başladı. Uzun zamandır Türk Lirası, performans olarak kayıplarını bu denli hız ile kazanmamıştı.

Umarım bu kazanımlar devamlılık arz eder ve gelişen piyasa para birimleri arasında yükselen para birimi olur.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özellikle dış ticarette milli para kullanımı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Çin Merkez Bankası ile gerçekleştirdiği ilk para takasıyla yeni bir gündem oluşturdu. Ayrıca Rusya, Çin ve İran’a kendi paraları ve TL ile ticaret yapmayı teklif ettiğini ve bu tekliflerin olumlu karşılandığını söyledi.

Bu ay yılın son ayı ve son politika kararların alınacağı ay.

Özellikle ABD Merkez Bankası (FED) ile Avrupa Merkez Bankası (AMB)’nın alacağı kararlar, para birimleri açısından oldukça önemli bir dönem.

Bugün Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Mari Draghi'nin bu yıla dair vereceği son politika kararı yatırımcılar adına oldukça önem taşımakta.

Aylık 80 milyar avro civarındaki varlık alımları 6 ay uzatılsa bile AMB Başkanı Mario Draghi'nin 2019’a dair büyüme ve enflasyon beklentilerinin ne olacağı ile 2019 yılına dair teşvikler ile tutanak hazırladığı herkesin merak konusu.

Bir başka önemli bir konu ise AB’nin ülkemiz adına vize serbestliğinin görüşmelerinin dondurma kararları ardından konuşan Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, “Eğer Türkiye ile diyaloğu kesersek muhaliflere ve cezaevindekilere yardım etme imkânımız kalmaz” diyerek Türkiye ile ilişkilerin kesilmesine karşı olduğu mesajını verdi. Schulz, idam cezasının geri gelmesi halinde üyelik müzakerelerinin sona ereceğini söyledi.

AMB Başkanı Mario Draghi olsaydınız ne yapardınız? sorusuna Londra’dan bir ses geldi. Londra'da Societe Generale küresel stratejisti Kit Juckes, "Ben Draghi olsaydım, detaylar konusunda taahhütte bulunmuyor durumda olmak isterdim. Avrupa para birimleri ve tahvil piyasalarında belirsizlik derecesine ilavede bulunmaksızın piyasayı parasal genişlemenin kısılmasına hazırlamak için bu noktada dengeleyici bir hamle olurdu" dedi.

Peki ya AB’nin dağılma belirsizlikleri giderek dağılma süreci gelecekte bize mecbur kalırlar mı orası belli olmaz. ABD Başkanlık seçimlerinde Donald Trump'ın kazanması ve İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılma kararının ardından İtalya'da anayasa referandumundan çıkan sonuç ve İtalya bankalarında yaşanan problemler belirsizliği besleyen olaylar serisinde yaşananlar bizlere “ Eyy Merkel, alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste…” dedirtiyor.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...