İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

TEKNOLOJİ MARKETLERDE TÜKETİCİ KANDIRILIYOR MU?

YAYINLAMA:

Geride bıraktığımız birkaç aydır okurlardan ve takipçilerden gelen mesajların çoğu bazı cep telefonu markalarının Türkiye pazarından çıkacağı yönünde. Daha doğrusu A teknoloji marketine gidip alışveriş yapan okurlar Koreli L markasının artık Türkiye’de cep telefonu satmayacağını öğrendiklerini söylüyorlar. Bu dedikodunun kaynağını sorduğunuzdaysa “A teknoloji marketlerinde çalışan satış elemanı” cevabını alıyorsunuz. B teknoloji marketine gidenlerse Tayvanlı H markasının iflas ettiğini ve yakında tüm ofislerinin kapanacağı bilgisiyle geri dönüyor. Tahmin edeceğiniz gibi bu sefer de haber kaynağı B teknoloji marketin satış elemanları oluyor.

Gördüğüm kadarıyla “içeriden” bunun gibi bir bilgi alan müşterinin ilk işi satınalma kararını ertelemek oluyor. Ardından da bu “çok değerli bilgiyi” yayma ve sektörü yakından takip eden birilerine onaylatma süreci başlıyor. İkinci aşamada benim gibi teknoloji yapanlar devreye giriyor.

Açıkça söylemek gerekirse şu an Türkiye’de cep telefonu satışı yapan hiçbir markanın yakın zamanda Türkiye pazarından çıkacağını düşünmüyorum. Marka global anlamda bir sorun yaşar, iflas eder veya satılırsa bilemem ama gördüğüm kadarıyla tüm cep telefonu üreticileri için Türkiye halen çok kârlı bir pazar.

Peki bu söylentilerin temeli ne? Bildiniz; teknoloji marketlerdeki satış elemanlarını sıcak satış aşkı! Maaş artı prim usulüyle çalışan bu gençler ne yazık ki satışı gerçekleştirebilmek için bazen doğru olmayan yöntemler deneyebiliyorlar.

AMAN DİKKAT

Tabii bir de adına “promotör” denilen, o teknoloji marketin bir elemanı olmasa bile o mağazadaki satışları arttırmak için markalar tarafından görevlendirilen elemanlar var. Yani sizin mağaza çalışanı olarak düşündüğünüz kişi aslında o mağaza için değil sadece belli bir markanın belli bir ürün grubu için çalışabiliyor. Ve gördüğüm kadarıyla genellikle müşterileri kendi markalarının ürünlerine yönlendirmek için “sınır tanımayan” arkadaşlar bu promotör grubu içinden çıkıyor.

O nedenle son zamanlarda konuştuğum herkese bu gibi bilgileri veren kişilerin market çalışanı mı, yoksa promotör mü olduğunu sormalarını salık veriyorum. Gerçi Media Markt kendi çalışanlarıyla promotörleri ayırmak için farklı renk kıyafet uygulamasına geçti ama pazardaki tüm oyuncular henüz o noktaya gelmiş değil. Ayrıca yolu yılda birkaç kere teknoloji markete düşen bir müşterinin kıyafet farkını anlaması da çok kolay değil.

Yanlış bilgilenmemek, elma almaya giderken eve armutla dönmemek için yapılması gereken en doğru şey sizinle muhatap olan kişiye kısaca mağaza çalışanı mı, yoksa promotör mü olduğunu sormak.

İş o aşamaya gelmeden önce de mağazaya daha bilgili ve ne alacağına karar vermiş bir şekilde gitmek gerekiyor. Bunu sağlayabilmek için Türkçe yayın yapan birçok web sitesi, YouTube kanalı mevcut. Ama doğal olarak herkesin teknolojik gelişmeleri çok yakından takip etmesi mümkün olabiliyor. Sormak ayıp değil, para vererek alacağınız ürünle ilgili satış elemanlarından bilgi istemek de ayıp değil. A teknoloji marketin satış ekibi size ihtiyacınız olan bilgiyi vermiyorsa alışverişinizi B teknoloji marketinden yaparsınız olur biter. Yeter ki doğru olmayan “gizli” bilgilerle kafanız karıştırılmasın ve hayalini kurduğunuz ürüne parasını vererek ulaşın. Özgür alışveriş hakkınız engellenmesin.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...