İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

​KÜLTÜRDE YENİ BİR HAMLE MÜMKÜN MÜ?

YAYINLAMA:

2. Türkiye Arapça Kitap ve Kültür Günleri vesilesiyle İstanbul’a gelen Arap yazar ve akademisyenler için düzenlenen yemekte, Kültür ve Turizm Bakanımız Nabi Avcı da misafirimiz oldu. Türkiye’nin en sevilen siyaset adamlarından olan Avcı, kısa sürede yaptığı sohbet ve sıcak karşılamayla İslam dünyasından gelen yazarların da gönlünü kazandı. Yaptığı samimi latifelerin yanı sıra, derin birikimiyle de misafirleri kendisine hayran bıraktı. Bakan Bey toplantıda Arap dünyasıyla ortak kültürel çalışmaların artacağının da müjdesini verdi. Bu müjdenin ne anlama geldiğini iyi bilen yazar ve yayıncıların mutlulukları görülmeye değerdi.

Avcı’nın yardımcıları, programının yoğunluğu nedeniyle yemek sonrası hemen kalkmaları gerektiğini belirtseler de bizim gönlümüz, fuar alanını kısa süreliğine de olsa görmesi yönündeydi. Bu talebi kendilerine ilettiğimizde Nabi Bey’i yakından tanıyan yardımcıları, ‘Bakan Bey kitapları görünce çok mutlu olur. Hemen ayrılamaz. Bu sebeple de gün içindeki diğer programlar aksar’ dediler.

Bu naif ikaza rağmen düzenlenen buluşma da Arapça Kitap Fuarı da Sultanahmet’te olduğu için, yemek sonrası bakanımızı bir fotoğraflık da olsa fuara davet ettik. Kitaplara sevdalı bakanımız, davetimizi mutlulukla kabul etti. Fuar alanına girdiğimizde de gerçekten yardımcılarının söylediği gibi kitapları koklarcasına ve hepsine tek tek dokunmak istercesine stantları dolaştı. Bakan Bey, kitapların arasında çocuklar gibi şendi. Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı standındaki klasik eserleri basın mensuplarına tek tek anlattı. Dünyanın dört bir yanından gelen Müslüman yayıncılarla kucaklaştı. Yine içtenliği ve beyefendiliyle fuarda bulunan yayıncıdan yazara, ziyaretçiden çalışana varana kadar herkesle hemen kaynaştı. Klasik eserleri koklayarak seven Sayın Bakan Arap yazar ve yayıncıların ‘Maşallah!’ nidaları arasında ziyaretini sürdürdü. Bakanlık özel kalemi Nabi Bey’in kitaplardan zor ayrılacağını iyi bildiğinden olsa gerek, sonraki programı ertelemek durumunda kaldı. Bakan Bey kitaplardan zor ayrıldı.

Türkiye’de pek çok isim, bakanlık koltuğuna oturdu. Siyaset arenasında tutunmaya çalıştı pek çokları. Bakan oldukları dönemlerde yaptıkları her açıklamanın gündem olduğu isimler gördü bu ülke. Bunun yanında, bakanlık yapıp da adını tarihe geçiren kimler oldu diye bakacak olursak, zengin bir listeyle karşılaşmıyoruz maalesef.

Nabi Avcı çok yönlü kişiliği entelektüel birikimi ile Kültürümüz için bir şans. Avcı Sabah Gazetesinden Olkan Özyurt’a verdiği röportajda niçin siyasette olduğunu Edip Cansever’in meşhur Mendilimde Kan Sesleri şiirinden seçtiği mısralarla veciz şekilde anlatmış.

‘Cansever şiirde "Gülemiyorsun ya, gülmek / Bir halk gülüyorsa gülmektir/ Ne kadar benziyoruz Türkiye'ye Ahmet Abi." der. Tek başınıza gülmeniz, tek başınıza mutlu olmanız mümkün değil. Siyaset de hep birlikte gülmek için, halkla birlikte gülmek için iyi bir mecradır.’

İnşallah Ak Parti’nin dolayısıyla Türkiye’nin yüzü kültür sanat atılımlarıyla Nabi Bey’in döneminde güler.

Özellikle Kültür Bakanlığı yapan isimlerin geleceğe miras bırakacak çalışmalar yapmaları gerekiyor. Milletin beklentisi bu yönde.

AK Parti, iktidarı elinde tuttuğu uzun yıllar içerisinde kültürel anlamda bir hamle yapamamıştır? Haklı olarak İktidar olduktan sonra birçok alanda mücadele etmek durumunda bırakılmış, bu sebeple kültür sanata yeteri kadar eğilememiştir.

Yine bu süreçte Erkan Mumcu, Ertuğrul Günay gibi isimlerin Kültür Bakanlığı’na geçmesi, onların görevde bulunduğu uzun yılların heba olmasına sebep olmuştur. İktidar sürecinde göreve gelen diğer bakanların da kültür ve sanat alanında beklenileni vermemesi, büyük boşluk doğurmuştur. Bu sebeple Sayın Cumhurbaşkanımızın sık sık ‘Eğitim ve kültür alanında mutlaka yeni bir şeyler yapmalıyız’ diyerek açtığı ufuk son derece önemlidir. Şimdi bütün mesele bu ufku yakalayacak, ileriye taşıyacak, azimli ve gayretli kültürel kadroların kurulmasıyla mümkün olacaktır. Bu açıdan baktığımızda mevcut bakanımız Sayın Nabi Avcı’ya, siyasi tarih ve şahsi talihi; kültürde büyük bir hamle yapma imkânı sunmaktadır. Eğer sayın bakanımız bu şartları değerlendirir, kültürde ve sanatta bir atılım başlatırsa; adını tarihe altın harflerle yazdırır. Türkiye’nin yeni bir hamleye ihtiyacı var. Bu zamana kadar oluşturulamamış yeni bir kültür politikasına ihtiyacımız var. Türkiye artık kültürel birikimini dünyaya sunmalı, sınırları genişletmeli; yazarlarımız, sanatçılarımız dünyaya açılmalıdır. Yerel yönetimlerde kültür ve sanat alanında özgün projeler üretilmeli, kültür kadrosu yetiştirilmelidir. Kültürel belediyecilik, sözden öze geçmelidir. Devlet, kültür alanında faaliyet yürüten STK’ların önünü açmalı, memleketimize değer katacak sanatçılara destek olmalıdır. Gazetelerimiz kültür sayfalarını çoğaltmalı, televizyonlarımız kültür programlarına üvey evlat muamelesinde bulunmamalıdır.

Tarık Buğra’nın da dediği gibi ‘Kültür diye bir şey vardır ve kültür bir toplumun olmak ya da olmamak meselesidir.’ Bu varolmak savaşında devletiyle, milletiyle, yazarıyla, sanatçısıyla topyekûn kültürel bir seferberliğe ihtiyacımız vardır.

Bu sebeple uzun yıllardan sonra tekrar düzenlenecek olan Kültür Şurası’ndan ümitli olduğumu belirtmek isterim. Tavsiye niteliğinde de olsa önemli kararların çıkacağına inanıyorum. Genelde Türkiye’nin, özelde de AK Parti’nin artık kültürde kaybedecek vakti yok. Medeniyet birikimimizin bize yüklediği özgüvenle, kültür ve sanatın bizi gerçek iktidara taşıyacağını bilerek adımlarımızı atmalıyız. Evet. Kültürde yeni bir hamle mümkündür. Gün bugündür.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...