İstanbul
Açık
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

BELKİ DE RAKKA'YA GİTMEMEMİZ DAHA İYİ

YAYINLAMA:

Görünen o ki, bir sürü konuda birbirlerini boğazlayan Amerika ve Rusya, Rakka konusunda anlaşmışlar. Bizi oralarda istemiyorlar. İstemiyorlar ama bizden de vazgeçemiyorlar. Malum İncirlik falan.

Hepsi birden PYD’ye yatırım yapmışlar. Amerika silahlandırıyor, Ruslar önlerini açıyor, Rejim güçleri enseye tokat vaziyette. Hep birlikte Rakka’ya yürüyecekler. 200 binin üzerinde nüfusu olan bir kent. Her sokağı mayınlanmış, her köşesinden canlı bomba çıkan DEAŞ’ın son kalesi.

Belli ki buradaki savaş çok kanlı geçecek. Rakka operasyonu her ne kadar Türkiye’nin güvenlik algısı için önemliyse de kamuoyu sınırdan bu kadar uzak topraklardan gelecek şehit haberlerine hazır değil. (Kaldı ki hiç bir şehit haberine hazır değil)

Türkiye’nin akıllıca müdahalesi ile Kürt kantonlarının birleşmesi engellendi. Yani fiili bir durum ortadan kalktı. Şimdi Amerika ve Rusya Rakka’yı hedef almak istiyorsa bırakalım alsınlar. Ama anlaşılan kafalarında, “Türkiye ile PYD’yi ortaklaşa hareket ettirme” umudu var. Ama bu da mümkün değil. Hal böyle olunca bırakalım kendilerileri savaşsınlar.

EN İYİ YATIRIM ZAMANI

Ekonomist kimdir? “Ne zaman yatırım yapmalıyız?” sorusunu düşünüp düşünüp “Dün” diye yanıtlayan kişidir. Tabii ki sözüm hepsine değil. Ama önemli bir kısma yönelik.

Başlangıçta bir ekonomi yazısı yazayım dedim. Amacım okunduğunda bir anlam taşımayan ve şartlara bağlı olarak her sonucu karşılayan bir yazı olacaktı. “Amerika faiz artırırsa dolar çıkar, ama bu sırada Japonya durgunluktan çıkarsa şu olur, petrol fiyatları böyle olur” türünden bir yazı. Bu yazının kesin doğru çıkacağını iddia edecektim. Ki bu gerçekti. Çünkü bütün olasılıkları yazacaktım. Sonra işin inceliklerini anlatmaya karar verdim. İşte size, “İyi bir ekonomi yazısını nasıl anlarsınız?” yazısı.

Bu noktada okuyucuların dikkat etmesi gereken ön önemli ve tek husus herhangi bir yazının “Zaman ve miktar” içerip içermediği olmalıdır. Eğer bir yazının içinde ne zaman gerçekleşeceği ve ne kadar gerçekleşeceği yer almıyorsa o yazı palavradır. En azından temenni boyutundadır.

Piyasada Amerikan kökenli bolca kriz “Kâhini” var. Bütün işleri güçleri, “Kriz çıkacak” diye bağırmak. Ne zaman olacağı belli değil. Ne büyüklükte olacağı, piyasaları ne kadar etkileyeceği anlatılmıyor. Ama adam, “Kriz çıkacak” diye bağırınıyor. Derken her 40 açıklamasından biri de tutuyor. Zaten piyasa ekonomisi ile kriz kardeş. Elbet bir yerde tutacak. Biri tuttu mu da al sana adamın adı “Kâhin”e çıkıveriyor.

Türkiye’de de durum bu. Herkes bir yanından tutuyor. “Şöyle olursa” diye başlayan bir sürü tahmin. Bunlar ekonomik tahlil falan değil. Düpedüz fal açma.

İşin en temelinde, Türkiye 80 milyon kişilik bir ülkedir. Kendi başına bu bile önemli bir ekonomik güç olmasına yeterlidir. Eğitim kalitesi, alt yapısı, ticari bağlantıları, geçmişi, gelecek umutları ve bunlar gibi onlarca özelliği gelecek için umutlu olmamız için yeterlidir.

Aksayan yönler yok mu? Tabii ki var. Ama yürüyen yönleri de çok fazla. O yüzden karamsarlığa kapılmaya gerek yok.


Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...