İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

MAHALLE ZABITASI AKP'Lİ FIRILDAKLARIN HAZIMSIZLIĞI

YAYINLAMA:

Referandumdan EVET çıkınca hazmedemediler.

Beklemiyorlardı.

CHP’yle aynı safa düşüp sinsice “hayır’a” oynayıp ağız ucuyla EVET’i anlatmaya çalışıyorlardı ama samimiyetsizlikleri her taraflarından akıyordu.

“Biz varsak varsınız yoksak yoksunuz” tarzı kibirli cümleleriyle “entellik” taslayıp kendilerini Kaf Dağı’nın doruklarında görüyorlardı.

Demedikleri laf kalmadı.

Erdoğan’a ağız ucuyla “otoriter” dediler, “28 Şubat’tan daha kötü günler geçiriyoruz” diye sayıkladılar, FETÖ’nün mağdur ettiği insanları unuttular FETÖ’cüleri kurtarmaya çalıştılar.

16 Nisan’a gelene dek Cumhurbaşkanlığı Sistemi adına tek kelime etmemeyi gurur saydılar.

Türkiye beka mücadelesi verirken, Batı’sı terör örgütleriyle üzerimize çullanırken, 15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden daha bir sene geçmemişken “beyaz muhafazakârlıklarıyla” ahkâm kesmeyi, Erdoğan’ı bu zorlu mücadelesinde yalnız bırakmayı marifet saydılar.

16 Nisan’a kadar yapmadıkları fırıldaklık, etmedikleri mahalle zabıtalıkları kalmamış olsa da milletin kararı EVET oldu.

İşte yediremedikleri budur.

Kendilerinin destek vermediği bir şeyin nasıl sandıktan çıkabileceğinin şokunu yaşıyorlar hala.

AK Parti’yi ve mahalleyi kendilerine zimmetli olarak gördükleri için milleti de öyle gördüler.

Ama millet onların dar dünyalarına ve “ben olmazsam yoksunuz” tarzı küstah kibirlerine aldırmadı, Türkiye’nin vermiş olduğu beka mücadelesindeki tarihi rolünü oynadı ve bir zafer kazandı.

16 Nisan’a kadar göstermiş oldukları bu mahcup EVET’çiliği ya da gizli “hayır’cılığı” kapatmak adına şimdi ilgili ilgisiz herkese saldırıyorlar.

Yalanla saldırıyorlar, hunharca saldırıyorlar ve Kemalistleri, CHP zihniyetini bir an olsun aratmıyorlar.

“İslamcıları bitiriyorlar” maskesi altında Erdoğan’a söyleyemediklerini Erdoğan’ı savunan yazarlara söylüyorlar ve zerre utanmıyorlar.

“Seviyeden” bahsedip ağza alınmadık küfürleri, hakaretleri sayıyorlar; “liyakatten” bahsedip slogan atmak dışında başka bir şey yapmadıklarını bu tarz yollarla gizlemeye çalışıyorlar.

Peki yerler mi?

Yemezler!

Peki yutarlar mı?

Yutmazlar!

Bir “mahalle” edebiyatı tutturmuş gidiyorlar, işi gücü bırakıp “mahalle zabıtalığına” soyunup mahalleye girişleri çıkışları kontrol ediyorlar.

AK Parti’nin, bu davanın kitlesel bir hareket olduğunu unutup kendi dar dünyaları dışındaki kimseyi kabul etmiyorlar, kendilerinden farklı düşüneni hemen aforoz ediyorlar ve “sen kimsin” diyerek üstten bakmanın kitabını yazıyorlar.

Erdoğan sayesinde makam, mevki sahibi olanların Erdoğan’ı nasıl yalnız bıraktığına şahit oluyoruz adeta.

Evet, bir kez daha!

Ve bu son olacak mı bilmiyorum ama dertlerinin Erdoğan’sız bir Türkiye ve Erdoğan’sız bir AK Parti olduğu çok net anlaşılıyor.

Bunun da sinyalini vermeye başladılar zaten.

“Delikanlı” diye lanse ettikleri bir adam çıkıyor ve “AK Parti içinden yeni bir parti kurulursa…” diye yeni bir parti kurulması gerektiğine “Karar” veriyor.

Ya da HaberTürk’ün “muhafazakar entel” hanımefendisi çıkıp siyasi ve felsefi literatür cahilliğiyle “AK Parti’nin merkez sağı dolduramadığını ve muhafazakar seçmenin yeni bir parti arayışına başladığını” yazıyor.

Milletvekili olamamasının acısına EVET oyunun acısı eklenince bu tarz manzaralarla karşılaşmak işten bile olmuyor artık.

Peki n’apmalı?

Kemalizm madalyonunun ters yüzü olan bu dar zihniyetli ve nicel olarak da pek bir fazlalığı olmayan ama her şeyi idare etmek isteyen bu topluluğu eleştirmeyelim mi?

“Biz varsak varsınız biz yoksak yoksunuz” deme hadsizliğini kendinde bulanları, Erdoğan’ı bir kez daha yalnız bırakıp onun mücadelesini sahiplenmeyenleri deşifre etmeden mi duralım?

Köşesi, dergisi, TV programı olanların bir de zeytinyağı gibi üste çıkıp “bizi bitirmeye, tasfiye etmeye çalışıyorlar” yaygarasını görmezden mi gelelim?

Yazarlığını bırakıp bankamatik memurluğuna soyunanları, “İslamcıları bitirmeye çalışıyorlar” maskesi altındaki rant mücadelelerini hiç mi mevzu bahis yapmayalım?

Artık yeter!

Sıktılar, sıkıyorlar.

“Mahallesine” giriş çıkışları kontrol eden “mahalle zabıtaları” durmak bilmeyen fırıldaklıklarını bir an olsun durdursun ve iyi dinlesin.

Bu davanın da bu partinin lideri de Erdoğan’dır. Yeni bir lider arayışına ihtiyaç yoktur. Erdoğan siyaseti bırakmadığı sürece de bu böyle olacaktır. Nokta.

Milletin gösterdiği teveccüh ortadadır. Erdoğan’ın önüne koymak istediğiniz alternatifler 15 Temmuz günü “sığınakta” ya da “güvenli evdeyken”, Erdoğan milletine “ölümüne… ölümüne…” diye duyuru yapıyor ve canı pahasına havalimanına inmeyi göze alıyordu.

En kritik zamanlarda dağın arkasına saklanan bir lider değildir Erdoğan, her zaman milletiyle birlikte olmuş ve bu kutlu davasında milletten başka kimseyi tanımadığını da her fırsatta belirtmiştir.

Erdoğan’a söyleyemediklerinizi Erdoğan’ı savunan insanlar üzerinden demeniz ne delikanlılıktır, ne de mertliktir.

Varsa bir derdiniz, varsa bir sorununuz çıkarsınız söylersiniz ve bir kez olsun EVET diyemeyen “stratejik” liderinizin önderliğinde partinizi kurarsınız.

İlk seçimde milletin kararını da görürüz.

Tarih her ne kadar Erdoğan’ın karşısına dikilenleri siyaset sahnesinden silmiş olsa da hiç değilse bu kadar korkak ve sinsice ayak oyunları yerine delikanlılığınızı, mertliğinizi biz de alkışlarız.

Ama böyle olmuyor.

Böyle karından konuşmalarla Erdoğan’ı canı pahasına savunan insanları ne yıldırabilirsiniz ne de bu yoldan alıkoyabilirsiniz.

Çünkü milletin durduğu nokta bellidir: Erdoğan Türkiye’dir, Türkiye Erdoğan’dır!

Nokta.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...