İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

​PİYASALARIN DİLİ

YAYINLAMA:

Fransa cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 39 yaşındaki Emmanuel Macron’un 8.4 milyon yani tüm oyların %24’üne tekabül eden bir oy ile Le Pen’in önüne geçmesi Euro bölgesindeki piyasalarda ciddi bir gelişmeyle olumlu yönde değerlendirilmekte.

Yapılan anketler sonucu 2.tur da ise yarışmanın Macron tarafından galibiyeti nerdeyse ilan edilmiş gibi.

Ancak Marcon arkasında basın ve kaybedenler kulübü (kaybeden siyasetçiler) olduğu kadar, Le Pen’in arkasında ise Trump desteğini söylediği “Her şey Fransa için” slogandan da anlaşılıyor.

Trump, hatırlarsanız “Her şey Amerika için” demişti.

Neyse…

Fransa için her şey bitmiş değil, tabii 7 Mayıs’ta kimin kazanacağı belli olacak.

Ancak beni en çok ilgilendiren kısmı bu liderlerin Türkiye’ye bakışı.

Macron’un bizi zorlayacağı aşikar, özellikle Ermeni meselesi ve AB müzakereleri açısından ülkemize bakışı son derece olumsuz olsa bile gelişen ülkeler açısından olumlu bir görünümde olabilir.

Piyasaları zorlayan diğer unsur ise fırtına öncesi sessizliği yaşayan K.Kore- ABD gerginliği diyebilirim. K.Kore’nin ABD’nin uçak gemisini batırmakla tehdit etmesi tansiyonu artıracaktır.

Arabuluculuk dünyanın her yerinde kabul görmüş bir roldür. Bu rolü üstlenen ise Japonya nasıl bir strateji ile sahneye çıkacak hep birlikte göreceğiz.

ABD Başkanı Trump’ın vergi reformu açıklamaları piyasalar açısından pozitif olarak yorumlandı.

Son olarak yurtiçinde önemli bir gelişme ise TCMB toplantısından çıkacak olan faiz kararının Türk Lirası üzerinde ciddi yön vereceğini unutmayalım.

İşsizlik verileri ile enflasyon ve akabinde reel sektörün güven endekslerinin ekonomiye katkısının ana kırılma noktası15 Temmuz süreci olarak görünse bile 2015 yılındaki küresel ekonomi savaşın tam da yörüngesinde olduğumuzu belirtmek isterim.

Bu arada her hükümet döneminde kabine revizyonlarına giden Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), şimdilerde yine aynı revizyonu yapacaktır. Kabine revizyonu da bizi piyasalar açısından pozitif etkileyeceğini, yeni bir Türkiye hikayesiyle fiyatlanmaya başladığını da belirtebilirim.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...