İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

​PABUCUMUN DEMOKRATI!

YAYINLAMA:

Papağanlaştırılmış ve şartlandırılmış olanlar için daha önce de yazmıştım.

Olayları kendi şartları içinde ve geniş açıdan değerlendirmek lazım.

Yoksa gün geliyor hain dediğimizin hain olmadığını, yücelttiklerimizin sıradan insanlar olduğunu anlıyoruz.

Şartlar ne olursa olsun hem bugünümüzü hem yarınlarımızı kurtarmak için birlik ve beraberliğe de vurgu yaparak olan biteni akl-ı selim ile değerlendirelim dedim.

Buna rağmen hakaretin bini bir para.

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanımızın Amerika seyahati üzerine bir yazı yazdım.

Bu yazı hükümet karşıtı değildi.

Yandaş demek için de zorlanır insan.

Fakat Trabzon’da küçüklüğümden beri tanıdığım bir ağabey zorlanmamış. Beni hayal dünyasına hapsedip ötekileştirmiş ve daha fenası ikili oynadığımı iddia edip bloklamış ve arkadaşlıktan atmış, gitmiş.

Bak abi!

İşte senin tam bu bakış açın ve tepkilerin gerdi Türkiye’yi.

Sen istediğini “tokatlama” ve “damgalama” hakkına nereden sahipsin?

Sen mahalle arasında klavye silahşörlüğü ve donkişotluk yaparken, mesela kim insan hakları için ülke içinde ve dışında uluslararası çapta risk taşıyan mücadelelere göğüs geriyordu?

Sen kendi “narin” ticaretini yaparken, kim anayasal özgürlüğün sosyal hareketi için çırpınıyor ve kitleleri örgütlüyordu?

Sen siyaseti tavla muhabbetiyle koyulaştırırken, kim Allende ve Şili demokrasisinin, Willy Brandt’in ortamlarında geliştiriyordu?

Allah’a şükür.

Anam babam yolumu açtı. Çok iyi öğretmenlerim oldu.

İlkokuldan üniversitelere dek…

Oku dediler. Düşün dediler.

Anla ve yorumla dediler.

Hayal de et dediler.

Ve bilmeden konuşma dediler.

Anla ve yorumla dediler.

Sağ olsunlar.

Ama sen?

Sen gözleri olan bir körsün maalesef.

Körlük gözde başlamıyor çünkü. Beyinde başlıyor.

Şimdi beni arkadaşlıktan attın.

Senin taifen geçmişte sevmediklerini aynı senin yaptığın gibi vatandaşlıktan atıyordu.

Alışıksınız.

Hemen Merve Kavakçı deme…

Şanar Yurdatapan mesela.

Cem Karaca mesela.

Çünkü örtülü bir faşistsin. Bölücüsün. Senin belirlediğin kalıplara tıpa tıp uymayanları damgalayan ve bundan zevk duyan bir saldırgansın.

Ötekileştirensin.

Mesela sen Ergenekon sırasında zahmet edip Silivri’yi ziyaret ettin mi? O ağır günlerde cesur olabildin mi?

Peki ya sen 15 Temmuz gecesi vatanımız elden giderken bir şey yaptın mı?

Boş ver hepsini.

Oğuz Güven’e yapılana tepki verdin mi?

Cevabın yok mu?

Gir sosyal medyaya, yargıla istediğin gibi, damgala ve arkadaşlıktan at iyi bildiğin insanları…

Kendi yalnızlığının içinde oyna sonra, pabucumun demokratı!

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...