İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

​DEAŞ'IN BAĞDAT KERRADE SALDIRISI ÜZERİNDEN...

YAYINLAMA:

Bab harekatından sonra fiziki direnç ve moral eşiği kırılan ve bir şekilde Musul’da tutunmaya çalışan DEAŞ(IŞİD), Irak ve Suriye’de mikrolaşma süreçleri yaşarken, bu coğrafyada varlığını-etkisini ve iddiasını devam ettirmek için mikrolaşmanın doğal sonucuna, yani teröre sarılıyor.

Böylece Irak ve Suriye’deki yeni misyonu da yavaş yavaş ortaya çıkıyor.

Dün akşam iftar sonrası Bağdat’ın ‘Bağdat Caddesi’ Kerrade’de Fakma Dondurmacısı (Fok-Ayı balığı) yakınında patlatılan bombalı araçtan sonra,

bugün sabah saatlerinde Bağdat’taki Gn. Emeklilik Müdürlüğü-Şüheda Köprüsü yakınlarında sonuçları ağır olan bir patlama daha yaşandı.

Yerel kaynaklara göre Kerrade saldırısında hayatını kaybeden insan sayısı 22’ye yaralı sayısı 80’e yükselirken, bu sabah Şüheda köprüsünde gerçekleşen saldırıda en az 10’u ölü olmak üzere ölü ve yaralı sayısı 55.

*

Eski Musul’un içinde sıkışan, aynı zamanda kendisiyle mücadele eden güçleri dar sokaklara sıkıştıran ve eski Musul’daki bu dar alanda 400 bin insanın içine saklanan DEAŞ, Havice ve Fırat Havzası operasyonlar öncesi varlığını ve iddiasını terör üzerinden alana ve zamana yaymaya çalışıyor.

Öte yanıyla Irak ve Suriye’nin dışında toprak kazanımlı 5 alanına bir yenisini ekliyor.

Libya-Nijerya-Mısır (Cebel-i Halil)-Afganistan ve Pakistan’dan sonra Filipinler etkisi çok dikkat çekiyor. DEAŞ’ın Musul’dakine benzer bir hamleyle Filipinler’deki Marawi kentini ele geçirmesinden sonra, şimdi de İligan kentini ele geçirmeye çalıştığı görülüyor.

DEAŞ’ın varlığının kabulüyle ilgili direnç eşiğini Irak ve Suriye’de aşamadı. Ancak bu aşamayacağı anlamına gelmiyor. Diğer coğrafyalarda ortaya koyacağı güç gösteriyi ve baskın etkileriyle bambaşka fotoğrafların çıkmasına neden olma potansiyeli taşıyor.

DEAŞ’ın Maleyza, Singapur, Endonezya gibi ülkelerde güçlü legal, yarı legal ve yasadışı varlığı olduğu gibi, benzer fotoğraflar Afrika ve Orta Asya Cumhuriyetleri içinde geçerli.

Bu etki nereye kadar gidecek?

Ve belki de eskisinden çok daha kuvvetli bir şekilde geriye dönecek.

Çünkü DEAŞ’la mücadelenin kimyası ve felsefesi sonuna kadar yanlış.

*

Bir diğer tarafıyla DEAŞ, YPG-PKK ile Tabka’da verdiği anlaşma görüntüsünden sonra şimdi de Rakka’da da benzer görüntüler veriyor.

Benzer al gülüm – ver gülüm görüntülerle Fırat Kalkanı harekatında da sıkça karşılaşılmıştı.

Fırat Kalkanı harekatından sonra Ruslarla ABD’liler arasında tam bir toprak kapma savaşına dönüşen güç boşluğunda, DEAŞ Tabka’da YPG-PKK’ya hiç direnmemiş, bu sahada “karşılıklı anlaşma” olarak yorumlanmıştı.

Bir benzeri fotoğraf ise şimdi Rakka’da ortaya çıktı.

YPG-PKK ile DEAŞ’ın Rakka konusunda anlaştığı, bu anlaşma çerçevesinde Tedmur-Palmira bölgesinde Rejime karşı savaşmak üzere 30 araçlık bir DEAŞ konvoyunun çıkış yapmasına izin verildiği ifade ediliyor.

Ancak çıkış yapan bu DEAŞ konvoyunun Ruslar tarafından vurulduğu da sahadan gelen bilgiler arasında.

Bu anlaşmanın Rusların dahliyle mi yoksa, Ruslara karşı mı yapıldığı bilinmiyor.

Ruslara karşı yapılmışsa, Rus vuruşunun yakın zaman gelişmeleriyle ilgili, aldığı bir rövanş olduğunu söylemek mümkün.

Şimdi bu kumpas çengellerinde hem AB-ABD hem de Rusya-İran-Irak-Suriye hattına oynayan YPG-PKK ne yapacak?

Sunduğu hizmet karşılığında öncelikle Irak ve Suriye’de Türkiye’nin bloke edilmesini, sonra da güç tuttuğu Irak ve Suriye alanlarından çok daha güçlü bir şekilde Türkiye’ye saldırmaya çalışan PKK’nın oyunu tutar mı?

Yoksa Maksist-Leninist Anti emperyalist örgüt felsefesi ile Emperyalizmin hedeflerine hizmet eden bir maşa olduğunu ilan ve ispat eden ve kendisine sempati duyan bütün anti emperyalistlerin kimyasını bozan YPG-PKK bundan sonra ne yapar?

Bir de asimetrik savaş çengellerinde PKK’nın İran’daki PJAK-YRK saldırılarını doğru okumak gerek.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...