İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

​BİZ YENİLMEYİZ!

YAYINLAMA:

Kimseye sırtımızı dayamadık.

“Allah” inancımız, “Peygamber” aşkımız ve “Hak uğruna canfeda cesaretimiz” vardı.

Batı’ya giderken, Doğu’dan saldırdılar…

Doğu’ya giderken Batı’da rahat durmadılar.

“İ’lay-ı Kelimetullah”a sarılıp, şah kullarına da haddini bildirdik, Vatikan’ın gaz verdiği Haçlı ordularına da…

İçimizde isyanlar da çıktı.

Hainler de…

“Ya devlet başa/ Ya kuzgun leşe” erliği, erlerin analarının kalbinde yanıp tutuşuyordu önce.

Evladını yollarken cihada, “Geri durursan, sütüm helal değil!” ikazı ve sonra dualarla uğurluyordu.

Cemil Meriç’in dediği gibi;

“Bir biz vardık cihanda, bir de küffar!”

Şehadet ne güzel bir menzildi!

Ve şehadeti anlayamayanlar, bu mukaddes mertebe ve sonsuz cennet müjdesinin bir mümini, Allah’ın “Ol” deyince olduran isim ve sıfatları ile nasıl kuşattığını nereden bilecekler.

“Ya Kahhar!” tecelli edince, Mehmetçik’in her zerresi atom bombasını gölgede bırakacak bir silah olur müşriklerin üzerine…

“Ya Metin” tecelli eder ve kat be kat fazla bir ordunun yaklaştığını telaşla haber verdiklerinde Alpaslan, “Evet, biz de onlara yaklaşıyoruz!” sükûnet ve emniyetinin tunç heykeli kesilir.

Tuzak kurarlar alt etmek için Allah’ın askerlerini…

Fakat onlar tuzak kuranların en hayırlısı kimdir bilmezler!

“Müntakim” olan, kanımızı yerde komaz!

“Kayyum” olan O’dur. İstediğini tutup yüceltir. İstediğini yok eder.

Kılıcımız kınındayken de, düşmana sallarken de içimizdeki huzurun adıdır “Ya Latif”…

Geride kalanları düşünmeyiz hiç. Öyle bir emin eldedir ki; “Ya Vekil”’in tecellisi ile bizden müjde beklerler sadece. Ve “Ya Hafız” zikriyle kâinatı kuşatır, birbirimizden haberdar oluruz.

Biz ölmeyiz. “Ya Hayy” kapısından geçeriz sonsuzluğa…

Fetih alnımıza yazılmıştır “Ya Fettah” nidasıyla…

Bugün de kimseye sırtımızı dayamadık.

“Allah” inancımız, “Peygamber” aşkımız ve “Hak uğruna canfeda cesaretimiz” var.

Kâinat birleşse, kâinatın sahibi bizimle…

Peygamberlerini öldüren, onlara iftira eden, dünyayı tanrılaştırıp ve şeytanla kol kola girip güce tapanlar “Evvel”in ve “Ahir”in sahibine ne yapabilirler?

Nemrut’un mezarı nerede?

Karun nerede yatıyor?

Firavunların hali nicedir?

Netanyahu ne anlar?

Trump kaç sene daha yaşayacağını zannediyor?

Suriye ile mi korkutacaksınız? Katar’da çıkardığınız fitneyle mi?

Biz Ertuğrul’un ocağında uyandık. Edebali’nin elinde piştik.

Hukukun, ahlakın, hakikatin ve marifetin tezgahında ilmek ilmek işlendi genlerimiz.

“Ya Allah, Bismillah, Allahuekber!” sayhası koptuğu zaman bağrımızdan, düşman kimmiş, kaç kişiymiş, nereden geliyormuş umursamayız.

“Ol” deyince olduran Rabbimizin doksan dokuz ismiyle akarız meydanlara…

Şehadet tacını giydikten sonra, ölmüşüz ne gam!

“Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi.

Senin uğrunda ölen ordu, budur yâ Rabbi.

Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın,

Galib et, çünkü bu son ordusudur İslâm'ın.”

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...