İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

​MÜCADELEYİ HEP SOKAKTA VE DARBELERDE ARADILAR

YAYINLAMA:

FETÖ için yollara düşen, MİT TIR’ları ihanetini sahiplenen CHP’yi “dostları” da yalnız bırakmıyor haliyle.

Geçen gün Genco Erkal ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen CHP’nin yürüyüşüne katılmışlar.

Genco Erkal’a “neden buradasınız?” sorusunu yöneltmişler, Erkal da “mücadele için bir tek sokak kaldı” demiş.

Vay canına demekten kendimi alamadım işin doğrusu.

Kendi basınlarında sabaha kadar oturacaklar küfür edecekler, meclisi şovlarıyla kilitleyip konuşmaktan başka bir iş yapmayacaklar, tiyatroda, sinemada, kitaplarda her daim var olup bu ülke insanını aşağılayacaklar, başlattıkları “adalet” kamuflajlı FETÖ yürüyüşünde ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı’na aleni bir şekilde hakaret edecekler sonra da çıkıp “sokaktan başka bir yer kalmadı” diyecekler.

Genco Erkal herhalde seçimleri, sandığı, meclisi falan gözden çıkarmış olacak ki böyle konuşuyor…

Demek ki halkın seçtiği kişiler önemli değil, önemli olmadığı gibi saygı da duymuyorlar alışılagelmiş üzere…

Varsa yoksa kendi düşünceleri dışında başka kimseye yaşam hakkı vermeyecekler ellerinde imkan olsa…

Çünkü “mücadele için bir tek sokak kaldı” demek ikinci Gezi’nin olmasını niyet etmek, sokakları karıştırmanın ön zeminini oluşturmaktır.

Peki ne için?

Ne “mücadelesi”?

FETÖ’ye sahip çıkarak bir kaos oluşturmanın mı “mücadelesi”?

***

Geçen gün Fuat Uğur televizyon programında önemli bilgiler veriyordu.

CHP’nin yürüyüşü düşük yoğunluklu başlattığını, İstanbul’a geldikçe kaosu artırmak için ellerinden geleni yapacaklarını ve İstanbul’da kendilerini bekleyen 1-2 milyon kişiyle bir “Tahrir Meydanı” oluşturmak istediklerini ifade etmişti.

Fuat Uğur’un bu dedikleri önemli.

Zaten dikkat edecek olursanız çok fazla reklam ve haber yapmıyorlar, gazetelere çok fazla demeç vermeyip “2 dakikalık düşünme eylemi” gibi tuhaf şovlarla milletin aklını karıştırıp olayları başka tarafa çekmeyi amaçlıyorlar, karşıdan komik gelse de bu tarz söylemlerin amacı sokakları karıştırmaktan başka bir şey değil.

Şuan bu ülkenin en fazla oy alan ikinci partisi FETÖ’nün ihanetine sahip çıkmak ve bu ihanetten dolayı “casusluk suçuyla” cezasını çeken bir kişi için sokaklara düşmüş durumda.

Her ne kadar bu yürüyüşleri Türkiye içi olsa da vermek istedikleri mesaj uluslararası arenaya yönelik.

Haşmet Babaoğlu’nun da dünkü yazısında ifade ettiği gibi bu tarz “cicilikler, sevimlilikler yaparak” uluslararası kamuoyunda şirin gözükmenin hesabını yapıyorlar, dış dünyaya mesaj veriyorlar.

Bu oyunlara düşmemek için onları yok saymalı ama temkinli olmalıyız.

***

MİT TIR’ları ihanetinde görüntüleri Can Dündar’a servis eden kişinin Enis Berberoğlu olduğunu biliyoruz ama Enis Berberoğlu’nun bu görüntüleri kimden aldığını bilmiyoruz.

Berberoğlu acaba bu görüntüleri birkaç gün arayla medyada da iddia edildiği gibi Kılıçdaroğlu’ndan aldı da bu panik havası o nedenle mi?

Ya da İstanbul’a yaklaştıkça sokak çağrılarının giderek artması, CHP’lilerden kaos için kurulan cümleler ve FETÖ’cülerin bu yürüyüşü şiddetle desteklemesi ikinci bir Gezi’nin planları mı acaba?

CHP liderinin o koltuğa geldiği günden bugüne kadar bu ülke ve millet dışında FETÖ’nün ve PKK’nın ağzıyla nasıl konuştuğunu biliyoruz da dikkatli olmakta fayda var.

Çareyi sokakta görenler yıllardır cevaplarını sandıkta alıyorlar, yine almaya devam edecekler ama temkinli olalım, onların kaos kışkırtıcılığına malzeme vermeyelim.

***

Not: Ahmet Taşgetiren dünkü köşesinde bana cevap vermiş. Aslında küfretmiş… Kendisine yazmış olduğum yazıda güzellemelerle birlikte canhıraş bir şekilde savunduğu CHP’nin yürüyüşünü neyin “direnci” olarak görüyor diye sormuştum. Buna ek olarak kimin sözcülüğüne soyunduğunu da merak etmiştim. Bu sorulara cevap vermek yerine küfretmeyi tercih etmiş bir de üstüne benim ona “sövdüğümü” söylemiş. Kendisi farkında olmayacak ki günlerdir Cumhurbaşkanı’na sövülen CHP’nin “adalet” kamuflajlı FETÖ yürüyüşünü anlata anlata bitiremiyor. Kendisini eleştirenlere ve soru soranlara da küfretmeyi tercih ediyor. Ne diyelim, torun sevecek yaşta CHP’nin FETÖ için yürüyüşünü savunacak pozisyona düşenleri o çukurda bırakmak daha iyi olacak. Ne de olsa insan günün sonunda kendisine yakışanı yapıyor.


Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...