İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

​İLGİSİZLİĞE RAĞBET YÜZDE 57.36

YAYINLAMA:

Evet Fransız vatandaşları geçen pazar günü Ülkelerinde yapılan genel seçimlere tarihlerindeki en büyük ilgisizliği göstererek , seçimlere katılmama oranında % 57.36’ya ulaştılar.

1958 şafağı Fransa’sında M. Coty Başkanlığında ki, IV. Cumhuriyetin son günlerinde, Hindi Çin hezimeti ve Suez Kanalı meselesinin bunaltıcı sonuçlarını takiben çözümden uzak Cezayir sorunları ve darbecilerin faaliyetleri nedeniyle siyaseten kaotik günler geçirirken, siyasete toplumun ilgisizliği had safhada idi.

De Gaulle bu durumu o günlerde okuduğu R. Vailland’ın Yasa isimli kitabından esinlenerek sembolik bir tanımlamayla, “Fransa’nın Portekiz’leşmesi” olarak nitelendirmişti. Kitapta diğer hususlar yanı sıra Portekiz’de toplumun siyasete yüksek düzeyde ilgisizliğinin Salazar Diktatör rejimine alan açtığı düşüncesi de yer almaktadır. Tabii bugün Fransa’sı için bu derecede bir tehlike mevzubahis değildir fakat, Orta Avrupa’nın önemli bir Ülkesi ve Dünyanın 5’nci gücü olduğu dikkate alındığında düşündürücüdür.

İsmi Türkçeye Cumhuriyet Yürüyüşü veya İlerleyen Cumhuriyet gibi çevrilebilecek yeni siyasal oluşum geniş bir yelpazenin ittifakından doğmuştur. Seçim sonuçlarına baktığımızda Emmanuel Macron öncülüğündeki bu yeni hareketin hızlı bir refleks ile zamanında oluşturulduğunu görüyoruz. Cüzi katılımla da olsa seçimler sonucu, Fransa’da ciddi bazı değişimler meydana geldi bu da ileride ilginç bir paradoks olarak hatırlanabilir. Sonucun getirdiği değişimlere gelince iktidarı devreden Sosyalist Parti ani büyük düşüş ile Mecliste 228 sandalye kaybederek sadece 30 sandalyede kaldı, diğer klasik partilerin durumları da oldukça vahim. Aynı zamanda 577 üyeli Milli Meclisin 424 üyesinin, bu dönem ilk vekillikleri ve Parlamentoya bu kez 223 bayan üye seçildi ve üye yaş ortalaması 48’e indi, İktidar Partisinde ise ortalama yaş 43. Bu istatistik değişim bilgileri yanı sıra Macron’un önerdiği politikalar doğrultusunda ihracatın artacağı ve neticesinde istihdam olanaklarının mevcut işsizliği düşürebileceği umutları yeşermiş oldu. Orta Avrupa’da belli oranda entelektüel sıkışmışlığın varlığı bilinirdi, fakat sıkıntının bu orandaki boyutu dış kamuoyuna herhalde pek yansımamış idi.

Anglosaksonların tarzı ve tavrı her ne kadar farklı ise de Adada yapılan seçimler sonucu çoğunluğu oluşturan Muhafazakar Partinin yeteriz oy nedeniyle Hükümeti oluşturma kabiliyetine varamadığı görülmekte. Şimdi ise Almanya’da eylül seçimleri beklenmektedir ve her ne olursa olsun eski kıta ile uzun zamanlardan beri var olan siyasi toplumsal ve sair deruni ilişkilerimiz nedeniyle de oralarda neler olup bittiği ve nereye doğru yol aldıkları bizleri ilgilendirmektedir.

Eski kıtanın genç nesillerinin algılayıcı, titreşimlere açık, hareketli, ilgili ve hatta karıştırıcı yönlerinden pek bir şey kalmamasına karşın Ülkemiz toplumu çok daha ilgili ve dinamik özelliklere sahiptir. Sadece bizde 1950’lerden beri yerleşmiş olan, siyasi fikirlere akıl süzgeci ve tahlilden önce koyu taraftar vari hissi bir yaklaşım söz konusudur. Bu davranış biçimi de haliyle kamplaşmaya varan kutuplaşmayı beraberinde getirmektedir, bu kültürel köken ile ilgili sosyolojik genel bir durumdur sadece salt bir siyasi söylem neticesi oluşmamaktadır. Ne yazık ki bu genel durum, acı darbe dönemlerinde kendilerinin de benzer hatta daha da sekter düşüncelere sahip olduklarının farkında değilmişçesine darbeciler tarafından sıkça Milletin temsilcileri siyasileri suçlayıcı argüman olarak kullanılmıştır.

Efendim, daha da güzel günlere ulaşmanız dileklerim ile Ramazan Bayramınızı tebrik ediyorum.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...