İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

​YENİDEN YAPILANMA VE ZEHİR ÜRÜN!

YAYINLAMA:

FETÖ diye içine her şey tıkılan “kötülük kutusu” Türkler için yeni bir “ürün” değil.

Hem başımıza sürekli benzer belalar örülüyor, hem de bela tesirini gösterince, birçok başka kumpas, tezgah, oluşum ve zararlı- zehirli tuzaklar aynı fasılın içine sokularak, görülmesi ve kaynakları perdeleniyor.

Sonuçta şimdi olduğu gibi, başımıza ne geldiyse FETÖ’den biliyoruz.

Tarih, sosyoloji, psikoloji bilimlerine saygılı ve sistemli olan düşmanlar neyi nasıl yapacaklarını otomatiğe bağlamış durumdalar.

Ürün adı ve ambalajı değiştire değiştire Orta Asya'dayken de, Afrika'dayken de, Anadolu veya Avrupa'dayken de aynı “mal”la bizi ters yüz ediyorlar.

Kurmakla övündüğümüz o 16 devleti kim yıktı?

Her seferinde benzer tuzaklara düşmemize rağmen, her seferinde düşman aynı olmasına rağmen bir anda ortalığı bir sis kaplıyor ve uzun tartışmaların kucağında uyutuluyoruz.

Halbuki düşman akıllı. Yeniden gerekli oldukça pazara aynı malı başka ürünmüş gibi çıkartıyor ve sürüyor.

Şimdi Türkiye Cumhuriyeti'nde (din ve dini gruplara tavırlı olma bağnazlığına asla düşmeden) neden devlet sistemine bireysel liyakat ile insan almanın anlamı anlaşılır inşallah.

“Liyakat” beynimizdeki lügate bütün ahlaki ve stratejik çağrışımlarıyla birlikte en önemli kavram olarak girmeli ve önemsemeliyiz.

Çünkü liyakat içinde sadakati barındırır, uzmanlığı barındırır, çalışkanlığı ve üretkenliği barındırır.

Siyasi veya dini inanç grubu bağı ile yaptığın atama…

Grup ve atanan kim olursa olsun… Felaket tehlikeli oluyor.

Grubun başı “devşirilince” alttakiler de otomatikman devşiriliyor ve sonuçta “altta kalanın” canı yanıyor; Fetöcü şirket çaycısı hapiste ve patronu Londra'da malikanede.

Liyakat gözetilmediği zaman ortaya çıkacak riskler o kadar çok ki…

Adalet yara alacak…

Dürüst insanlar küsecek.

Zamanımızı ve kaynaklarımızı boşa harcayacağız.

Bu nedenle tarih ve inanç, bilgi ve değerler bütünü olan ehil bireyler ile bürokrasi 10 yıllık bir vizyonda yeniden kurulmalıdır.

Yerli ve milli olmak her türlü aidiyetin üzerinde ilk sırada yer almalı ve ikinci sırada liyakat gözetilmelidir.

Çünkü her siyasi ve dini inanç grubunda doğal olarak çürükler ve niyeti bozuklar bulunur/ bulanabilir.

Onun için “biz” dediğimiz olguyu küçük hesapların heyecanıyla daraltamayız.

Yerli…

Milli…

Ve liyakat sahibi olan, “biz”dendir diyebilmeliyiz. İster solcu, ister sağcı, ister şucu, ister bucu olsun.

Milli Kitap’ın (Kırmızı) ilk faslında artık bu konu altı çizilecek ve vazgeçilmeyecek kadar önemli olmalıdır.


Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...