İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

​SİYAH NOKTA!

YAYINLAMA:

Hikâye muhteşemdir ve yol göstericidir.

Bilenler bile sık sık hatırlamalı, üzerinde düşünmelidir:

Hoca ilk gün sınıfa girdi ve daha kendini tanıtmadan sürpriz bir sınav yapacağını söyledi.

Öğrenciler daha adını bile öğrenmedikleri hocanın bu tavrı karşısında homurdanmaya başlamıştı. Fakat çoktan sınav kağıtlarını dağıtmaya başlamıştı bile.

Kağıtları dağıtıp bitirdikten sonra, “Evet, şimdi kağıtları çevirin ve başlayın!” dedi.

Öğrenciler kağıtları çevirdiler ve hayretler içerisinde tamamen boş olduğunu gördüler sadece kâğıdın tam ortasında siyah bir nokta vardı. Soran gözlerle hocaya baktıklarında şöyle bir cevap aldılar; “Ne görüyorsanız onu yazın, kullanın kâğıdı!”

Sınavın sonunda öğretmen kağıtları topladı ve bir bir okumaya başladı. İstisnasız her öğrenci ortadaki siyah nokta hakkında yazmıştı. Kimi noktanın pozisyonunu ölçüp biçmiş yazmıştı, kimi de boyutunu belirtmişti.

Kimi noktayı ve siyahı tarif ediyordu.

Hoca bir süre sonra iç geçirdi ve kağıtları bir tarafa bıraktı.

“Hepiniz siyah noktayı yazmışsınız. Hiçbiriniz kâğıdın üzerindeki geniş, büyük; üzerine hayallerinizi, ümitlerinizi, sevdiklerinizi yazabileceğiniz, güzel resimler yapıp renklendirebileceğiniz boş beyaz alanı fark etmemişsiniz bile.”

Sonra devam etti:

“Bu bir sınav değildi. Böylece tanışmış olduk. Bütün bir yılı birlikte geçireceğiz ve ancak 5-6 sınav yaşayacaksınız. Haftalar boyunca sizinle birlikte bir şeyler öğrenmeye çalışacağız, amacınız sadece sınavı atlatmak olmasın. Hepinize iyi bir ders yılı dilerim.”

Bu kadar.

Ama ne kadar uzun değil mi? Hikayenin çarpıcılığı zamanı bile şaşırtıyor ve insanı bir an olsun lüzumsuz ve yanlış telaşlarından kurtarıyor.

Hepimizin yaşamlarımızda bizi bağlayan, kilitleyen, kemiren, endişelendiren; takıntılarımız, sıkıntılarımız, alışkanlıklarımız hatta bağımlılıklarımız, ön yargılarımız, çaresizliklerimiz, eksikliklerimiz, ve çıkmazlarımız belli dönemler hariç bütün bir boş alan içerisindeki bu siyah nokta ölçeğindedir ve yaşamımızı verimsiz tekdüze geçirmemize neden olurlar.

Büyük kısmımız zaten mutlu olmaya programlı değiliz. Yiyeceklerimiz gökten fazlasıyla inse bile alıştığımız tadı bulmadığımız için şikâyet ederiz. “Yiyecek sorunu halloldu, şimdi ne yapmalıyım?” sorusu gelmez.

Bir bakış açısına göre de siyah nokta geçmiş ve kâğıdın boş yerleri de bizim tasarlayacağımız gelecektir.

Yaşamımızın kâğıt gibi beyaz alanlarına yoğunlaşıp onları kullanabilmeye yoğunlaşsak, siyah noktalar bütün yazıp boyayıp karalayabildiklerimizin yanında nerede ise görünmez olurlar. Bu şekilde herkes ve her şey için çözüm de üretmemiz kolay olur.

Geçmişin geleceği aşağı çekmesine izin vermememiz gerekiyor.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...