İstanbul
Parçalı bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

​KADININ TUTKUSUNDAN KORKUN

YAYINLAMA:

Filiz Aker, sanki Serpil Çakmaklı, Banu Alkan, Harika Avcı’nın gençlik günlerine takılı kalmış gibi duruyor. Aynı tür fotoğraflar. Aynı bakışlar. Buram buram 80’ler kokuyor.

Vatan Şaşmaz. Efendi, kendi işinde gücünde bir genç adam. Evimizin çocuğu gibi.

Sonuç: Bir hiç yüzünden bir cinayet, bir intihar. İki ölü.

Türkiye’de kadın cinayetleri deyince, ilk akla gelen doğal olarak erkeklerin örf, adet, gelenek, aşk diye diye katlettikleri kadınlar geliyor akla. Ama bunun bir de diğer yüzü var. Kadınlar da öldürüyor. Bu genel bir sorun. Kadın erkek diye ayrılmıyor. Kadınlar belki örf, adet demeden sadece tutku için öldürüyor. Ama öldürüyor.

Amacım kadınlarla erkekler arasında cinayetleri yarıştırmak değil. Tek derdim cinayetin tümüne karşı olma meselesi. Tümünü lanetleme sorunu. Cinayete karşıysan karşısındır. İster erkek işlesin ister kadın. Bunun bahanesi olamaz.

İçinde yaşadığımız iklim maalesef yok etme kültürü ile harmanlanmış. Sevdiğini öldürüp, ardından buna dayanamayıp intihar etmek o kadar yaygın ki. Google’a “Öldürüp intihar etmek” diye bir yazın bakın. Saniyede 883 bin sonuç geliyor karşınıza. Sadece “İntihar” yazarsanız, çıkan sonuç 20 milyon 100 bin. Şaşılacak rakamlar. Bunlar sadece medyada yer almışlar haa.

İntihar bana göre bir hastalık. Tıpkı kanser gibi. Kimilerimiz bu hastalığa yakalanıyor. Kurtulan kurtuluyor, kurtulamayan dibe yuvarlanıyor. Hele Vatan Şaşmaz örneğinde olduğu gibi ise temel bir mesaj da iletmeye çalışıyor hastalık zihniyle bizlere. Muhtemelen kendince büyük aşkını dile getiriyor. Cinayeti bir tür cesaret gösterisi ile örtmeye çalışıyor. “Ben hem sevdiğimden hem de hayatımdan vaz geçiyorum” diyor. Ama hareketiyle yaptığının yanlışlığını bildiğini de ortaya koyuyor. Vatan Şaşmaz cinayeti belli ki bir tutku suçu. Ama intihar bir öz eleştiri. Kendi cezasını kendi verme duygusu.

Yüzlerce, binlerce intihar görmüş biri olarak söyleyebilirim ki inanın hiçbir işe yaramıyor. Cinayet cinayetliğiyle, intihar intiharlığıyla kalıyor.


Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...