İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Amerika, Türkiye'yi vurmayı mı planlıyor?

YAYINLAMA:

Amerika ile ilişkilerimiz limoni. Ama iş o raddeye varır mı? Bana göre hayır. Peki, ya varırsa? S400’ler meselesine gelelim. Ama öncesinde çağdaş silah teknolojilerine kabaca bir bakmak lazım. Bildiğiniz gibi artık tüm uçaklar, füzeler, bilgisayar yazılımlarıyla kontrol ediliyor. Diyelim ki Bir Türk F-16’sı ile bir Amerikan uçağına ateş açmak istediniz. Açamazsınız. Çünkü dost düşman tanıma-tanıtma sistemi olarak bilinen IFF (Identification Friend and Foe) izin vermez. Amerika bu uçakları satarken kodları kilitler. Bu sisteme Amerika’nın dost kabul ettiği ülkeler de dahildir. Mesela İsrail. Türk uçakları kaynak kodları kapalı olduğu için İsrail uçaklarına da ateş açamaz. Kimse bu cümleden “Ateş açalım” anlamı çıkartmasın. Sadece bir tanımlama için İsrail örneğini verdim. Çünkü bir NATO üyesi değil. Yani bizimle aynı resmi ittifak içinde değil. Sadece Amerika’nın “Dost” nitelendirmesine sahip olduğu için kapalı kodlarla korunuyor. Gemiler için de aynı şey geçerlidir. Bunun resmî açıklaması “Dost ateşinden kimsenin ölmemesi”dir. Ama mesela, Muavenet olayı gibi gelişmelerde, karşı taraf silah kullandığında bu sistemin devreye girmediğini görürüz bir anda.

Amerika, savaş uçaklarını bazı ülkelere kaynak kodları açık olarak verir. İsrail gibi. İsrail kaynak kodlarını istediği gibi değiştirir. Yani isterse İsrail uçakları bizi düşman olarak görür. Ama bizimkiler göremez. Her ülke kendi kullandığı uçağın kaynak kodunu değiştirme hakkına sahip olmalıdır. Fakat uluslararası dengelerin adalet üzerinden sürdürülmediği de çok iyi bilinen bir gerçektir.

Bu yüzden Türkiye’nin kendi kod yazılımını yaptığı yolunda haberler vardı. Entegrasyon tamamlandı mı bilmiyorum. Keşke yapılmış olsa.

İşte hava savunma sistemlerinde de aynı durum geçerlidir. Amerika’dan aldığınız bir füze, Amerika’nın dost kabul ettiği hiçbir silahlı gücü vurmaz, vuramaz.

Türkiye eğer Rusya’dan S400 alırsa doğal olarak Amerika’nın dost-düşman sınıflandırmasına dahil olmayacak. Açık-kapalı kod sıkıntısı da hiç olmayacak. Amerika’nın S400’lere tepkisi biraz da bu yüzden olabilir mi?

Öte yandan bu kez de S400’ler ile Rusya’nın dost-düşman ayrımına tabi mi olacağız acaba? S400’ler Rus üretimi bir Suriye Mig’ini dost mu görecek, düşman mı? S400 haberlerini dikkatlice okudum. Aynı anda 80 hedefi vurma kapasitesi olduğundan menziline kadar birçok detay vardı. Ama hiçbirinde açık kod detayı yer almıyordu. Sadece akıl yürüterek füzelerin kodları açık bir şekilde geleceğini tahmin edebiliriz. Eğer devlet sırrı değilse belki kamuoyuna duyurulur, daha net bilgiye kavuşuruz.

Ancak en temelinde, kendi hava savunma sistemimizi kurmamız gerektiği çok açık bir şekilde ortada. Kendi dostumuzu, düşmanımızı kendimiz belirlememiz şart. Zaten Türkiye’nin altını çize çize “Teknoloji transferi isteriz” dediği olay da bu.


Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...