İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

​BİLGİSAYARI, CEP TELEFONUNU KAÇIRDIK. BARİ BUNU YAKALAYALIM

YAYINLAMA:

“Türkiye’de kol saati üretilmiyor” diyerek, saat fabrikaları kurmanın bir anlamı yok. Çünkü yapılacak yatırım, sağlanacak faydanın çok üstünde. Yani atılacak taş ürkütülecek kurbağaya değmez.

Dünyaya yön veren teknolojik gelişmeler dalga halinde geliyor. Son 50 yılda bu dalgalardan herhangi birini yakalayan ülkeler kısa sürede bir üst basamağa zıpladı.

Hadi Türkiye otomobil, televizyon çağını kaçırdı. Yarışa daha sonradan eklendi. Ama bilgisayar çağını hem fiziksel hem de yazılımsal açıdan göz göre göre ıskaladık. Bilgisayar teknolojisi ve hayatımıza bağıra bağıra girdi.

Kimse ne “bilgisayar üretelim” dedi, ne de “yazılımcı yetiştirelim.” Başkasının yaptığını ithal ettik, en akıllımız en iyi ihtimalle parçaları burada birleştirdi. Yazılımlar ise zaten Allah’a emanetti. Çaldık, kopyaladık, yakalanınca telif ödedik.

Bilgisayar konusunda yaptığımız en iyi şey “Computer” olan adını “Bilgisayar” koymak oldu. Hiç olmazsa Türkçeye çevirdik.

Ardından sadece 10 yıl sonra cep telefonu devri başladı. Bilgisayar dönemi hızlı gelmişti. Mobil telefonlar daha hızlı geldi. Bir anda dağdan kopan sel gibi tüm hayatımızı istila etti. Bunu da ıskaladık.

Sadece tüketim tarafına takıldık kaldık. Bu seferde kimse “Yahu bu kadar çok satılıyor bir telefon üretsek” demedi. Diyemedi. Cep telefonu ithal edip satanlar, mobil operatörler zengin oldu. Ama bu sadece ticaretti. İçinde üretim olmayan. Katma değer üretemedik.

Şimdi yine bağıra bağıra elektrikli otomobil devri başlıyor. Bunu kaçırmamamız lazım. Eğer bu da kaçarsa Türkiye’nin kaybı büyük olur. Sadece domates satarak zengin olan bir ülke dünya tarihinde yok. Türkiye de bu anlamda önemli bir adım attı. Umarım arkası gelir ve 20 yıl sonra bir başka kişi, “bunu da kaçırdık” diye yazmaz.

Elin oğlu, otomobilin yanı sıra elektrikle çalışan deniz taşıtları ve hatta uçak yapma peşinde. Elektrikli araç konsepti o derece gelişmeye açık ki, bilesiniz bir kez kaçtı mı dış kulvardan gelerek öne geçmek mümkün değil.


Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...