İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

​MISIR NEDEN KENDİ TOPRAĞINDA ASKER TUTAMAZ?

YAYINLAMA:

Çok basit. Çünkü yenilmiştir. Ve kuralı galip olanlar koyar.

Mısır Sina’da bir katliam yaşandı. Teröristler bir camiyi basarak 305 Müslümanı öldürdü. Tam bir katliam. Olayın gerçekleştirildiği yer Sina’nın Kuzey Bölgesi’ndeydi. Ve Sina Yarımadası İsrail ile Mısır arasında özel anlaşmalar ile asker bulundurulabilen bir yerdir. Yani Mısır kendi toprağı olan bölgenin bir kısmına anca İsrail’in izni ile asker gönderebilir. Peki neden böyle olur? Gelin biraz anlatalım:

Sina Yarımadası tarihi boyunca savaşlara tanıklık etmiş. Son yüzyılda ise 1956, 67 ve 73’de Mısır-İsrail savaşları yaşanmış. Belki de biraz da bu yüzden teröristlerin odaklandığı yer haline gelmiş.

Sina’nın bu duruma gelmesinin en önemli sebebi 6 Gün savaşları adı verilen savaş. Kısaca durum şöyle gelişmişti. 1967 yılında Irak, Suudi Arabistan, Sudan, Tunus, Fas, Cezayir ve Libya’nın desteklediği Mısır, Suriye ve Ürdün orduları İsrail ile savaşa tutuştu. Sonuçta savaşı kesin olarak İsrail kazandı. 6 Gün savaşları denmesinin nedeni ise bu savaşın sadece 6 gün sürmesi. Savaş sonunda, Mısır'dan Gazze ve Sina Yarımadası, Ürdün'den Doğu Kudüs ve Batı Şeria, Suriye’den ise Golan Tepeleri İsrail tarafından işgal edildi. 6 günde İsrail topraklarını dört katına çıkartmıştı. İşte tüm bölgede bugün de yaşadığımız gerilimin temelleri çok önceden atılmış olmasına rağmen bu olayla ete kemiğe bürünmüştü.

Savaş perde arkasında bir Amerika, Sovyetler Birliği savaşıydı aslında. İsrail’i Amerika destekliyordu, diğer ülkeleri ise Sovyetler. İsrail’in (Yani Amerika’nın) savaş teknolojisi, üstün gelmişti. Bu yaşananlar bölgede Amerikan karşıtlığının daha da artmasına neden oldu tabii ki.

Daha sonrasında İsrail, Sina Yarımadası dışındaki toprakları ilhak ettiğini açıkladı. Sina Yarımadası da özel bir anlaşma ile tekrar Mısır’a iade edildi. Bu anlaşma, imzaladığı yer olan Camp David’in adıyla anılır oldu.

1979’da imzalanan anlaşmaya göre İsrail Sina’dan çekilecekti ancak asker bulundurması da sınırlandırılacaktı. Hele “C” bölgesi olarak isimlendirilen Mısır-İsrail-Gazze Şeridi arasındaki sınırları içeren bölgede Mısır güvenlik güçlerinin sadece sınırlı ve hafif silahlarla bulundurmasına izin veriliyordu. Bu durumun değişmesi İsrail’in özel izin vermesine bağlıydı. Nitekim son zamanlardaki terör olayları yüzünde İsrail, Mısır kuvvetlerinin biraz güçlendirilmesine izin verdi.

İşte 305 Müslüman’ı camide katleden DEAŞ’a bağlı terör örgütü bu topraklarda boy verdi.

Camp David anlaşması Mısır Başkanı Enver Sedat ve İsrail Başbakanı Menahem Begin arasında Amerika’nın gözetiminde imzalanmıştı. Bu sözleşme ile ilk kez bir Arap ülkesi, İsrail'i resmen tanımıştı. Bunun ne kadar kıyamet kopardığını tahmin edebilirsiniz zaten.

İşte Sina böyle bir bölge. Kitaplara konu olacak uzunlukta anlatılabilir. Ama bu kısa hatırlatma turunda bile maalesef bölgedeki istikrarsızlığın daha da uzun süre devam edeceğini görebiliriz.


Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...