İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

​MÜŞTERİ TEMSİLCİLERİNDEN AHİRET SORULARI

YAYINLAMA:

İnanın ben karıma bile hiç bu kadar hesap vermedim. Her ilişki gibi güzel başlıyor. Vaatler vaatler. Şöyle yapacağız, böyle yapacağız. Harika olacak. Mutlu yarınlar, pembe panjurlu ev tonunda.

Sonra yine her ilişki gibi başladıktan bir süre sonra monotonlaşıyor. Siz ona, o size alışıyor.

Ve sonunda soğuma dönemi geldiğinde ise kıyamet kopuyor. Artık ilişkinizi devam ettirmek istemediğini söylediğinizde karşınıza koskoca bir mevzuat ve protokol duvarı çıkıyor.

Hayır. İnsan ilişkilerinden bahsetmiyorum. Taahhütle abone olunan hizmetleri anlatmaya çalışıyorum. Bu bir cep telefonu şirketi olur veya televizyon platformu. Hiç değişmiyor.

Diyelim ki aboneliğinizi sonlandırmak istediniz konu şöyle gelişiyor:

Önce telefon ile arıyorsunuz. Sonra uzun mu uzun bir numaralar listesini tuşlayıp birine ulaşmayı başardığınızda çileniz başlıyor.

- Merhaba ben abonelikten ayrılmak istiyorum.

- Neden ki?

- Nasıl neden? Ayrılmak istiyorum?

- Hayır efendim bir sorun mu var anlamında sormuştum.

Bu sırada kafanız harıl harıl çalışmaya başlıyor. Öyle bir bahane bulmalıyım ki. Kabul etsinler. Tartışılamasın.

Ama böyle bir bahane bulmanın mümkün olmadığını da kısa sürede anlıyorsunuz.

- Yurt dışına taşınacağım da ondan.

- İptal etmeyelim iki ay donduralım ne dersiniz?

- Hayır derim. Yurt dışına taşınıyorum diyorum anlamıyor musunuz?

Sesinizin tonu gittikçe dikleşiyor. Sabah sabah geriliyorsunuz.

- Efendim yurt dışına taşınıyorsanız da bir tanıdığınıza verin.

- Tanıdığım yok.

- Nasıl olmaz. Mutlaka vardır.

- Yok kardeşim. Tanıdığım yok. Ben yalnız bir adamım.

-Ama avantajlarınızı kaybedeceksiniz.

Bir kez yalan söylediniz ya. Artık gerisi geliyor. Yalanı devam ettirmek zorundasınız.

- Ben Türkiye’ye dönmeyeceğim. Çok yaşlıyım. Gittiğim yerde ölürüm artık.

- Olur mu efendim. Allah korusun avantajlarınızı kaybetmek daha tehlikeli ama.

- Yahu kardeşim ben ölürüm diyorum, sen avantaj diyorsun.

- Bakın şöyle yapalım size ayda dört lira indirim yapalım. İki yıl taahhüt verin.

- Bana yüzde 2 indirim vaat ediyorsunuz. Ben gideceğim diyorum. İstemiyorum 4 lira indirimi.

- Ama efendim olur mu? Bu paraya ekmek alırsınız.

- Ben ekmek yemiyorum kardeşim pasta yiyorum.

Artık işin şirazesi kaymıştır. Başlıyorsunuz bağırınmaya. Karşınızdaki robotik ses ise sakin mi sakin.

Bu kadar süreçten sağ sağlim kurtulabilirseniz eğer daha yapmanız gereken bir sürü bürokratik işlem ve ödeyeceğiniz cayma bedeli kalıyor geriye.

Bütün bunlar bittikten sonra bile sizi geri arayıp kararınızdan vaz geçirmeye çalışacak olan daha “Uzman” ekiplerle karşılaşacağınız da muhakkak. Ne diyeyim, ben başardım Allah size sabır versin.


Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...